Teknofobikler üzülmeyin !

Birkaç gün önce, ara verdiğim spor salonuna tekrar başlayıp bir heves yürüyüş bandına çıkıyorum. Başlat düğmesine bastığım halde bant bir türlü hareket etmiyor. Arızalı olması mümkün değil çünkü göstergeler çalışıyor ama bir türlü hareket etmiyor.

Yenilmiş hissediyorum kendimi pek fark ettirmesemde.

Bu tür yenilgi hallerini yaşadığım başka zamanlar da oluyor. Böyle durumlarla genellikle evde karşılaşıyorum. Kumandaları karıştırıp televizyonu açamadığım zamanlar…

Ya da problem çıkaran bilgisayarın, modemin dilinden anlayamadığım zamanlar…

Söylenip geçiyorum ama yine de kendimi kötü hissediyorum.

Teknoloji karşısındaki yenilgimi yalnız yaşamadığım için sanırım spor salonunda daha bir kötü hissettim

Ben öyle yürümeyen yürüyüş bandının üzerinde çırpınırken yardıma geldiler.

-“ Bir türlü başlatamıyorum programlamak gerekiyor sanırım” dedim biraz mahcup.

-“ Alet yeni, o yüzdendir “ şeklindeki kibar bir açıklamadan sonra Start butonuna 3 kez basmak gerektiğini söyledi yardımcı olan arkadaş.

Bu açıklamaya sevinmedim desem yalan olur.

Teknoloji de geç anlayabiliyor!!!

Teknoloji karşısındaki mağlubiyet duygusunu yaşamak istemediğimden olsa gerek her yeni teknolojiye heves edemeyenlerdenim. Hadi itiraf ediyorum bir parça da korku duyuyorum sanırım. Ama korkunun ecele faydası yok çünkü sağım solum teknoloji.

Kameralı evler ve işyerleri, klimalı salonlar, kumandalı (klima, televizyon, alarm…) ve kumandasız ev aletleri, çeşit çeşit iletişim araçları …

Evet teknoloji hizmetimizde, kullanabilirsek.

Neyse ki iletişim için gerekli olanlar konusunda problem yaşamıyorum.

Aslında yaş ilerledikçe yeni teknolojiye uyum sağlamanın zorluklarını göz ardı etmemek gerektiğini biliyorum ama neden aynı yaştaki insanlar teknoloji karşısında aynı tavrı göstermiyorlar? 

Kimisi teknolojiden korkarken kimisi ise teknokolik oluyor?

Bilim insanları bu soruya, yaptıkları çalışmalar sonucunda bir cevap bulmuşlar.

Teknokolik veya teknofobik bir karaktere dönüşmemizi henüz anne karnında maruz kaldığımız hormonlar belirliyormuş.

Uzmanlara göre teknofobi olarak adlandırılabilecek bu teknoloji kullanma korkusu henüz anne karnındayken şekilleniyor. İngiltere Bath Üniversitesi’nden araştırmacılar, kişinin gelecekte yeni teknolojilere duyacağı ilgi düzeyinin, daha embriyo aşamasındayken maruz kalınan hormonlarca belirlendiğini düşünüyor.

Yayınlanan çalışmaya göre doğum öncesi salgılanan (annenin salgıladığı)testosteron miktarı, beyin gelişimini teknolojiyi kolay veya zor anlayan bir yapıya itecek şekilde etkiliyormuş.

Doğruluğu tartışmaya açık olsa da çalışma ve sonucu bana ilginç geldi. Siz ne düşünürsünüz bilemem ama annelerimiz, farkında olarak ya da olmayarak ne çok şey katıyorlar bizlere.

*

Ekim 2011 / Kurşun