Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Temcit pilavı tadında!

Temcit pilavı tadında!
 

ÜÇÜNCÜ ŞAHIS


Hepinizin insani değerlerine olan saygısına sığınarak tekrar temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp bloklarıma ekliyorum. Bu pilavın adı ihanet! Sizlerde aman be sıktın sana mı kaldı bu değerleri sorgulamak diyeceksiniz. Haklısınız bana kalmaz bana ne kim ne yaparsa yapsın derim. Çoğunluğu Müslüman olan bir toplumda yaşıyorsam ve öyle yetiştirildiysem bunda benim günahım ne? Ben işin dini boyutunda değilim. Hiç bir zamanda ulemalık taslamak gibi bir ukalalığım olamaz. Sonuçta ben de medeni bir insanım. Hoşgörü ile bakmasını bilirim. Fakat anlamadığım ya da anlatamadığım bazı olayları medyadan takip ederken duyarsız olamıyorum. Klavye ye sarılıp yazmaya başlarken buluyorum kendimi. 

Hani bir deyim var ''İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır'' derler bilirsiniz. Aslında hepimiz biliyoruz ve içimizden kabul etmesek bile medeni insanız diyerek olaylara bakış açımızı genişletip aman bana ne herkes özgür istediği gibi yaşar demeyi daha basit buluyoruz. Hiç kimsenin özgürlüğü kısıtlanmamalı fakat evlilik kurumuna adım attığımız andan itibaren bazı sorumlulukların bilincine varmamız ona göre yaşamamız gerekmez mi? Benim anlatmakta zorlandığım ya da kendimi ifade edemediğim konu evlilik kurumuna neden üçüncü bir kişinin dâhil edilmesidir Ona ne gerek var? Ona gerek varsa evlilik akdini imzaladığın kişiye ne gerek var? Olayı sadece erkekler için demiyorum. Sonuçta bu fiil tek taraflı değil. Neden bunu yapanlar iğneyi başkasına batırırken çuvaldızı kendilerine batırmazlar? Beraber olduğun kişinin evli olduğunu bile bile o kuruma neden kendinizi ortak ediyorsunuz. Yaptığınız asıl kişiye bir saldırı değil de nedir? 

Sadece şunu soruyorum; Evlilik antlaşması devam ettiği sürece üçüncü şahıslar bu kuruma hangi sıfatla dâhil edilirler? Benim bildiğim kadarı ile sevgili sıfatında, eşlerimizin hayatına girip sizin yerinize almayı kendilerine sizin eşiniz tarafından verilen bir hak olarak algılarlar. Bunun adına yaşadığımız toplum ihanet diyor. İhanet ne soğuk yenir nede sıcak adı üstünde burada eğer yanlışım varsa düzeltiniz. İlişkilerde üçüncü bir kişi yoksa bunun adını ihanet değil bir beraberlik veya flört diyebiliriz. Olabilir sonuçta her iki tarafında sorumlu olduğu kişiler yoksa bu kişilerin yaşadığı beraberliği yargılamaya ve sorgulamaya kimsenin hakkı yoktur olamaz. Bekâr olduğu sürece, hayatını paylaşacağı kişiyi tanıma hakkı vardır. Fakat hem evli barklı hem de üçüncü şahsı hayatına almakta bir mahzur görmüyorsa toplumun eleştiri oklarını da göğüslemek zorundadır. Sonuçta insan denen bir varlıktan bahsediyoruz. Erkek veya kadın fark etmez, evlendikten sonra hayatımıza üçüncü kişileri özel bir yere koymayı planlarsak hayvandan ne farkımız olur ki? Bilirsiniz hayvanlarda yoktur, birbiriyle evlenip karı, koca hayatı yaşamak. Hiç vuku bulmuş mu dur? Kedinin kediyi veya atın ata, benim eşimle niye beraber oldun diyerek, cinayet işleyen bir hayvan hiç duymadım. 

Kısacası bana göre bekârlar istediğini yapmakta özgürdür, fakat evli kişilerin evlilikleri devam ettiği sürece, özgürlüğü bir noktada son bulur. Hayatını paylaştığı kişiye karşı bir sorumluluğu vardır. Eğer yok, benim hayatımı yönlendiremezsin istediğim ile flört ve arkadaşlık ederim diyorsa karşısındaki kişiye iğneyi batırmadan çuvaldızı kendine batırmasını bilecek, karşısındakinin de kendisinin sahip olduğu insani duygulara sahip olduğunu hatırlaması ve ona göre yaşaması lazım. İnsanlık erdemlerini kaybetmeden saygı ve sevgiyle kalın. 

 
Toplam blog
: 173
: 568
Kayıt tarihi
: 15.01.10
 
 

Kamuda çalışıyorum, dünyalar tatlısı üç tane yavrum var. Burda bulunmamın sebebi hayatı sizlerle ..