Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Temkinli Kadın

Temkinli Kadın
 

Okuyucunun ne istediğini hesaba katarak mı yazmalı yoksa içinden geldiği gibi mi yazmalı?

Okuyucuyla yazar ilişkisini, karı-koca ilişkisine benzetmeye başladım...

Hep karşılıklı beklentiler üzerine kurulmuş...

Belki de ilk defa bu kadar sivri bir yazı yazıyorum...

Yazıyorum çünkü böyle hissediyorum...

Geçtiğimiz günlerde ismi lazım değil bir gazeteye göz attım. Adamlar işi gücü bırakmışlar ve kaç çeşit kadın türü var bunun hesabını yapmışlar. Her başlığın altına da başlığı biraz açarak, ( Bu kadar zahmet ederek araştırarak kadınlara mı yardım etmeye çalışmışlar erkeklere mi orasını pek anlamadım ) türlerin detaylarını anlatmışlar.

Hatta ben hangi kadın türüne giriyorum diye de okuma gafletinde bulundum. İtinayla tek tek ne kadar başlık varsa hepsini ve onların açılımını okudum. Yanlış hatırlamıyorsam toplam 29 çeşit kadın tipi varmış ama gazetede on tanesini falan açıklamışlar.

8. ye kadar geldim ama kendime uygun bir tür bulamadım, ' Eyvah ben galiba türümüm tek örneğiyim ' derken nihayet 9. da nihayet kendimi buldum. ‘ Temkinli kadın. ‘Evet bu benim...

Yanımdaki Vasfiye abla da merakla soruyor, ‘ Esma sen hangisisin ‘ diye...

‘ Temkinli olanım ‘ dedim ama kızı onun onaylamadığı bir erkekle evlendiği için biraz tedirgin

Temkinli olsan da olmasan da bazı şeyleri kontrol edemiyor insan deyip olaya felsefî bir boyut getirdi

O saniyeden itibaren temkinli kadın türünden istifamı verdim

Artık gazetede yazan hiçbir kadın türünü üstüme alınmıyorum

Bu kadar uzun cümleleri niye kurdum?

Çünkü eve o gazete bir şekilde girmişti ve en ilginç haber de o gibime gelmişti

Gazetelerin büyük çoğunluğu magazin içerikli olduğu için dünyada olup bitenler onları çok fazla ilgilendirmiyordu.

Evet o haberi ben bile okudum

Okuyucu olarak beklentim neydi de başka zaman olsa bir asır elimin altında dursa bile kapağını açmayacağım o gazete haberini okumuştum?

Galiba can sıkıntısıydı

TV de de pirim vermemek adına ismini bile yazmak istemediğim bir düzine program vardı.

Hal böyle olunca TV ye sırtımı dönerek o gazeteyle cebelleştim.

Evet temkinli bir kadınmışım. Bunun kime nasıl bir faydası olacaksa artık

Düşünmeden edemiyorum okuyucu ne tür haberleri ne amaçla okur?

Bir tarafta emek verilerek ortaya güzel şeyler çıkaran yazarlar ve yazılar, diğer taraftan hepi-topu birkaç konudan oluşan yediden yetmişe herkesin bildiği, bazılarının kendilerini başka türlü ifade edemediği sadece okunsun diye yazılan, ( Özellikle de bayanlar tarafından yazılan ) ucuz konular, dillere sakız olan muhabbetler...

Ve çok ilginçtir emek verilenden çok, üstün körü yazılan o yazılar tercih ediliyor

Bu tarz yazanlarda amaç belli. Salt okunmak için yazılan yazılar...

Peki okuyucu bunu okurken belli bir beklenti içine giriyor mu?

Elbette burası bir okul değil

Bizler öğretmen, okuyucu da öğrenci değil ama yazarla okur arasında bir alışveriş gerçekleşmiyor mu?

Cevap, ‘ EVET ‘ ise neden bu alışverişi en kaliteli şekle dönüştürmüyoruz?

Şeytan diyor ibreti alem için yaz bir yazı, bakalım bu okuyucunun derdi ne bir güzel anla hatta emek vererek yazan değerli dostlara da olayın inceliklerini anlat. ..

Bizde burada boşuna çırpınıp durmayalım...

Bu arada, sayfamda ağırladığım, yaptıkları işe emek vermiş, hayatlarını adamış tüm konuklarıma kendilerine duydukları saygıdan dolayı teşekkür ediyorum...

Yazdıkları yazılara emek vermiş kendine saygı duyan tüm yazar arkadaşlara da sevgiler...

Emeğe saygı...

http://www.esmakahraman.com/temkinli-kadin/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..