Terör can almaya devam ediyor..

Bir terör saldırısı daha...1 şehit 2 yaralı...

Terör olayları son zamanlarda büyük artış gösteriyor. Bunun nedeni PKK'nın zayıflaması ve artık son şansını deniyor olması mı? yoksa örgütün eskisinden daha mı güçlü olmasıdır ? veya dağdaki kadrodonun denetimden çıkması mıdır ? bilinmez. Ancak bir şeyden emin olabiliriz ki: her bir şehit haberi demokratik çözümü daha da zorlaştırmakta, birlik ve bütünlüğe zarar vermektedir.

Seçimlerde AK Parti'nin BDP ile yarışır hale gelmesi,  terörün tırmanmasının nedenlerinden biridir. Kürt kökenli vatandaşlarımızın türlü şiddete, baskıya rağmen AK Parti lehine oy kullanması BDP'nin tabanı üzerindeki etkisini azaltmıştır. Ayrıca demokratik adımlar atılmış ve Kürt vatandaşlarımıza hakları büyük ölçüde teslim edilmiştir. Eskiden insan haklarından bahseden BDP de artık siyasetini Öcalanın ev hapsine alınması gibi uç örnekler üzerinden yürütmektedir.

Gerilimi tırmandırmak ve belki de toplumda bir Türk-Kürt ayrılığına yol açmak, en azından Avrupa medyasında sesini duyurmak bugün BDP yönetiminin temel stratejisi haline geldi. Dağdaki yapılanma biraz da kontroldışı hareket ederek artık askerlerle yetinmeyip sivillere de saldırmaktadır. Ancak tüm bunlar sağduyulu Kürt vatandaşların tepkisini çekti. Yine bölgeye yatırım yapılmıyor denirken öğretmenlerin kaçırılması da ayrı bir tepkiye sebep oldu.

Eylemlerin bir anda bitmesini beklemek reel bir bakış açısı olmaz. TSK kampları bombalamakta özellikle maddi hasar vermektedir. Fakat bunlar tek başına yeterli değil. Meclisten alınan yetkiyle sınırötesi operasyon süresi uzatıldı. Bu yetki sert kış ayları gelmeden kullanılmalıdır. PKK kışın sözde eylemsizlik kararı alıp iklim şartlarının operasyonu mümkün kılmamasından da yararlanıp yaralarını saracaktır.

Terörle ilgili bazı endişelerim de yok değil. Sık sık rastladığımız şehit haberleri bir 'duyarsızlaşma' oluşturabilir. İnsanlar günlük, olağan bir şeymiş hissine kapılabilir. Yine olayların şehirlere taşması da başka bir sorun. Dağdaki teröristle savaşmak zordur belki ama şehirdekiyle savaşmak da bir o kadar zor olmalı. Burada emniyet güçlerine büyük görevler düşüyor.

Tabi ki terörü bitirmek sadece sınırötesi bir operasyonla ya da polisin, jandarmanın çabasıyla mümkün olmayacaktır. Öncelikle teröre destek olan ülkelerle ilişkiler sonlandırılmalı ya da bir takım yaptırımlarla bu ülkelerin terörle ilişkisi kesilmeli (Öcalan bizzat Hasan A. Uğur'a verdiği sorgusunda Suriye, İran, Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Hollanda, Fransa, Amerika ve dolaylı yoldan İngiltere'den destek aldığını söylüyor. İlginç olan aynı ifadeye göre PKK'ya sıcak bakmayan tek ülke LİBYA..) Bunun dışında terörün maddi diğer imkanları da kurutulmalı: İnsan kaçakçılığı, Uyuşturucu ticareti, soygunlar, haraçlar, zorunlu bağışlar. (Amerika sık sık teröre karşı olduğunu ilan ediyor; ancak ABD'ye göre terörist olan El Kaide hatta belki de Filistinde özgürlük mücadelesi veren insanlar.. Daha geçtiğimiz haftalarda ALMANYA'DAN gelen bir heyet pkk konusunda ülkemizi haksız bulmuş ve devletin sivilleri öldürdüğünü PKK'lıların özgürlük mücadelesi verdiğini beyan etmişti)

Ve bir de medyanın görevleri var. Şehit haberleri propaganda boyutuna varacak şekilde verilmemeli. Ayrıca toplumda ayrılığa yol açacak fikirler savunulmamalı, demokratik adımlar desteklenmeli. Tarihsel birliktelik vurgulanmalı ve din faktörü de kullanılmalı. Unutulmamalıdır ki, PKK da din olgusuna yer yoktur. Ayrıca doğu bölgelerimizde sosyal-kültürel faaliyetler artırılarak terör örgütüne katılım bitiriilmelidir.

Siyaset kısmında ise BDP'nin terör örgütüyle ilişkisini kesmesi sağlanmalı (imkansız) bu konuda yaptırımlar uygulanmalıdır. AKP, CHP ve MHP ön koşulsuz ve samimiyetle terörü bitirecek adımlar atmalı bunu parti meselesinden ziyade ülkenin geleceği sorunu olarak kabullenmelidir. Anayasa sürecinde tüm azınlıkların temel hak ve özgürlükleri verilmeli ve toplumun gözünda meşru bir anayasa oluşturulmalıdır.

http://gundem.milliyet.com.tr/hakkari-de-mayin-patladi-1-asker-sehit-oldu/gundem/gundemdetay/14.10.2011/1450974/default.htm

15.10.2011