Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '08

 
Kategori
Kedi Psikolojisi
 

Tesadüf, kedi, kadın... (1)

Tesadüf, kedi, kadın... (1)
 

(*)


1. DOĞUM TELAŞI

O Beşiktaş rastlantısı, sanırım 4-5 sene önceydi.

O günden sonra çok güzel ve çok mağrur bir kedim olmuştu. Onun yavruları, yavrularının yavruları derken inanılmaz maceralar, çizgi film gibi durumlar yaşadım. Çok derin sahnelere şahit oldum. Kendimi belgesel programlarında gibi hissettiğim çok oldu..

Hepsini anlatmaya kalkmamalıyım yoksa çıkamam işin içinden...

***

'Aslı tut oradan çek hemen!...'

'Ya deli misin neyi çek, gemi halatı mı bu be? Hayvan baygın zaten, bebekleri çek diyorsun.'

'Offf kayıyo bunlar elimden yumurta gibi nerden tutcam kafası neresi poposu neresi bunuuuuuun. ELİMDEN KAYIYO DİYORUM SANA YA, çok sıksam ölür, az sıkınca kayıyo AY BEN NE YAPCAM AĞLAMAK İSTİYORUM... '

'Yahu kes konuşmayı Aslı çek şunu'

***

'Çek' dediği, annenin rahmindeki yavru kediyi ve sıradaki diğer yavruları, incecik kanaldan dışarı çekmek!!!

Ki o bahsi geçen yavru kediler, yavru kediden gayrı herşeye benziyorlar... Ona kolay tabi. Sapı mı var ülen bunların; neyi tutup nasıl çekiyorum... Kaygan top gibi tuhaf şeyler işte; kavrayıp elinde tutamıyorsun ki çekesin... Sanıyorsun ki biraz sıksan, kopacak bir tarafı. E, sıkmasan tutup da çekemiyorsun...

***

'Daha diğerlerinin üzerindeki keseyi aralayacan ağızlarına hava üfleyecen, annelerinin yaptığı gibi yalayacan ısıtacan.. Yoksa ölürler.'

'Ne diyosun sen be kedi medi yalamam ben gel kendin yala!'

'Yalamayacaksın Aslııı!!! Bebeklerin ısınması lazım demedim mi? Elinle ısıtacaksın yalar gibi, çabuk çabuk... Anne baygın diye sen yapıcan. Baygın olmasa kendisi sarıp yalardı... Şimdi senin görevin...'

'Bak şurdaki ölmüş, rahim yolunu tıkamış, doğuramamış hayvancağız.. Al onu, şu tarafa koy... NE BAKIYORSUN ASLI, şunu al dedim sana, koy şu tarafa...'

'Ama o ölüüüü.. Ben onu tutamam...'

'Tövbe tövbe ya, al onu çabuk şu tarafa koy, daha diğer yavruları çekeceksin. Onlar da mı ölsün istiyorsun?'

'Hayııııırr...'

***

Yavru kedi, rahimden çıktığı zaman sıcacık. Göbek bağını da kesiyorum... O sırada ağzına üfleyip nefes aldırmam gerekiyor. Sonra her geçen salise soğumaya başlıyor. Diğer yavrularla ilgilenmek için onu bırakıyorum. Birkaç saniye sonra yokluyorum, soğumuş bile... Elime bir alıyorum, buz gibi... Herşey bana bağlı; avucumun içinde ısıtırsam, ona hayatı geri vermiş olacağım. Yoksa donup ölecek...

Bir o yavruyu alıyorum bir öbürünü, sonra da diğerlerini, teker teker. Hohluyorum, elimle ısıtıyorum... Bir yandan da halâ doğmasına yardımcı olmam gerekenler var.

***

'Şundan ses yok, o da mı öldü? Keseyi yırtıp ağzına üflemedin mi? Çabuk yap, diğerlerine dön'

'Yaptııııııııııımm.. '

***

Ağza üflemek, o minnacık şeyin daha da minnacık ağzını, ağzıma yaklaştırıp üflemek demek! Nefes almaya başlayabilsin diye.

Avucumun yarısı kadar bile değil zaten;iş ki ağzını bulasın. Bir küçücük yumak! Burnumun dibine kadar getiriyorum yavruyu, ağzını bulabilmek için...

Öyle bir koku ki... Hayat kokusu gibi, varoluş kokusu gibi, ana rahmi kokusu gibi... Tarifi imkansız... Güzel değil ama kötü hiç değil. Çok özel...

'Hiiii ben görmemişim bir kesesi daha var bunuuuuuuuuuuun... Zar gibi vücudunu sarmış ay bunların kaç kesesi varrrrr... Ağzı çok küçük serçe parmağımın ucu bile girmiyor. AAAAAAAY, şimdi miyav dedi, bunun ağzına biraz önce de üflememiş miydim beeeeeeen? Kaç dakikadır dışarıda, nefessiz, göbek bağsız... Yine de yaşıyor mu. Bu mudur yani?...'

'Bırak şimdi, çok konuşma onu bitir şu diğer yavruyu çek sen...'

'OFFFFF, çek deyip durma sen de gemi halatı gibi ya... Bi dakka, bu yeni nefes alanı ne yapcam?.. Diğerleri de soğumuştur. Sensin çok konuşma ya, gören de iş yapmıyorum sanır!'

***

Normal doğum olsa, anne kedinin her şeyi kendi başına yapıyor olmasını aklım almıyor. Doğurduğu yetmiyormuş gibi, göbek bağını kesiyor, yalayıp temizliyor, sıcak tutmayı beceriyor, emziriyor, sahip çıkıyor... Doğumdan sonra ortalıkta fazladan hiçbir şey kalmıyor, hepsini yalamış ya da yemiş oluyor! Sanki hiç öyle bir mucize olmamış da birileri oraya birkaç yavru bırakmış, hep beraber sakince uyuyorlarmış gibi..

***

Tüm bu anlatmaya çalıştığım telaş bittikten sonra, baygın anneyi sıcak olabileceği bir yere koyuyoruz. Biraz ötesine de yavrularını... Hepsi aynı kabın içindeler sonuçta. Normalde emmeleri lazım ama anne baygın diye uzaklar. Gidecek güçleri yok ki gariplerimin! Aslında annenin onları yönlendirmesi gerek. 'Miyik miyik' ediyorlar, uyuyorlar uyanıyorlar. Biraz sağa sola dönmeye kalkıyorlar, daha çabalarken tekrar uyuyakalıyorlar zaten... Sıcağın karşısına koyduğumuz için, artık çok ilgilenmeniz gerekmiyor. Neyse işte, o sırada, minnoşlardan biri; gözleri henüz açılmamış, bacakları tutmuyor halde, ısrarla ve sürüne sürüne, anneyle memeyi bulmayı başarıyor!

Halbuki, diğer yavruların tek yaptığı, altalta üstüste uyumak.

***

Anne, narkozun etkisiyle baygın ya, yeni yanına gelen yaratığa bir tekme!

Hoooop... Minik, aynen kardeşlerinin üzerine uçuyor! Dedim ya, belgeselin içine kaçmış gibiyim ben de, öylece seyrediyorum...

Minik cadı inanılmaz inatçı, yolculuğuna yeniden başlıyor. Sürüne sürüne yine varıyor hedefe, hooop bir tekme daha... Aynı şey kaç kere yaşanıyor, hatırlamıyorum... Bana seyirlik gelen bu sahne, onun için ne meşakkatli bir yolculuk aslında...

Eğilip onları seyrettiğim yerden, birbirlerine sığınmış uslu uslu yatan minik şeylerin az önce ne aşamalardan geçip bu görüntüyü aldıklarına şaşırıp duruyorum.

***

Doğum yapan bu yavrunun annesini (*), 5 aylıkken tesadüfen Beşiktaş'ta bulduğum ve aşık olduğum ana kadar, bir kedinin nasıl tutulacağını dahi bilmezdim. Üstelik, soğuk bulurdum onları.

Oysa ne kadar da biz insanlara benzerlermiş... Hele kadınlara...

***

Şimdi sıra onu ilk bulduğum günde...

***

Yavru kedi videoları:

http://www.youtube.com/watch?v=PTymO-oA9-0

http://www.youtube.com/watch?v=DE8GGZMpBeU&NR=1

http://www.youtube.com/watch?v=0Bmhjf0rKe8

http://www.youtube.com/watch?v=Q_bzB0qctnE

http://www.youtube.com/watch?v=Q_udqEp_YR4

***

 
Toplam blog
: 61
: 937
Kayıt tarihi
: 20.09.08
 
 

Yazmak sorumluluk istiyor. Zor iş, başka bir alem. Yaşamın ta kendisi gibi. ..