The Matrix, bir filmden çok daha ötesi...

Kimi çevrelerce sinemada yeni bir çığır açtığı kabul edilen Matrix serisinin ilk filmi beyaz perdeyle buluştuğunda takvimler 1999 yılını göstermekteydi. Larry ve Andy Wachowski kardeşlerin sinema dünyasına bir armağanı olan film, içerdiği bir çok felsefi görüşle birlikte bir filmden çok daha fazlasını vaad ediyordu seyirciye. Gelelim Matrix filmine konu olan hikayenin kısa bir özetine.

Bundan yıllar yıllar önce insanlar işlerini yaptırmak için makineler geliştirmeye başladılar. Bir süre sonra işçi sınıfının yerini makineler almaya başladı. İnsanoğlu her zamanki aşağılamasını çok geçmeden makinelere de uygulamaya başladı. B1-66ER kodlu robot, türünün efendisine karşı gelen ilk örneği oldu. B1-66ER, kendisini korumak adına sahibini öldürmesi insanların robotlar hakkındaki düşüncelerini değiştirmeye başladı. Mahkeme sürecinde mahkeme heyetinin sahibin malını yok etme hakkını savunması, B1-66ER ve türünün sonu olmasına yol açtı.

Böylece insanların makinelere karşı büyük ayaklanması başlamış oldu. Makineler Ortadoğu'da sayılabilecek bir yerde kendi şehirlerini kurdular. 01 olarak adlandırılan bu ulus, gün geçtikçe gelişmeye başladı. Kendileri yapay zekaya sahip makineler, daha ileri düzey yapay zekaya ulaştılar. Makinelerin üst düzey yapay zeka ile geliştirdikleri ürünler sonrası insanoğlunun yaşam süreci daha da karmaşık ve sıkıntılı bir süreç almaya başladı. Yükselen güç olan makinelerle işbirliği yapmayı reddeden insan devleti, dünyanın iki kutuba ayrılması önerisi getirdiler. Makine devletine karşı ekonomik ve askeri yaptırımda bulunmaya çalışan insan devletinin düşünmediği bir gerçek vardı: İnsanların aksine makinelerin bombanın radyasyonundan ve ısısından korkmalarına gerek olmaması ve kendi ekonomik durumlarının insan devletinden daha iyi durumda olduğuydu.

İnsan devletinin girişimleri başarısız oldukça, 01 makine orduları her yöne doğru ilerlemeye başladı.Çok geçmeden insan bölgeleri teker teker teslim olmaya başladı. İnsan devleti son çareye başvurdu. Son çare olarak makinelerin güneş ışığından beslenmelerini engellemek adına gökyüzünü yok etmeye karar verdiler. Kara Fırtına Operasyonu olarak adlandırılan bu süreçte gökyüzü toz bulutuna benzer bir duman ile kaplandı ve güneş ışığının yeryüzüne ulaşması engellenmiş oldu. Bu girişim makineleri etkilediği kadar kendilerini de etkilemişti. Makinelerle yapılan savaşlar sonrası insanlar büyük yaralar aldılar. Savaşın galibi makineler, yeni bir enerji kaynağı buldular: insan vücudu.

İki düşman arasında yeni kurulmuş bir birliktelik başlamış oldu. Makineler sürekli yenilenen ve sürekli çoğalan bir enerji kaynağı olarak insan vücudunu kullanmaya başladılar.İnsanlarının vücutları karşılığı onlara yeni bir dünya vaadedildi. İnsanların hiç bir şey olmamışcasına yaşadıklarına inandıkları, ancak bir algıdan öteye geçmeyen "Matrix" ortaya çıkmış oldu.

Buraya kadar olan kısım, Matrix dünyası ile ilgili bize filmlerde detayı verilmeyen, ancak 2.film sonrası ve 3.film öncesi 9 seri halinde sunulan animasyonlardan oluşan The Animatrix'ten derlenen bilgiler ışığında oluşturuldu. Matrix'in nasıl ortaya çıktığı kısmını kabaca anlattıktan sonra bir sonraki yazımda filmle başlayan Mr.Anderson-Neo hikayesi, Matrix'in daha önce 5 kez yok edilip yeniden tasarlandığı, mimar-kahin vb.kısımlara odaklanacağız. Şimdilik hoşçakalın.

Devamı gelecek...