Titanlar Tanrılara başkaldırıyor

3D’ nin hikaye ile uyum sağladığı ender filmlerden birisi “Titanların Öfkesi”.  Olur olmaz her filmde kullanıldığında 3D anlamsız teknolojik bir oyuncağa dönüşüyor. Kronos’un alev alev yanan kalbine doğru kanatlı atının sırtında elindeki öldürücü mızrağıyla Perseus’un uçuşu, mitolojik anlatının hakkını veren etkileyici bir görüntüye dönüşüyor. İnsan varoluşunu ve yaşamı Tanrılar, insan ve doğa ilişkisinde anlatan mitolojiyi psikanalizin kurucularından Carl Gustave Jung şöyle tanımlıyor “ mitoloji bilimden daha bireyseldir ve yaşamı ondan daha kesin bir biçimde ifade eder”. İnsan ırkının karakter çeşitliliğini, cürümlerini anlattığı için Klasik Mitoloji olarak anılan Yunan Mitolojisi her zaman yaşıyor, nefes alıyor. Tragedya ve Mitoloji edebiyat başta olmak üzere birçok farklı alana esin kaynağı oldu. Shakespeare, Freud en fazla faydalananların başında geliyor.   

Titanları yöneten Kronos (mitolojide zamanı simgeler) üç kardeş olan Zeus, Hades ve Poseidon’un babalarıdır. Tanrılar tarafından Olympos’ta tahttan indirilen Titan Kronos, Tartaros’ta bir mağaranın dibinde çürümeye terk edilmiştir. Zeus’un kardeşi olan yeraltı ve ölüler Tanrısı Hades ve oğlu Ares iş birliği yaparak Kronos’u tekrar canlandırarak, Tanrılara inancı azalmış insanlığı yok etmek istemektedirler. Ares, babası Zeus kardeşi Perseus’u daha fazla sevdiği için kıskançlığından Hades ile iş birliğine girer. Her ikisi Zeus’u tuzağa düşürerek Tartaros’ta zincire vururlar. Yavaş yavaş tüm gücünü azaltmaya başlarlar. Zeus Tanrılığı kabul etmeyen ve yaşamını insan olarak sürdürmek isteyen oğlu Perseus’dan kendisini kurtarması için yardım ister. Balıkçılıkla uğraşan, karısının ölümünden sonra oğlunu yetiştirmeye çalışan Perseus babasının çağrısına uyar, yanına kuzeni Agemor’u ve Prenses Andromeda’yı alarak yola koyulur.

Görsellik, iyinin kötünün savaşında en büyük payı alıyor. Mitolojinin felsefesi ne kadar az yer alıyorsa, görsellik o kadar çok yeri kapsıyor. Tartaros mağarasının cehennemi atmosferi, tek gözlü dev Sikloplar, labirent mağaraların içindeki koşuşturma, kötülüğün iki bedenli askerleri müthiş görselliğin akılda kalanları. Bazı karakterlerin mizahi duruşları öyküyü neşelendiriyor. Örneğin çirkinliği ve topallığı yüzünden dışlanmış Tanrı Hephaistos mağarasında kurduğu demir atölyesi, Tantaros’un merkezine ulaşan labirent sistemi ile bilgeliği ve zekanın temsil eden sevimli bir karakter olmuş. İngiliz Sinemasının en iyi oyuncularından Bill Nighy kısa role rağmen karaktere farklı bir ruh kazandırıyor. Kuzen Agemor’da öyküye neşe katan karakterlerden.

Sam Perseus’ta Worthington ve Tanrılarda Zeus Liam Neeson, Hades’te Ralph Fiennes, Poseidon’da Danny Houston ilk filmdeki kadroyu koruyor. Kadroya yeni eklenenler Andromeda’da Rosemund Pike, Ares’de Edgar Ramirez, Agemor’da Toby Kebbell dikkat çekiyor.

Bir önceki filmi “Los Angeles Savaşı” ile sıradan ve militarist bir aksiyon çeken yönetmen Jonathan Liebesman bu kez eli yüzü düzgün bir çalışmayla serinin devamına yol veriyor.

YÖNETMEN: JONATHAN LIBESMAN

OYUNCULAR: SAM WORTHINGTON, LIAM NESSON, RALPH FIENNES, ROSAMUND PIKE.