Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Toplumda güven duygusu bitti, sabır da bitmek üzere…

Toplumda güven duygusu bitti, sabır da bitmek üzere…
 

Bu günlerde neler oluyor böyle? Bana olanlardan bahsetmiyorum. Genel olarak artık toplum olarak sabrımızın son zerrelerini tüketmek üzereyiz.

Toplum olarak bir psikolojik çöküş mü yaşıyoruz yoksa yasaların ‘’insan haklarına’’ uygun hale getirilme çabaları mı içimizdeki canavarı ortaya çıkardı.

Kötü mü doğulur, yoksa sonradan mı olunur cevabını aramaya başladık. Bu olaylar karşısında sıradan vatandaş ta artık kötü olmaya başlayacak korkarım. Herkes kendi yargısını ve infazını uygulamaya başlayacak böyle giderse.

Ben ki balkonumu yıkarken karınca gördüğümde, yıkamayı bırakan bir insanken; şimdi o bebeğe işkence yapanlara idam cezasını az bulmaya başladım. Neredeyse işkenceyle ölümlerini hayal edecek kadar kötü düşünceler üretmeye başladı beynim. Önce seri cinayetler ve keyfi adam öldürme pozlarıyla sarsıldık. Daha sonra o masum yavrunun başına gelenler…

Değerli blog yazarı arkadaşlarım da bu olayları dile getirip tepkilerini açıkça belirttiler. Ama dün bu konuda yazamayacak kadar kötü düşünceler içindeydim. Lanetimi dışa vurmadan bu konuyu yazamayacağımı biliyordum. Şimdi bakıyorum anne serbest kalmış. Ne güzel! İfadesi alındı ve yasalara göre ona verilecek ceza çocuğun elinden alınması oldu. Bu zihniyette olanlar buyursun, nasılsa yasalar insan haklarından yana (!).

Hırsızlık, gasp, yaralama, adam kaçırma gibi ne kadar kanun dışı olay varsa meslek haline geldi zaten. Bunu ben söylemiyorum, az önce konuştuğum polis memurları dile getiriyor.

Bu arada dün gece ofisime hırsızlık teşebbüsünde bulunulmuş ve ben içeri girmeseler bile bu olayın zapta alınmasını istediğim için polisleri çağırdım.

Bu sırada güvenlik güçlerimizin bu olaylar karşısında artık vatandaş karşısında mahcup durumda olduğuna şahit oldum. Vatandaşa gerekli hizmeti vermemek, üstlerine hesap verememek, ayın 15’inde biten ödeneklerden dolayı devriye gezememek, yasal olarak ellerinin kollarının bağlı olmasından bahsettiler. Utanıyorlardı, 12 dosyadan yakalanan bir zanlıyı serbest bırakmak zorunda kalmaktan utanıyorlardı. Çünkü bıraktıklarında o kişinin ne yapacağı apaçık ortada. Canını yakacak masum bir insan hedefleri ve bu onların meslekleri artık. Küçücük çocukların ailelerinden alınıp bu işler için eğitildiğini hepimiz biliyoruz. Maddeye de alıştırılan bu bedenler, uyuşmuş beyinleriyle birer robot misali liderlerinin ellerinde piyon olmuşlar.

Burada bahsettiğim her iki olayda artık toplumumuzun bir çok nedenle tamamen bir çöküş ve patlama noktasında olduğunu açıkça görüyoruz. Çocukluğumuzda yaşadığımız huzurlu günler dönmemek üzeremi terk etti bizi bilmiyorum. Ama o zamandan bu yana geçen süre içinde benim bakış açım değişmedi bunu biliyorum. Gerçekten toplum olarak tam bir eksi ivmeyle geliştiğimizin göstergesi bence bu.

Nedenler işsizlik, açlık, kötü örneklerin kabulü, değişen yasalar her ne ise sosyologlar bunun bilimsel açıklamasını zaten yapıyorlar. Ancak halk da farkında ki , başörtüsünden çok daha önemli değerler var bu toplum için tartışılması gereken. Hatta tartışma için zaman çoktan geçti. Şekilciliği tartışmak yerine, gerekli yasal önlemler ve eğitimle aşılması gereken konular bunlar bence. Acilen önlemler alınmalı ki, halk artık yargıdan ve yönetimden umudu kesip; kendi kanunlarını uygulamaya başlamasın. Çünkü gidişatın işaretleri apaçık ortada.

 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..