Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '11

 
Kategori
Siyaset
 

Toplumsal barışı sağlayacak parti CHP olmalıdır

Mücadele eden yenilgiye uğrayabilir, Mücadele etmeyen zaten yenilmiştir....................BERTOLT BRECHT 

Ne yazık ki, haftanın en üzücü olayı Japonya'da yaşanan şidetli deprem ve yarattığı tsunami sonucu Japon halkının büyük felaketle olan mücadelisi olurken, tüm insanlık da bu olayın büyük üzüntüsü içindedir. Diğer yandan Türkiye siyasetinde yaşanan son depreme bakarsak oda CHP'nin başına gelendir. Bilindiği gibi İKLİM Hanımın gazetecilik faaliyetlerine ilişkin çalışmalarını içeren olayların medyada yer alış biçimi ile bu olayda asıl amacın Sayın KILIÇDAROĞLU'nun Genel Başkan olması nedeniyle halkın gözünde hızla itibar kazanmaya başlayan yeni CHP'yi yıpratma çalışması olduğu aşikardır. Maalesef bir kısım insanlar halen, CHP içinde koltuk kavgası için gereksiz yere kargaşa yaratanları da bu çirkin olayların sorumlusu olarak saymaktadırlar... 

Herkesin bildiği gibi, CHP'nin yoksulluk mücadelesi için hazırladığı ve Milli Gelirin ancak %2'sini kapsayacak bir kaynakla gerçekleşecek olan ''AİLE SİGORTASI'' projesi açıklandığından beri hem diğer partilerin hemde CHP'nin içindeki muhaliflerin uykuları fena halde kaçmaya başladı. Ancak iktidar olma yolunda, GANDİ KEMAL'in neredeyse tek başına verdiği mücadele yeterli olmayabilir. Halka umut verecek, ekonomide başarılı olacak, TOPLUMSAL BARIŞI sağlayacak parti hangisi ise o seçim kazanacaktır. Elbetteki bu parti CHP olurken, inandırıcı, birleştirici ve toparlayıcı olgularıyla ve LİBERAL SOSYAL DEMOKRAT zihniyeti ile milletin büyük bölümünün oylarını alabilecek güce gelmelidir. Ancak bunu yapabilmek için en önemli mesele parti İÇİ KARGAŞANIN derhal bitmesidir. Buna dayalı olarak daima CHP veya DSP'de aktif siyaset yapmış olan Fikri SAĞLAR, Zülfü LİVANELİ ve Mustafa SARIGÜL gibi büyük kitlelerin hayranlığını kazanmış şahsiyetler hala partiye niçin davet edilmiyorlar. Ayrıca birçok bürokratın akın akın siyasete hucum ettiği bu günlerde CHP için pek çok emek vermiş söz konusu isimler bile hala SEÇİM çalışmalarında görevlendirilmemiş ise İktidar mücadelesi şimdiden sekteye uğramış demektir.Ayrıca İKTİDAR olmayı hedeflerken bu düşünceyi hayata geçirecek teşkilatı bir an önce kurmak ve kusursuz çalışır hale getirmek gerektiği kaçınılmaz bir gerçektir. 

CHP'nin seçim kazanmak için çabalaması sadece taraftarlarını ilgilendirmiyor, AKP'yi de çok ilgilendiriyor çünkü CHP küçüldükçe ana muhalefetten yoksun kalan AKP de ülkemize kalıcı zararlar vermeye başlıyor. Örneğin Mart ayı başında Sayın Başbakan'ın Almanya'ya yaptığı gezi ALMAN medyasında çok incitici şekilde yer aldı. Hürriyet Gazetesinin 2.Mart.2011 tarihli Ali VARLI'nın haberinden alıntıyı aktarıyorum:BİLD, ERDOĞAN'ı Almanya'daki Türkleri kışkıtmak, Almanya'da seçim kampanyası yapmak ve ülkedeki uyumu torpillemekle suçladı. Başbakan ERDOĞAN ve eşi Emine ERDOĞAN'ın sahnede halkı selamlarken gösteren büyük bir fotoğrafını yayınlayan gazete ''Erdoğan bir yıldız edası ile sahneye çıktı ve kin yayan bir vaiz gibi taraftarlarını KIŞKIRTTI'' yorumuna yer verdi. Gazete ERDOĞAN çiftinin resminin altına ise karısı her zamanki gibi yine TÜRBAN taktı, kocası küfür etti şeklinde yazı yazdı. Ayrıca geçen haftalarda İngiltere'ye giden KILIÇDAROĞLU'nu diplomatlar karşılamadığı için, onu tanıyan seven insanlar tek başına sıra beklerken görünce sıralarını veridiler ona. Ana Muhalefet liderini karşılama gereği duymayan diplomatlar herhalde Bakan ve Bakan eşleri karşılamaktan çok yorulmuşlardı o yüzden bu aksaklık olmuştur..çok önemli sayılmaz, çünkü mütevazi, sakin kendinden emin gerçek lider GANDİ bunları dikkate bile almaz o halkı ile el ele Pasaport Kontrol sırasına hiç gocunmadan bekleyebilir.Ayrıca AB ve ABD basın organlarında özellikle son gazeteci tutuklamalarından sonra (N:ŞENER-A.ŞIK) TÜRKİYE özgürlüklere önem vermeyen bir ülke, TÜRKİYE geriliyen demokrasi ile Mısır'a Tunus'a , Libya'ya asla model olamaz v.b gibi.. ülkemizi aşağilayan haber ve yorumlar yer aldı. İşte dışardan bakıldığında TÜRKİYE çöküşe geçmiş bir ülke görünümünde ne yazık ki 

Sayın KILIÇDAROĞLU ülkemize çağdaş anlamda demokrasiyi yerleştirecek anlayışda, yani toplumun beklediği daha fazla özgürlükleri verebilecek inandırıcılıkta göründüğü için ve hergün halkın daha fazla teveccühünü kazanmakta olduğuna göre çevresindeki en yakın insanlar da eğer onu yıpratmaktan vazgeçerler ise GANDİ'nin Başbakan olması için hiçbir engel kalmayacaktır. LİDERLİK niteliğini taşıyan bireyler toplumu değiştirebilmektedir. O halde tüm sosyal demokratlar el ele çok sıkı bir mücadele verirlerse bu milletin oylarının en çoğu CHP'nin olacaktır. Bazıları istese de istemese de Kemal KILIÇDAROĞLU da BAŞBAKAN olacaktır.. 

 
Toplam blog
: 16
: 614
Kayıt tarihi
: 08.06.08
 
 

Ben 68 kuşağından olup ülke, çevre ve kadın sorunlarına aşırı duyarlı biriyim. Ayrıca siyaset en ..