Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '09

 
Kategori
Gelenekler
 

Toplumsal gelişim ve değerlerimiz

Toplumsal gelişim ve değerlerimiz
 

GELİŞTİĞİNİ DÜŞÜNÜRKEN GERİ GİDENLERDEN OLMAYALIM!


Toplumlar zaman içerisindeki yolculuklarını sürdürürken farklı nedenlerin etkisiyle bir değişim süreci geçirirler. Bu değişim farklı alanlarda kendini gösterir. Toplumun giyim tarzından tutun da konuştuğu dile hatta inandığı dine kadar etkilerini gösterir bu değişim. Değişimin etkileri kadar oluşum süreci de farklılık gösterir. Değişimi tetikleyen etkenlerin türüne göre bu süreç daha hızlı etki edebileceği gibi tam tersine daha yavaş ve uzun bir süreyi kaplayarak da kendini gösterebilir.

Toplumlardaki değişimin nedenleri genellikle teknolojik gelişmeler sonucu elde edilen yeni bilgiler, iletişimin hızlı gelişimi sayesinde çok uzak yerlerdeki toplumlarla olan etkileşim, siyasi ve toplumsal gelişim gibi olağan olabileceği gibi devrim gibi daha sert, zoraki ve kökten bir değişim de olabilmektedir. Türk toplumunun gelişim sürecine kabaca baktığımızda bu gelişimin oluşturduğu değişimin olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Tarihin bilinen ilk dönemlerinden günümüze kadar son 100-150 yıllık dönemi hariç tutarsak Türk toplumu dünya üzerinde genel olarak belirleyici bir rol üstlenmiş ve lider toplumlar arasında yer almıştır. Zaman olarak uzun bir dönemi kapsasa da, şaman inancı taşıyan bir toplumdan İslamiyet'in önderliğini yapan bir toplum haline gelindiği düşünülürse yaşanan değişimin fevkalade büyük olduğu gözlemlenebilir. Buradan hareketle Türklerin sanılanın aksine gelişime kapalı aşırı muhafazakâr bir toplum olduğunu söylemek zor olur. Tarih kitaplarından okuduğumuz kadarı ile değişime karşı aşırı direnç gösterdiğimiz dönemlerimizin de olduğunu ve bu dönemlerde gelişimizin yavaşladığını da gözlemlememiz mümkün.

Türklerin gelişime bağlı değişimi, genelde daha uzun zamana yayılan ve yumuşak bir geçiş süreci ile oluşan olağan etkenler sayesinde oluşmuştur. Savaşçı, kendine güvenen, başkalarının hâkimiyetini asla kabul etmeyen bir yapıya sahip olan toplumumuz da dışarıdan zorla dayatılan değişimlerin kabul edilmesi pek mümkün olmamıştır. Yaşanan bu gelişim süreci içerisinde toplumu olumlu olduğu kadar olumsuz yönde etkileyen birçok değişimde elbette olmuştur. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde başlayan batılılaşma özentisinin şuursuzca kendini göstermesi sonucu bizi biz yapan birçok değerin günümüze kadar ulaşan bir süreç içerisinde yok olduğunu acı ile görmekteyiz. Bunda, yukarıda bahsettiğimiz gelişime karşı aşırı direnç göstermenin sonucunda dünyada lider durumda olan toplumun gerileme sürecine girdiğinin gözlenmesi ve bu duruma verilen bilinçdışı tepkinin rolü kuşkusuz büyüktür. Toplumun kendini bu kötü etkileşimden koruması için bazı mekanizmaların geliştirilmesi gerekmektedir. Buna Türk Dil Kurumu güzel bir örnek olabilir. Çalışmaları yeterli olmasa da güzel dilimizin bozulmasını önlemede etkisinin azımsanamayacak kadar büyük olduğunu düşünüyorum. Türk Dil Kurumu gibi Türk örf adet ve ahlak kurumu (isim üzerinde çalışılabilir) kurulmalı ve toplumun örf adet ve güzel ahlakının yozlaşmaması yönünde çalışmalar yapmalıdır. Bu konu çok önemlidir. Kendine has özellikleri muhafaza etmeyi başaramayan toplumların gelişim süreci içerisinde geçirdikleri değişim sonucu taklit ettikleri toplumun özelliklerini tam olarak benimsemesi mümkün değildir. Benzemeye çalıştıkları topluma adapte olamayan toplumlar o toplum tarafından dışlanacak, kendine has özelliklerini yitirdiği için özüne de dönemeyecektir. Tam bir boşluk içine düşerek helak olmaya mahkum olacaktır. Türk toplumunun bir an önce kendine gelmesi ve çok çalışarak tarih boyunca olduğu gibi başkalarının belirlediği kuralları takip eden değil kendi kurallarını dünyaya kabul ettiren, güçlü, lider ülke konumuna gelmesi gerekmektedir. Bunun için toplumun bireyleri olarak hepimizin üstümüze düşeni yapması gerekiyor. Ulu önderin dediği gibi bunu yapmak için muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Alpteoman TUNÇBİLEK İstanbul 07/01/2009

 
Toplam blog
: 14
: 575
Kayıt tarihi
: 30.12.08
 
 

1977 Yılının ağustos ayında öğretmen bir babanın çocuğu olarak Erzincan'da dünyaya gelmişim. İlko..