Trabzonspor Fenerbahçe maç analizi

Dün akşam nasıl ki Bursaspor' un Galatasaray' ı yenmesi sürpriz değildi, bu akşam Trabzonspor' un Fenerbahçe' yi mağlup etmesi de sürpriz sayılmamalı. Spor Toto Süper Lig' de kalite müthiş artmış durumda. İşte üç büyüklerin 9 puan kaybettiği böylesi bir haftada, Türk futbolu kazandı diyebiliriz. Daha heyecanlı, daha çekişmeli ve her sonuca açık bir ligin sinyallerini verdi bu hafta. Trabzonspor ve Bursaspor' un şampiyonluğu son haftalara kadar kovalayacak kalite ve güçte olduklarını gördük.

Maçın genelinde oyuna hakim olan, oyunu kontrol eden taraf Fenerbahçe idi. Ancak 15 dakikada yenen iki gol, ve atılan golün hemen akabinde yenilen üçüncü gol Fenerbahçe' li oyuncuları şoke etti. Ancak tahmin edilen olmadı ve Fenerbahçe' li oyuncular maça tutunmayı başardılar. Panik yapmadan sakin bir tavırla oyuna devam ederek 3-2' yi yakaladılar. Elbette zorunlu Semih- Stoch değişikliği de bu olumlu futbola katkı sağladı. Stoch sahada pas yapmakta zorlanan Fenerbahçe' yi adeta diriltti. Hatta 3-2' yi yakaladıktan den sonra, Mehmet Topuz ile yüzde yüz bir pozisyondan yararlanamadı Fenerbahçe.

İkinci yarıda Trabzonspor' un üzerine daha fazla giden bir Fenerbahçe izledik. Bu tam da Trabzonspor' un istedği şeydi. İleri çıkmış ağır Fenerbahçe defansının zaaflarından faydalanacak Alanzinho, Teofilo, Yattara ve Colman gibi oyunculara sahip olan Trabzonspor, bir iki pozisyon hariç Fenerbahçe kalesini fazla yoklayamadı. Daha çok skoru korumak yönünde ve defansif bir düşünce ile hareket ettiler. Hatta Colman’ ın zaman zaman Ceyhun ve Selçuk’ un arasında adeta üçüncü bir ön libero gibi girdiğini gördük.

Maça Alex’ siz başlayan Aykut Kocaman’ ın maçta Özer’ e oldukça fazla sorumluluk verdiğini gördük. Özellikle de Stoch’ un oyuna dahil olmasından sonra, Özer, Alex’ in mevkisinde forma giydi ancak hücum yönünden Alex’ i arattı. Özer’ in Fenerbahçe’ de bu denli ağır bir görevi nasıl kaldıracağını merak ediyorum. Evet yetenekli bir isim, ancak aşırı fanteziye kaçan bir futbol anlayışı var. Beyni ve ayakları arasında koordinasyon sağlamakta güçlük çekiyor. Bugün hatalı pasları ve top kayıpları ile Fenerbahçe’ nin belki de en kötü isimlerinden bir tanesiydi ve sonuca etki etti. Hücumda Niang, Stoch ve Emre son derece arzulu ve pozitif isimlerdi. Bu üçlünün, özellikle ikinci yarıda Fenerbahçe’ yi hücumda ayakta tuttuğuna şahit olduk.

Burada Niang’ a bir parantez açalım. Fenerbahçe’ ye son yıllarda gelen en verimli, en faydalı forvet olacağa benziyor. Bugün her topa sahip olması, topları olumlu kullanması, hızı, gücü ve rakibi yıpratması ile Fenerbahçe’ ye çok katkı sağladı.

Trabzonspor’ un attığı goller ve girdiği pozisyonlara bakıldığında tamamen Fenerbahçe takım savunmasının ölümcül hatalarını görmek mümkün. Birinci golde bireysel bir hata, ikinci ve üçüncü gollerde ise alan savunmasını beceremeyen stoper ikilisi ön planda idi. Şunu kabul etmek gerekiyor ki Fenerbahçe’ nin iki stoperi Bilica ve Lugano ile ön liberosu Cristian Baroni çok formsuzlar. Özellikle de Bilica’ nın sıklıkla adamını kaçırdığını, Lugano’ nun da pozisyon hataları yaptığını gördük. Esasen iki isim de yapıları gereği ağırlar ve Trabzonspor, Bursaspor gibi hızlı hücum hatları olan takımların bu ikiliyi aşırı zorlayabileceğini görmek kehanet değil. Bugün de atılan gollerde ve Trabzonspor’ un ikinci yarıda girdiği 2 net gol pozisyonunda alan savunmasını yüzüne gözüne bulaştıran bu ikilinin büyük rolü vardı. Gökhan ve Santos’ da bu gece kademeye girmede ve bu ikiliye destek vermede başarısızdılar. Fenerbahçe geri dörtlüsünün formsuzluğu ve daha da önemlisi koordinasyonsuzluğu maçta kaybedilen üç puanın da temel sebebi oldu.

Trabzonspor, Şenol Hocanın takımın başına geçmesinden bu yana hep aynı şablonla oynuyor. Sahada ne yaptığını bilen bir takımları var. Takımın ön liberoları dahi son derece iyi pasörler. Ceyhun ve Selçuk, Fenerbahçe’ deki Selçuk- Baroni ikilisine kıyasla oyunu iyi okuyabilen ve oyunu genişletebilen isimler. Önlerindeki Yattara, Colman ve Alanzinho üçlüsü ise her takım için kabus olabilecek bir üçlü. Bunları Türkiye’ de durdurmayı başarabilecek bir orta saha- defans kurgusu bulmak zor. Böylesi güçlü bir orta sahanın Fenerbahçe orta sahasına üstünlük kurması da sürpriz olmadı. Topuz ve Özer’ in oyuna katkıları düşük olunca, adeta iki kişilik oynayan Emre, cansiperane mücadele etti. Cristian, Bilica ve Lugano ile birlikte sahanın en kötüsüydü. Trabzonspor golleri yüzde yüz Fenerbahçe’ nin defans hataları ile bulmuş olsa da skoru güçlü orta sahası ile korudu. Yani bugün maçı kazanmalarını sağlayan Fenerbahçe defansı ve Trabzonspor’ un orta sahası oldu.

Aykut Hoca’ nın bugünkü performansı açısından şunları söyleyebiliriz. Maça çıkarttığı kadro doğru bir kadro idi. Ancak oyunda dökülen Cristian ve Özer’ in yerine Alex ve Caner’ i almalıydı. Özellike Alex’ i 60. dakikada oyuna alması iyi olacaktı, ancak son 15 dakikaya sıkıştırmayı tercih etti. Bu önemli bir hatası idi. Aykut Hoca’ nın bir şeyi anlaması gerekiyor. Elinde Lugano ve Bilica gibi iki ağır stoper varken, defansı ileride kurup hücum futbolu oynamak çok tehlikeli. Bu sistemle oynamaya devam edeceksen ya çabuk, topu oyuna hızlı sokan stoperlerin olacak ya da Trabzonspor gibi fırsatçı bir takıma karşı ağır savunmacılarını orta sahaya kadar çıkartmayacaksın!

Bir parantez de Selçuk- Cristian ikilisine. İkisi de Fenerbahçe’ ye yakışmıyor. Bu denli kaliteli ve sonuca yönelik hücum oyuncularını besleyebilecek meziyette değiller. Geçen sezon Galatasaray’ ın düştüğü hataya şimdi Fenerbahçe düşüyor. Son derece kaliteli hücumcuları, oyunu tek yönlü oynayabilen bu ikili ile desteklemeye çalışıyor. Geçen sezon Mustafa Sarp ve Mehmet Topal Galatasaray orta sahası için ne kadar yetersiz kaldıysa, bu sezon da Selçuk ve Cristian Fenerbahçe hücum organizasyonları açısından o kadar yetersiz. Allah korusun ama Emre sakatlanır ve birkaç hafta forma giyemezse, Dia, Stoch, Niang, Alex, Semih gibi kaliteli hücumculara kim servis yapacak? Maalesef ne Selçuk ne de Cristian bu yükü kaldıracak kalitede ve yetenekte oyuncular değiller.

Son parantez kaleci Mert Günok’ a. Ciddiyetini korur ve tecrübe kazanırsa, Volkan’ı asla aratmaz. Çıkışlarda biraz tedirgin ve tereddütlü ancak, son derece iyi bir kaleci kumaşı var. Refleksleri yerinde. İyi kazanım.

Görünen köy kılavuz istemez; Fenerbahçe’ ye en az bir stoper ve bir ön libero lazım. Guiza, Kazım, Selçuk, Bilica, Bekir ve belki Gökhan Ünal takasta kullanılarak bir çözüm üretmek gerekiyor. Aykut Hoca bu defansla lige devam ederse, müthiş başarılı bulduğumuz o transferleri de boşa gidecek. Fenerbahçe pek çok maçta bol gol atıp, bir fazlasını yiyecek bir takım haline gelebilir. Maçları öncelikle defansların aldığını anlaması gerekiyor.

Özetle bugün biraz şans, biraz da rakip defansın berbat bir gününde olması Trabzonspor’ a üç puan getirdi diyebiliriz. Maçın adamları Fenerbahçe' de Emre ve Niang, Trabzonspor' da ise Egemen ve Serkan idi.