Trafikte Ford’culuk! Trafikte ya erkek erkeğe yarışır ya da kadınları taciz ederiz.

İş çıkışı Antalya’ya gelmek için yola çıktım. Güzel geçen bir hafta sonrası eve gitmenin heyecanı ve her şeyin olağanüstü güzel oluşu beni epey mutlu etmişti..Yol sakin ve akıyor… Hava güzel… Türkiye’nin yarıdan fazlası Temmuz Ağustos’ta gelir Antalya’ya ve herkesin aklında o cehennem sıcakları ile anılır bu şehir… Oysa şimdi cennettir oysa… Keşke tatil anlayışı tüm yıla yayılabilse…

Yarı yanım tatilde sanki o an… Normal sayılacak bir hızla, harika bir yolda ilerliyorum. Aynı hızla ilerleyen beş altı kişilik bir gurubuz…  Ülkemizde sürücülerin sürüş kurallarına uyumu iyice yerleşti… Hemen hemen herkes trafik kurallarına uyuyor artık. Yasal sınırlar içinde zaten hızlı ulaşım mümkün… Yeter ki yollar güzel ve yeterli olsun… Sürücüler içinde artık çılgın ve deli hareket eden azaldı… Ben bu güzel duygular içinde kırmızı ışıkta bekliyorum… Bir hanım sürücü ile göz göze geldik ve selamlaştık hatta…

Hanım sürücünün arabası lüks ve güçlü… Elbet benden hızlı hareket etti ve öne geçti…  Ben aramıza güvenli bir mesafe bırakıp arkasından gitmeye başladım… İşte bu noktada yurdum insanı beni bir kez daha hayal kırıklığına uğrattı… Daha doğrusu yurdum insanı hakkında bir anlık yanılgıya düştüğümü hemen anladım… Biz erkek milletiz kardeşim! Ya erkek erkeğe yarışırız ya kadınları taciz ederiz…

Hanım sürücü ile aramıza bir ‘’KARTAL’’ girdi… Ve Kartal hanımın tamponuna dayandı nerdeyse… Hanım sürücüyü alenen taciz ediyor yani… Yurdum erkeğinin alışkanlığıdır; kaldırımda giden hanımların popolarına elle dokunmak, cimdik atmak… Kalabalık otobüslerde, hınca hınç dolu mekanlarda hanımların arkalarına yaklaşıp onları taciz etmek… Hanımlara çığlık attırmaktan zevk alır yurdum erkeği…  Bu evrensel kültüre katkımızıdır bizim… Yıl başlarını Taksim meydanında kutlamak isteyen yabancı hanımları bile binlerce polis koruyamaz… Dedim ya evrensel kültüre katkımızdır…

Kartal, hanım sürücünün poposuna, özür tamponuna öyle bir yaklaşıyor ki hanım sürücü can havliyle fırlıyor… Kartal onu yine yakalıyor yine kadın sürücü fırlıyor… Bu yaklaşık on km devam etti… Hızlarımızda epeyce artmış oldu… En sonunda hanım sürücü kendini bir benzinliğe attı… Kartal’da peşinden benzinliğe girdi. Hanım eline telefonu alınca Kartal hızla çıktı benzinciden…

Bu olaylar sonucunda benimde  arkama geçmiş oldu… Sanki benim araba tekerlekli sandalye… Oda yokuşta bana yardım eden bir iyiliksever… Yapıştı tamponuma… Oysa solum boş, istese geçer… O yarışmak istiyor benimle belli… Yoksa hem erkekten hem kadından hoşlanan bir biseksüel değildir sanırım…

Ben gayet hafifçe frene dokundum ve o an Kartal afalladı… Zor toparladı kendini ve anladı… Oyun yok… Yani trafik bu tür sürücülerin kimliklerini yaşadıkları yerlerde olabiliyor… İzin vermeyeceğimi anlayınca sinirli şekilde geçti gitti… Onun yağ yakan arabasının kokusunu çekmemek için bende epey yavaşladım… Yine güzel duygulara dalarak yola devam ettim…

On beş dakika sonra filan Serik’e yakın bir yerde gördüm onu… Ön kaputu kaldırmış, arabasından buharlar çıkıyordu… Yanında durakladım ve hemen yanıma koştu… ‘’Abi su var mı?’’ diye seslendi… Gayet sakin şekilde kolumu öteki elimin içine alıp salladım… Eminim anladığı en iyi dil buydu…