Trump deli mi?

Son zamanlarda Amerikan Basını’nda ve Kurumlarında Başkan Trump’un deli olduğuna ve en aşağısından normal olmadığına ilişkin yazılar çıkmaya başladı.

 

ABD Başkanı Donald Trump'ın söylemleri ve politikaları, medyada "görevden azil gerekçesi" olarak değerlendirilmeye başlandı.

 

The Huffington Post'tan Robert Kuttner, "Suçlama Yürüyüşü" (The March To Impeachment) başlıklı bir yazı yazarak, Trump hakkında "görevi kötüye kullanma" suçlaması için gerekli şartları sıraladı.

 

Trump'ın mahkemelerle verdiği gereksiz kavga ..

 

TIME dergisi ise, "hukuk hocalarına" dayanarak, açıkça Trump'ın görevden alınması için çağrı yaptı.(haber.sol.org.com)

 

 Kuttner, yazısında, Cumhuriyetçilerin kötüye kullanma suçlamasından daha hızlı bir yolunun da, Anayasa'nın 25. maddesine göre, Trump'a "deli, yetersiz" muamalesi yapabileceklerini de söylüyor.

 

Ayrıca aynı kuşkular Trump’ın oğlu için de var. Trump’ın oğlunun Baron Trump’ı  toplum içinde gösteren bazı videolar, gösterdiği tuhaf  davranışların hiç de normal olmadığını söylüyor. Bu konuda kendisini sadece Chelsea Clinton savunmuştu. 

 

Daiy Wire gazetesinin belirttiğine göre Demokrat’ların mediadaki stratejilerinden birinin Trump’ı  “ussal olarak dengesiz ve bu yüzden “Cumhuriyet için tehlikeli” olduğu tezini yaymak olduğunu söylüyor. (Daily Wire.com/13545)

 

Trump’un toplum içindeki davranışlarını gözleyin, bir acaiplik olduğu kuşkusuz:

 

Trump, herkesin Milli Marşı dinlediği sırada elini kalbinin üzerine koyması gerektiği halde koymuyor; ancak eşinin dürtüklemesi sonucunda uyanıyor! (Acaip..!)

 

Merkel’in ziyareti sırasında; Merkel elini tokalaşmak için uzattığı halde, Trump elini uzatıp tokalaşmıyor. (Garip…)

 

Trump ve eşi uçaktan inerken, Trump eşini unutup, uçaktan iniyor, herkesin elini sıktıktan sonra, karısı ancak ona yetişiyor. (Hani aile birliği..! Acaip-i minel garaip..!)

 

Trump’ın toplum içinde gösterdiği bir çok davranış , bu kişinin akıl sağlığı üzerinde  kuşkuları uyandırıyor.

 

Trump seçilmeden önce de davranışları hakkında kuşkulu söylemler vardı. Bunlardan birini de Prof.Dr. Burhan Kuzu “Avrupa'da yükselen ırkçı yapı giderek yükseliyor. Bu iyiye gitmiyor. Yani bu Batı ile de bitmedi. Amerika'da şimdi bir deli çıktı, yani hasbelkader seçilse seyredin olacakları,” diyerek  geleceğe ilişkin kestirimlerde bulunmuştu. (internethaber.com)

 

“Mental health experts are openly worrying about Donald Trump's fitness to be president.”  (DOUG MILLS / NYT)  

 

(Akıl Sağlığı  Uzmanları açık açık Donald Trump’ın Başkan olabilmesi için yeterliği konusunda endişeli olduklarını belirtiyorlar.) (Bob Hepburn, Politics, Wed., March22, 2017)

 

Biz burada Amerika'n kamuoyunu ilgilendiren ve medyasında yer alan kuşkuları naklediyoruz. Yoksa kendimizden menkul bir şey yok.

 

Bu durumda Kuzey Kore’nin başında zaten bir bela var. Kim Jong Un gibi bir adam her gün dünyaya ve Amerikaya ,”Benim kafamı kızdırmayın, yoksa elimdeki nükleer silahları kafanızda patlatırım..” demeye getirirken, ABD Başkanı Trump da ondan aşağı kalmıyor , birbirlerine atom bombası sallayıp duruyorlar ve dünya titreyip duruyor.

 

Görüyoruz dünya kimlerin elinde. Bu gidişle , herhalde , dünyanın akıllıları bu dünyayı terk edip, Mars’a veya  bir başka seyyareye göç ederlerse  hiç de şaşkınlık uyandırmaz. 

 

İnsanları durmadan savaşla tehdit eden aklı evveller oldukça insanların daha çok uzun zaman bu dünyada huzurla yaşamaları mümkün olmayacak.

 

Her sabah , “Ne zaman nükleer bomba atılacak?” korkusuyla uyanmaktansa, binip bir rokete, bir başka seyyareye göç etmek her halde en akıllıca hareket olacak.