Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Tufaya geldik,nurtopu gibi krizimiz oldu...

Dolar, Euro, altın yükseliyor, borsa düşüyor.

Şirketler, bankalar vatandaş gırtlağına kadar borçlu.

“Başbakan’a dokunmak ibadettir” diyen vekilin partisi iktidar! Yeni hükümet üyelerinin “Para harcamayın!” beyanatları medyamızda dönmeye başladı. Bu kez Başbakan’dan “Kriz teğet geçecek!” vecizesi duyamadığımıza göre iş ciddi gibi.

Telefonlarımıza neredeyse her gün bankalardan mesaj yağıyor para satmak için! Yetmiyor, olağanüstü nazik sesleri ile arayıp, para satmak amacıyla dil döküyorlar.

İş ciddi galiba.

Seçmen olarak fena tufaya geldik seçimde. Medyada yaratılan illüzyona çanak tutu.

Kendi otomobilimizi yapıp, kendi uçağımıza binip uzaydaki Göktürk uydusuna teğet geçecek kadar inanıp % 49.9’da saflaşmıştık, nereden çıktı bu kriz hikayesi yahu.

Yemin krizi, hukuk krizi, özerklik krizi.

Kürt hareketinin dümen suyunda bocalayan solun krizi.

Terörün acımasızca yakarak yok ettiği gençler…

AKP, MHP, CHP uzlaşması.

Seçim öncesi her şeyi güllük gülistanlık gösteren gazete manşetleri hayal oldu.

Kanal İstanbul’da saltanat kayıkları ile mehtaba çıkma düşleri kurarken olacak şey mi bu!

Ya sokaklar.

Zeytinburnu…

Vatan Millet Sakarya derken otuz yıldır süren şiddetin başaramadığı “kardeş kavgası” geliyorum derken…

Sorunları çözsün diye seçtiğimiz vekillerden oluşan TBMM onca krize rağmen tatilde…

Sahi, birileri bizi fena kandırdı. İleri demokrasi diye diye Murat Belge’de umudu kesti ya zurnanın zırt dediği yere geldiğimizin resmidir.

Sıcak para ile serum verilen, sat sat ye ekonomisi ile buraya kadar mı sorusu da kaçınılmaz.

Üretmeden tüketmenin reçetesi acı olacak gibi.

Komşularımızla sıfır sorun derken Suriye, İran…

Kıbrıs politikasında “ergenekoncu” Rauf Denktaş’ın haklı çizgisine dönüş.

Açılım abondonesi olmuş belleğim almıyor yani.

Az satan gazeteler yazmıştı oysa.

Biz boyalı basın ile temaşa ederken kaçırdık gerçekleri.

Derken.

Sansür, otosansür, ileri demokrasi ve saire.

Siyaset programlarını yayından kaldıran tv kanalları ile ileri demokrasi hız kazanırken nur topu gibi krizimiz kapıda, yumurta kapıya dayandı!

Harcamayın(!) diye uyarıyor bakan!

Vatandaş kredi kartlarıyla, ev otomobil kredileriyle gırtlağına kadar borca batmışken var mı ki harcayalım!

Her yanımız hödüklük!

Dökülüyoruz.

Dolapbeygiri gibi dönüp duruyoruz yerimizde, gözlerde at gözlüğü boyunlar prangalı..

Futbolda şike krizi, Deniz feneri, Silivri derken!

Adaletin artık gözü açık, elinde terazi tutan kız hayal oldu.

Zahit Akman’ı hala tahliye etmediler.

Adamcağız “ergenekoncu” olsa razıyım sittin sene yatsın içerde. Neymiş efendim “delilleri karartma şüphesi vesaire.. adama sormazlar mı kaç yıldır delil mi kaldı ortada diye, neyse iyi haberi yazının sonuna sakladım muhterem okuyucu, TutukluGazete’ye anılarını yazsın artık!

Nur topu gibi her yanımız kriz ve yenisi gelirken sansürün kaldırılışının yıldönümünde yeni bir gazete çıkıyor.

Biliyorsunuz, 70 gazeteci fikirlerinden ötürü farklı gerekçelerle cezaevlerinde. Ahmet Şık, Nedim Şener, Mustafa Balbay’ın da yazacağı TutukluGazete sansürün kaldırılışının 103’cü yılında 24 Temmuz günü çıkacak!

İlk sayısını Birgün, Cumhuriyet, Evrensel, Aydınlık ve Özgür Gündem gazeteleri ücretsiz ek olarak okurlara ulaştıracak.

Görüşmek umuduyla…

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..