Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '12

 
Kategori
Hukuk
 

Tüm sayın milletvekillerimize sesleniyoruz!..

5403 Nolu ve  03 07 2005 tarihli Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile 2007’de değişen 5578 Sayılı Arazi Mirası Kanunu” Hukuka ve Geleneklerimize Uygun Mu?

Biliyorum, ülkemiz insanlarının en az yarısı, tıpkı bizler gibi bu yasalarla başları dertte: SATAMIYOR, ALAMIYOR, en tarihi geleneğimiz olan şu ünlü; “ÖLÜM HAK, MİRAS HELÂL” atasözümüzün gereğini yapamıyor ve aile mirasını paraya çevirip de helâlinden KULLANAMIYORLAR!.. Bu uygulama belki yasalara uygun görülebilir, ama bu kanunlar sizce “Hukukî” midirler!?

HUKUK nedir: “Toplumu düzenleyen, yasaların cezayla ilgili olmayıp, alacak - verecek vb. davaları ilgilendiren bölümü ve devletin yaptırım gücünü belirleyen, sınırlayan yasaların bütünü, tüze…

KANUN nedir: “Devletin yasama organları tarafından konulan, uyulması gereken kurallar ve belirlenen cezalar bütünü, YASA” demektir…

Arazi mirası yasaları, insanların mal – mülk sahibi olmalarını sevindiren değil; saç – baş yoldurup yaslar ettiren, üzüntü ve çaresizliğe boğan maddeleri nedeniyle herkesi mağdur ediyor!..

09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “5578 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde; “En küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri; mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar (yani 20 dönüm), dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar (yani 5 dönüm) ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar (3 dönüm)” olarak yeniden belirlenmiştir.

Kanunun 8. maddesinin son fıkrasında; “Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun, birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda; bu araziler ifraz edilemez (bölünemez), payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehin edilemez” ifadesi yer almaktadır. Kanunun devamında ise;

b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek (bölünmemek) şartıyla, oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.

c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir…

1-Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde “Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. AncakÇAY, FINDIK, ZEYTİN gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir…

Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir, devredebilirler.

Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir. Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise, tescilli olduğu tapu kütük sayfasının “beyanlar” hanesine; “5403 Sayılı Kanun’un 8’inci maddesine tabidir” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.

2- Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini “üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde” bir sakınca bulunmamaktadır…” deniliyor.

Devlet, 15 -20 metrekarelik arsalara, dükkânlara ve ahırlara tapu; el kadar motosikletlere ruhsat, 50 – 60 metrekarelik evlere tapu verirken, aileden miras kalan 19.999 metrekarelik koca ziraat arazisine tapu vermiyor! “İllâ 20.000 metrekare olacak ve bundan aşağısını bölemezsin vatandaşım!” diyor. Sebep olarak da, tarım arazilerinin çok küçük parçalara bölünmesini gösteriyorlar!

İyi de, “ben çiftçilik yapmayacağım, arazim küçük diye meyve bahçesi yapmayacağım; arazimi satıp ev yapacağım, çocuğuma iş kuracağım, şehre göç edeceğim, ticaret yapacağım, bana arazi değil, para lâzım” diyorsun, bu kanun bize müstakil tapumuzu vermiyor, babadan kalma mülkümüzü unutmamızı, mülkümüze sahip olmamızı, satmamızı engelliyor!..

E  hani “Adalet mülkün temeli” idi? O adalet ki; bırakın temelini, benim mülküme sahiplenmeme bile müsaade etmiyor! Böyle miras kanunu olur mu? Devlet vatandaşını rahatlatmak için mi, yoksa eziyet etmek için mi vardır?

Tüm sayın milletvekillerimizi göreve çağırıyoruz! Tapu ve Kadastrocuları bırakın da, miras davası avukatlarının bile kafaları hayli karışık! Lütfen düzeltiniz şu Tarım Arazisi Koruma Kanunu’nu! Toprağı koruyalım derken, biz sahiplerini helâk ediyorsunuz! Mirasımıza ve mülkümüze sahip olamıyoruz efendim, böyle mülk ve miras yasası mı olurmuş!?

01 Şubat 2012/ Sakin KOŞAR.

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..