Tüp bebek tedavisi öncesi 35 yaş üstü bayanları neler bekliyor?

Tüp bebek tedavisi denemeyi düşünen, yaşı da 35’in üstünde olan hatun kişilere naçizane birkaç önerim olacak.

Herkesin hemen her konuda tecrübesi kişiye özel olsa da, bazı konularda kulağı kesik olmak işe yarayabilir diye bunları karalıyorum. Olur da göz atmak isteyip üstüne üstlük faydalanan olur, ben de mutlu olurum payıma. Bir kişi bile faydalansa, yazım amacına ulaşmış olur.

Her şeyden önce eğer hâlâ edinmediyseniz sizi takip edecek, hatta kısmetse doğumunuzu yaptıracak, tüm bu süreçleri birlikte geçireceğiniz bir jinekoloğa ihtiyacınız olacak. Yakın arkadaşlarınıza sorarak, tavsiye üzerine bir doktora gitmenizde fayda var. Süre uzun ve meşakkatli. İçinize sinen doktora tedavi olmakla sinmeyene tedavi olmak arasında dağlar kadar fark var.

Jinekoloğunuza karar verdikten sonra nasıl bir aşamadan geçeceğinizi, sizi nelerin beklediğini en başta sormanızın faydasını görürsünüz. Neyin altına elinizi soktuğunuzu, nasıl bir işe giriştiğinizi anlamak açısından çok olumlu bir adım olur zannımca.

Doktorunuza folik asit kullanmaya başlamanız gerekip gerekmediğini sorun ilk görüşmede. Hamilelikten önce üç ay kadar kullanmış olmak önemli diye biliyorum. Eczanelerdeki herhangi bir marka folik asit işinizi görecektir bildiğim kadarıyla ama doktorunuz size kendisinin tercih ettiği bir markayı önerecektir nasılsa.

Diyelim ki jinekoloğunuza yaz aylarında gittiniz ve diyelim ki o da size yaz aylarını eşinizle denemeler yaparak geçirdikten sonra, sonbaharda tekrar gelmeniz hususunda bilgi verdi. Bu büyük ihtimalle boş çıkacak bir umut ve boşuna zaman kaybı, bilesiniz. Zira bunca zamandır yapıyor olduğunuz denemeler tutmadıysa, %5-%10 arasında hamile kalma şansınızı kullanmak yerine bir an önce tedaviye başlamakta fayda var.

Doktorunuz soru sormaya çekinmeyeceğiniz biri olsun. Her şeyi öğrenmeye çalışın; aklınızda soru işareti kalmasın.

Hormon testlerinizi yaptırmanızı isteyecektir doktorunuz. İstemedi diyelim. “35 yaşında/üstünde olduğum için yaptırmam gereken bazı testler var mı?” diye siz sorun, onu yönlendirmekten korkmayın. Zira bazı değerler aylar içinde bile değişiklik gösterebiliyor. Ve bu da tedaviye neden bir an önce başlamanız gerektiğine dair önemli bir gerekçe zaten.

Testlerin sonucunda hiçbir şey bulamamaları muhtemel. Zira bizde öyle oldu. Doktor “açıklanamaz bir hamile kalamama durumu” olduğunu söyledi. Yani aslında onca test sonrasında bizde bir gariplik olmadığını –ki aslında bu da önemli bir bilgi- ama testleri de boşuna yaptırmış gibi olduğumuzu öğrendik bayıldığımız tüm paraların üzerine soğuk birer bardak su içerken.

Tüp bebek tedavisi öncesi ilk denemeler aşılama diye geçecektir. Kullanmanız gereken bazı yumurta arttırıcı ilaçlar var. Terletebiliyor bu ilaçlar. Yani bende öyle bir yan etki gösterdi. Erken menapoza girmiş gibi oluyorsunuz ama hapları kesince etkisi hemen bitiyor; korkmayın.

Ayrıca her aşılama için belirli günlerde yumurta çatlatıcı iğne yaptırmanız gerekecek.

Bunların akabinde eşinizden alınan spermleri uygun görülen bir zamanda size nakledecekler. Bu, genelde eşinizin spermlerini verdiği gün, birkaç saat içinde yapılması gereken bir işlem. Laboratuardan özel bir kap içerisinde aldığınız spermleri doktorunuza verip size aktarılmalarını sağlıyorsunuz. Sonrasında sizi yarım saat kadar dinlendiriyorlar, o kadar. Acılı bir işlem değil ama tamamen doktorun maharetine kaldığınızı söyleyebilirim. Gözünüzde büyütmeyin ama azıcık acıya da hazırlıklı olun.

Bu aşılamalar tutmadığında doktorunuz sizden tüplerinizin açık olmadığını kontrol ettirmenizi isteyebilir, tabii  bunu en başta istemediyse. Bu aşamada olay yine tamamen doktorunuzun kişisel tercihi. Benim olayımda doktor tüplerin açıklığını ancak aşılama başarısız olduğunda kontrol ettirmek istedi. Oysa öğrendik ki aslında bu uygulama aşılamalar henüz yapılmadan istenen bir işlemmiş. Yani tüpleriniz açık olduğunda aşılama yaptırmak mantık açısından da daha doğru. Kapalı olan tüple ne yapılabilir diye düşünüyor insan.

Bu işlemin adı rahim filmi Histerosalpingografi (HSG)çektirmek diye geçiyor. Her yer yapamıyor bu işlemi. Doktorunuz sizi işinin ehli bir laboratuara yönlendirecektir. Bu hususta şöyle bir problem var. İşlem, eğer tüpler açıksa oldukça acısız bir işlem. Tüplerinizin içine uzman doktor tarafından verilen bir sıvı ile tüplerinizin açık olup olmadığı kontrol ediliyor. Bana da jinekoloğum, bu işlemin çok kolay olduğunu, işlemden ½ saat önce sağlam bir ağrı kesici içersem kolaylıkla atlatabileceğimi söyledi. Ancak her ne kadar gözünüzü korkutmak istemesem de benim tüplerimin kapalı olmasından dolayı işlem sırasında az daha acıdan bayılacak duruma geldiğimi söylemek isterim. Doktorumuz bile daha önce böyle bir şey görmediğini söyledi ve hatta eşimi tebrik etti acıya dayanıklılığımdan dolayı. Demem o ki, bildiğim kadarıyla bunun uyuşturularak yapılma ihtimali de var. Ben şimdiki aklım olsa her ihtimale karşın onu yaptırırdım. Seçim sizin tabii; ama aklınızın bir köşesinde de bu ihtimal bulunsun isterim.

Bizim zaten doktorumuzla tüm problemimiz bu aşamada gerçekleşti. Doktorumuz bana rahim filmi çeken doktorun, bu filmin en başta çekilmesinin daha faydalı olacağını söylemesinden hoşlanmadı;  başka bir doktorla konuşmuş olmamızdan rahatsız oldu ve bana kızdı! Bir de biz, tüpler açıldığına göre birkaç ay kendimiz denemek isteriz dedik;–zira normali buymuş- ona ise köpürdü!

Neyse, bir sonraki aşamamıza, “iğne tedavisi”ne geçeceğimizi söyledi bize. Ben yumurta arttırıcı olarak hap kullanmıştım, iğne uygulamasıyla daha fazla yumurta da arttırabiliyorlarmış, benim durumumda yumurta sayım oldukça iyiydi çünkü. Doktorumuzun aslında iğne tedavisi dediğinin de basbayağı tüp bebek tedavisi olduğunu öğrendim eve gelip internette araştırınca.

Bize bunca aylık tedavi süremizce çok iyi davranan doktorun bu tarz davranışları, bize nasıl bir tedavi olacağımızı tam olarak, adıyla sanıyla anlatmaması, ondan soğumamıza yol açtı sonuç olarak.

Bu arada, biz jinekoloğumuzla ilk tedaviye başladığımızda bizi yaz ayları boyunca deneme yapıp yaz sonu tedaviye başlamamız hususunda ikna etmişti doktorumuz. Tedaviye başlamamızdan yaklaşık altı ay kadar sonra tekrar yapılan hormon kontrollerimde, bazı değerlerimde oldukça belirgin değişiklik gördük negatif anlamda. Birkaç ay deneyip doktora geri gelmemin de bize boşuna zaman kaybettirdiğini düşündük tabii. O da hoşumuza gitmedi.

Bir daha da o doktora gitmedim doğrusu.

Özel sağlık sigortam yüzünden gidemediğim, uzun zaman önce kontrolünde olduğum doktorun sağlık sigortamla anlaşma yaptığını öğrendim ufak çaplı bir araştırmam sonucunda ve hemen onun tedavisine girdim tekrar.

Bu aşamadan itibaren, bizi bekleyen “tüp bebek tedavisi”ydi. Bunu bilerek çıktık yola.

Bu da başka bir yazımın konusu olacak.

Umarım kabaca da olsa bir fikir edinebilmişsinizdir tüp bebek öncesi başınıza gelebilecekler hususunda.

www.umutsuziskadini.com