Turan Dursun'u Öldürmenin Günahı Var mı?

Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.

(Bakara191)

Turan Dursun kimdi hatırlayanımız vardır ama ben yeniden hatırlatmak isterim.

Eski bir müftü iken ve Kuran’ı ezbere bilecek ve analizini yapacak kadar İslam bilgisine iye iken ateizmi seçen ve İslam dininin “açıklarını” “Din Bu” serisi ile halka açıklamak isteyen, kitaplarını göremeden “Allah için” öldürülen bir aydın…

Onu öldürenler, yukarıda yazdığım ayeti mi kendilerine rehber edindiler bilemeyiz ama o, öldüğünde (1990) İran’da radyolarda sevinç çığlıkları ile karşılanacak kadar “önemli” birisiydi. Cinayeti de diğerleri gibi (Ör: Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı) gibi fail-i meçhul kaldı ve aydınlatılamadı.

Sürekli insan öldürmenin günah olduğundan bahsedenler söz konusu olan adam bir “zındık” olunca ses çıkaramamışlardı.

Şimdi nereden çıktı bu konu diyebilirsiniz.

Hani son günlerde, bütün aydnlatılamamış cinayetleri Ergenekon’a yüklüyorlar ya… Turan Dursun’u unuttular sanırım. Onun cinayetini neden Ergenekon’a bağlamadılar acaba?

Yoksa yeniden gündeme gelsin mi istenmiyor.

Hazır unutulmuşken…

Ölürsem,

O zaman anlarsın.

Ölünce biri,

Pazar, kışın,

İki yüz olur hemen yüzler Hemen!

Dersin, neymiş meğer!

Ben de ölürsem eğer

Ey aydın cemaat!

Lütfen öldürme beni,

Lütfen! ”

(Turan Dursun)