Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

Kağıt parçasını unutacak mıyız?

AKP ve Gülen hareketine yönelik olarak illegal girişimlerin planlarını içerdiği iddia edilen evrak bir kağıt parçası da olsa bir belge de olsa önemli sonuçlar yaratır deniyor.

Varsayalım ki bu belge gerçek. Bu durumda o belgede anlatılanlara ilişkin bir suç oluşması için somut deliller gerekir. En azından o belgenin orijinali olmalıdır, orijinali ele geçirilememişse, orada anlatılanlara ilişkin başka çalışmaların izleri ve kanıtları olması gerekir. Cunta varsa, sadece tek bir belgesinden daha fazla şeyi olması gerekir. Evrağın aslı olmasa bile, o evrak gerçekten doğruysa, mutlaka o teşekkülün bıraktığı başka izler vardır. Böyle kilit bir belge ele geçtiyse bu cuntayı çıkarmak çocuk oyuncağı olsa gerekir.

Varsayalım ki bu belge sahte. 'Hee sahte, işte gastenin biri yayınlamış bunu, aslı ortaya çıkmadı, başka yanı yöreği de yok, boşverek gitsin' mi denecek?

Hukukun önünde iki yol var, ya belgenin aslını, aslı yoksa bağlantılarını vs. ortaya çıkaracak, buna ilişkin bir kanıt ortaya çıkartamıyorsa, bu evrağın sahte olup olmadığını araştıracak.

Daha önceki bir yazımda, bu yayını yapan gazetenin, bu evrağın gerçekliğine ilişkin kanıtları olsaydı, ya da evrağın orijinaline sahip olsaydı, yaptığı işin bir gazetecilik başarısı olarak görülebileceğini söylemiştim.

Ancak haber bu nosyondan yoksun olduğu için bu gazetenin yaptığını basın özgürlüğü diyerek görmezden gelmek hukuku ihlal etmek demektir. Bu bir asparagas, ancak cezai sorumluluğu olan bir asparagas olarak görünmektedir. Öyle olup olmadığı mutlaka soruşturulmalıdır. Soruşturma pozitif çıkarsa, gazete burada kamuyu yanlış yönlendirmek niyetinde olmadığını kanıtlamak zorundadır. Ülke kimsenin babasının çiftliği olmamalı, askerin de hükümetin de, basının da.

Şu an, bu fotokopi parçasının gerçek belgeymiş gibi yürürlüğe sokulduğunu gördük. Son derece ayıp ve yakışıksız bir şekilde iktidar partisi tarafından bir davanın konusu yapıldı. Aklı başında olduğunu sandığımız çoğu kimse tarafından askere karşı kullanılmaya çalışıldı. Ama artık sanki bu fotokopi parçası işini gördü. Gerçekmiş gibi üzerinde durulduktan sonra, halka şırınga edildikten sonra şimdi unutulmaya başladı, bu unutuş, onun sahteliğinin de unutuluşu demektir. Halkın gündeminden çekiliyor, bu, bu alanda incelemenin yapılmayacağın ve üzerinde durulmayacağı anlamına geliyor. Bu fotokopi parçası bir tür polis köpeği gibi iş gördü. Polis, köpeği ile zanlıya saldırır, köpek azgın dişlerini göstererek adamı köşeye sıkıştırır, tam onun gibi, belli düşüncedeki insanlara, daha çok da askeri kanada, bu belgeyle köpeksi bir şekilde saldırıldı. Köşeye sıkıştırıldı bunlar. Ve köpeğe sus çök denildi. Şimdi fotokopi parçasında bu dönemi yaşıyor gibiyiz. Saldıranlar saldırdılar, pek çok hırlama sesi duyduk, pek çok kesimden. Asker de çıktı, ben bir şey yapmadım demek zorunda kaldı.

Evet bu olanları unutana kadar takip edeceğiz, bakalım fotokopi parçasının gerçek olduğu kanıtlanamazsa, sahte olduğu kanıtlanmaya çalışılacak mı, adaletin keskin kılıcı, basın özgürlüğnü suistimal edenlerin mecazi anlamda kafasını koparabilecek mi, göreceğiz, ta ki unutana kadar. Unuttuktan sonra zaten belleğimiz formatlanmış gibi olacaktır.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..