Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Türban

Türban
 

“Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve gereklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir.” K.ATATÜRK

Gün geçmiyor ki,demokrasinin tam yerleşememesinden,hukuksuzluktan,laiklikten ya da sosyal devletin
gereklerinden yakınılmasın.

Cumhuriyetin vazgeçilmez unsurları olan “demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devleti” olma ilkeleri ne ya
zık ki ,yıllardır sömürüldü,kemirildi,yeterince anlaşılamadı,anlatılamadı ve en önemlisi özümsenemedi.

Maalesef ;din,laiklik ya da milliyetçilik konusunda cirit atan tacirler eliyle her şey birbirine karıştı.

Bu konularda boy gösteren tacirlerin; yaptıkları,söyledikleri olması gerekenler sanıldı,tabular yaratıldı..

Herkes bir şeylerin ardına sığınıp amaçlarına uygun kullanmaya çalıştıkça,etki,tepki mekanizmaları devreye girdi ve bu konuda 80 yılı aşkın bir sürede bir arpa boyu yol gidemediğimizi gördük.

Yaşanan samimiyetsizlikler, sözle öz arasındaki farkların yarattığı güven bunalımı da taraflar arasındaki güven
sizlik duygusunun en büyük nedeni.

Türban meselesinde de türban destekçilerine duyulan haklı güvensizlik nedeniyle bugünkü tartışmaların kilitlen
diği ve sorunun daha da karmaşık bir hal aldığı görülüyor.
Dünya ekonomideki dengeleri konuşurken, biz türbanı tartışıyoruz,ayrıca zamanlama kadar, türban tartışmaları
nın arkasında başka bir gündem olup olmadığı kuşkusu da toplumdaki endişeyi artırıyor.

AKP ise tüm karşı çıkışlara rağmen, toplumun endişesini gidermekten uzak,sürekli gündemi başka yönlere çe
kerek,hedef saptırma amacında.

Konu siyasallaştıkça çözüm zorlaşıyor.Birileri siyaseten nemalanıyor ve toplum uyutuluyor.
Küresel ekonomik krizin etkilerini en fazla hissedeceği belli olan cari açığı çok olan ülkelerde yabancı sermaye
nin kaçışı kaçınılmaz görünürken,Türkiye’de sanki hiç bir şey olmayacakmış gibi bir hava estirilmeye çalışılıyor.
Ekonomik kriz vurduğunda; türbanlısı da türbansızı da harç, borç içinde geçim telaşına düşünce mi gerçek
gündemleri hatırlayacağız acaba…

Özgürlük adı altında; laik,modern,çağdaş bir cumhuriyet ile her gün alay edenler;kara çarşafla, peçeyle, şalvar
la boy göstermeye, baş örtüsünün sadece üniversitelerde değil, tüm eğitim kurumları ile devlet kuruluşlarında serbest bırakılmasını istemeye,YÖK Yasası’nın ek 17. maddesinde türbanın tarif edilmesine tepki olarak, “Ta
nımı da biz yaparız, fetvayı da biz veririz” demeye başladılar.

Parti içi demokrasiyi işletmeyen ,demokrat olduklarını iddia eden siyasiler nasıl oluyor da bu konuda demokra
si, özgürlük kavramlarının ardına sığınıyorlar,anlamak mümkün değil.

Toplumsal bir uzlaşmadan uzak yapılan bu arayışlar sorunu çözmek bir yana, toplumu bölmekten başka bir a
maca hizmet etmeyen bir arayış haline geldi. İki partinin sayısal çoğunluğa dayanarak yaptığı bu uygulamanın en büyük mağduru da herhalde ;gerçekten okumaya çalışan başı örtülü genç kızlar olacak.

Türkiye ne Almanya,ne İngiltere, ama diğer yandan ne Arabistan, ne İran ne de Malezya.

Bu işi siyasallaştırmadan çözmenin bir yolu olmalı. Özgürlük adına…

 
Toplam blog
: 94
: 840
Kayıt tarihi
: 23.07.06
 
 

1962 İnegöl/Bursa doğumlu ve İşletme Fak. mezunuyum. Özel bir kursta kurum müdürü olarak görev yapma..