Türbana en bilimsel tepki!

Kamusal alanda türban serbestisine tepkiler çığ gibi büyüyor. En son eleştiriler TÜSİAD’ tan gelmişti. Şimdi bu kervana üniversiteler de katıldı.

ODTÜ Senatosu yaptığı yazılı bir açıklama ile türbanın üniversitelere girmemesi gerektiğini vurguladı. Daha önce İnönü ve Marmara Üniversiteleri de tepkilerini benzer şekilde dile getirmişlerdi. Bence ODTÜ’ nün yazılı açıklamasında en dikkat çekici nokta şu:

“Üniversiteler her türlü inancın özgürce yaşandığı yerler değil, her türlü inancın bilimsel açıdan özgürce tartışıldığı yerlerdir”

Bu cümle bence çok önemli!

Üniversitelerde asıl amaç doğru kabul edileni tartışmaya açmak olmalıdır. Herkes zihnini sorgulama istikametine açmalı ve yeni doğrular keşfetmeye hazır olmalıdır.

Türban bir dogmanın ürünüdür. Dogmalar insanları düşünmekten men eden, sadece inanıp uygulamaya sevk eden olgulardır.

Başka bir deyişle, üniversiteleri birer eğitim ve öğretim kurumu olarak görmek yanlıştır. Üniversiteler; sorgulama, dolayısı ile de araştırma yerleridir.

Zihinleri zaten bir noktaya angaje olmuş öğrenciler neyi sorgulayacaklar?

Neleri değiştirmek, doğrusunu bulmak için uğraşacaklar?

Beyinleri bir noktaya kilitlenmiş, sürekli öteki dünyayı düşünen kafalar bu dünya ile ilgili neyi önemserler, neyi araştırmanın peşine düşerler ki?

Tabii öteki dünyayı garantiye alma konusunda karşılarına çıkacak sanal engelleri aşma ve de kendilerince verdikleri bu savaşta en ön safta olmak dışında!

Öğrenciler üniversitelere gideceklerse kafaları tertemiz, pırıl pırıl ve hiçbir konuda ön kabulleri olmadan gitmelidirler. Aksi, hem onlar, hem de kurumlar için zaman ve kaynak israfı olacaktır.