Türbandan rahatsızlık duyanlar

Türbandan rahatsızlık duyanlardan bende rahatsızlık duyuyorum.

Özgürlük adına rahatsızlık duyuyorum.

İnsanlık adına rahatsızlık duyuyorum.

Hala kafalarında köle zihniyeti taşıyorlar.

Bırakın isteyen istediği gibi giyinsin.

Gece kıyafetleriyle sokağa çıkıyorlar ses yok.

Televizyon programlarında yarı çıplak program sunuyorlar ses yok.

Bütün bunların adı çağdaşlık oluyor.

Birisi de ben türban takacağım dese kıyameti koparıyorlar.

Neden bu kadar rahatsız oluyorlar?

Niye etkileniyorlar?

Anlam veremiyorum demeyeceğim.

Anlam vermemek el de değil ki.

Söylenecek o kadar çok söz var ki.

Sen türban takma.

İstediğin gibi giyin.

Takana niye karışıyorsun?

Gerçek istismarcılar türbana karşıyım diyenlerden çıkıyor.

Herkes işini yapsın.

Kimin eli kimin cebinde belli değil.

İşte burada yani kimin ne yaptığını anlamakta zorlanıyorum.

Türban istismarmış, farklıymış, tehlikeymiş, miş miş miş…

Ne niyetle takınırsa takınsın sana ne?

Kimse kimseyi zorluyor mu?

M. Kemal Atatürk “Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve izmihlal vardır” diyor.

Ne olursa olsun bu hürriyeti engellemeye kalkışmak ta niye?

Alkole evet, çıplaklığa evet türbana hayır.

Ben bu karşıtlarla oturup özgürlüğü konuşamam.

Böylelerinin özgürlük anlayışlarını dinlemeye de tahammül edemem.

Türban takıyor şunları yapıyor bunları yapıyor…

Ne alaka şimdi.

Üniversitelerde isteyenin türban takmaması eğitim kurumunun mantığına aykırıdır.

Buralarda eğitim öğretim hürriyet vs diyeceksin sonrada sen karşı çıkacaksın!

Şehit analarına bakın yüzde doksanı türbanlı başörtülü.

Ben şehit anasının türbanına laf söyletmem.

Bırakın lafı güzaf yapmayı da sadede gelin.

Biraz çağdaş olun.

Kimseyi de etki altında bırakmaya çalışmayın.

Savunmak ya da savunmamak değil.

Bir hakkı iade etmektir bu.
Tekelcilik zihniyetinden kurtulun demektir.
Bugün türban yarın başka şeymiş...
Şerife Bacılar, Fatma Bacılar başörtülü değil miydi?
Neyse bu kadarı yeter fazlası değmez...