Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '13

 
Kategori
TV Programları
 

Türk dizileri, asıllarının kötü kopyaları mı?

Türk dizileri, asıllarının kötü kopyaları mı?
 

Özellikle birkaç sezondur Türkiye'de yabancı dizilerin uyarlamalarına ekranlarda sıkça yer veriliyor. Dünyada reytingleri yüksek yabancı dizilerden Türk ekranlarına transferler oluyor. Aynı şekilde geçmiş yıllarda çekilen Türk sineması klasikleri ve ölümsüz romanlar da ekrana uyarlanıyor.
Geçmiş yıllarda kötü roman uyarlamalarına özelilkle yazarlardan ve bu kitapları okuyanlardan tepki gelirken, şimdi bu eleştiri yağmuru farklı bir yöne kaydı. Yabancı dizilerin müdavimleri Türk uyarlamalarını sıkça eleştiri bombardımanına tutuyor. İşte bazı uyarlama diziler ve asıllarıyla farkları:
 
-İntikam (Orijinali Revenge)
: ABC ekranlarında 2 sezondur devam eden Revenge isimli dizinin tüm dünyada fanatikleri var. Türkiye'de halen Dizimax'te yeni bölümlerinin yayını sürerken, internet üzerinde yabancı dizi yayınlayan portallardan da izlemek mümkün. Buralardaki forumlarda da Türk işi İntikam, sık sık eleştiriliyor.
Amerikan malı Revenge'e kıyasla, Türk işi İntikam'ın en büyük eksikliklerinden biri, çok uzun tutulması nedeniyle 45 dakika olan orijinali kadar akıcı olmayışı.
Türk versiyonunda karakterler fazlasıyla alaturka kaçarken, Revenge'de çok soğukkanlı olan Emily Thorne'un (Emily Vancamp) Türk karşılığı olan Yağmur Özden (Beren Saat) fazlasıyla duygusal, hassasiyetleri ve mimikleri olan, yani soğukkanlı olmaktan uzak bir karakter. Oysa ki intikam soğuk içilen bir çorbadır.
Nejat İşler, Rüzgar rolünü adeta gönülsüz oynarken, aslında çok iyi bir oyuncu olan Mert Fırat,  Revenge'de tüm dünyada bir fenomen olan Daniel Grayson'ı (Josh Bowman) aratıyor.

 

 

                          

      
 
Şahika karakteri, Revenge'in ana karakterlerinden Victoria Grayson'ın alaycı, kendinden emin ve entrikacı havasını veremiyor. Zafer Algöz ile diyalogları ise aslındakinden çok uzak.
Bir de işin içine biseksüel karakter olan Tyler yerine Selen diye bir kadın karakter katılınca senaryo, arap saçına döndü. Böylece eşcinsellik üzerine kurulu ilişki (Tyler-Nolan) nedeniyle yapılan şantaj ve Tyler'ın Victoria'nın asistanı Ashley ile ilişkisi çok önemli olmasına karşın es geçilmek zorunda kalındı. Bunun yerine Mert Fırat'ın canlandırdığı Emre'ye edildi Tyler/Selen...

 

http://seyircikedi.com/details-galeri-705/Intikam+oyunculari+Revenge+oyuncularina+benziyor+mu


Bununla birlikte, İntikam dizisinin Revenge'den geri kalmayan tek yönü Engin Hepileri'nin canlandırdığı Hakan karakteri. Orijinalindeki Nolan Ross'a birebir benzeyen, hatta bazen onu geçecek noktalara ulaşan başarılı oyuncu, dizideki alkışı hak eden isim oluyor.
Bu arada, bir de tüyo: Gidişata bakılırsa gelecek bölümlerde aslıyla çelişecek en çarpıcı nokta, senaryoda yapılan oynama nedeniyle ilk bölümün başındaki plajdaki yaralama sahnesi olacak.

 

 

        


 
 
-Umutsuz Ev Kadınları (Orijinali Desperate Housewives):
  Kanal D ekranlarında izleyiciyle buluşan, şu anda Fox TV'ye transfer olan Umutsuz Ev Kadınları, ikinci sezonunda. Tam 8 sezon ekranda kalan sabun köpüğü Desperate Housewives dizisinin uyarlaması...
Bu dizinin aslına uymayan en büyük sorunu Türk ev kadınlarına uyarlama sırasında ortaya çıkan problemler. Özellikle Susan (Teri Hatcher) karakterinin Türk versiyonu olan Yasemin (Songül Öden) fazlasıyla gürültücü, saf halleri olan Susan'a oranla çok çok telaşlı, adeta izleyiciyi yoran bir karakter. Cool erkek olmanın kitabını yazan Mike Delfino'yu aratsa (James Denton)  dahi Sinan, eşi Yasemin'e göre idare ediyor.
Her ne kadar Bennu Yıldırımlar (Nermin) çok iyi bir oyuncu olsa da senaryo dahilinde çizilen karakter gereği olmalı, Bree Van de Camp'in (Marcia Croos) takıntılı, soğukkanlı, bazen içten pazarlıklı havasını veremiyor.
 

  


 
Çıtı pıtı Gabrielle Solis (Eva Longoria) ile Türk versiyonu Zeliş'i (Evrim Solmaz) bir tutmak ise neredeyse imkansız. Bir de işin içine yine ''Türk aile yapısı'' mefhumu girince onun fettanlığı da yerlisinde üstü çizilen bir nokta.
Dörtlü içinde benzemese de farklı bir yorum getirilen Lynette'in Türk versiyonu Elif (Ceyda Düvenci) en başarılıları. Hiç Lynette değil belki ama başlı başına bir karakter ve dizinin en başarılı ismi.
Yine Umutsuz Ev Kadınları'nda da senaryo düzenlenirken, Nermin'in oğlu Kerem'in eşcinsel bir karakter olması gerekirken bu yapılmadı. Zeliş'in ise rol gereği bahçıvanlarıyla ilişkisi olması gerekiyordu, bu delikanlının platonik aşık olmasına indirgendi. Sonuçta, orijinalini sevenlerce yerlisi sık sık eleştirilen bir dizi de Umutsuz Ev Kadınları...
 
 
-Aşk-ı Memnu: ?Halid Ziya Uşaklıgil'in aynı adlı eserinden beyazcama uyarlanan 1975 yapımı dizide Bihter rolünde Müjde Ar, Behlül rolünde Salih Güney rol almış, ikili 2008 yılında yerlerini Beren Saat ile Kıvanç Tatlıtuğ'a bırakmıştı.
Gel gör ki Aşk-ı Memnu dizisinin izleyiciyi adeta irkiltenBehlül karakteri 2008 yılına kelimenin tam anlamıyla ''light'' bir Behlül olarak geldi. Kötülükte, namus anlayışında sınır tanımayan Behlül, birdenbire aşk uğruna günah işlemiş, sonradan bundan pişman olmuş bir karaktere dönüştü.
Reytingleri çok yüksek olan yeni versiyonda siyah bir uşak olan Beşir bir anda beyazlarken, dizide ilginç bir ağırlığa sahip oldu.
Araya yeni yeni karakterler de serpiştirilen dizi, zenginlik, şaşaa ve entrikanın hakim olduğu bir havada geçti, kıyafetler ise defilelerden fırlamış gibiydi. Orijinalinin modern versiyonu olan dizi, esasen finaliyle de aslından çok fazla bir sapma göstermedi.
 

 

 

                 


                 
 
 
-Fatmagül'ün Suçu Ne: Yine bir Beren Saat dizisi ve yine uyarlama... 1986 yapımı Süreyya Duru filminde Hülya Avşar ile Aytaç Arman kamera karşısına geçmiş, film özellikle tecavüz sahnesiyle döneminde kendinden söz ettirmişti.
Vedat Türkali'nin senaryosuna dayalı filmi 2010 yapımı dizinin ise Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu tarafından senaryosu yazıldı. Aslından yola çıkılan bir senaryo bekleyenler ise daha dizinin ilk birkaç bölümünde şaşkınlığa uğradı. Çünkü giderek farklı bir hikayeye doğru gidilirken, işin içine uzayan bir mahkeme süreci, Fatmagül'ün nişanlısı (aslında yok) gibi karakterler, diğer tecavüzcüler ve zengin ailelerinin yaşantısı, Fatmagül'ün mantıcı açması gibi sonu gelmeyen yeni yeni konular ve karakterler eklendi.
Giderek uzayan öykü, sonunda bir sinema filmini çok aşan bir noktaya geldiği için senaryo aldı başını gitti. Sonuçta Fatmagül'ün Suçu Ne özellikle orijinali filmi sevenleri fazlasıyla sıktı.

 

 

 


 
-Selvi Boylum, Al Yazmalım:
Ve işte serideki kayıtsız şartsız sınıfta kalan dizi. Cengiz Aytmatov'un eserinden Türk Sineması'na uyarlanan Selvi Boylum, Al Yazmalım dizisinde Türk Sineması'nın Sultan'ı Türkan Şoray ile Kadir İnanır kamera karşısına geçmiş ve bir unutulmaza imza atmıştı.
Böylesi bir yapımı beyazcama uyarlama cesaretine sahip olan yapımcılar, cesaretli olduğu kadar özenli olamadıkları için ortaya tam bir ''uyarlama hatası'' çıktı. Orijinali ile müziği dışında uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan yapım, asıl filme gönül verenleri kelimenin tam anlamıyla kahretti. Dizi, 37 bölüm gösterildikten sonra ekrana veda etti.
 
 
         

 
Toplam blog
: 90
: 2229
Kayıt tarihi
: 05.02.13
 
 

Yaşamın her anına renkli gözlükle bakacak Seyirci Kedimiz... Kimi zaman oyunlarını binbir güçlükl..