Türk Futbolunu çirkinleştirme derbisi (Fenerbahçe 2-1 Galatasaray)

Fenerbahçe; ligin bitimine 4 hafta kala şampiyonluğunu ilan eden ezeli rakibi Galatasaray'ı 2-1 mağlup ederek, lig ikinciliğini garantiledi. Bu sayede rakibine karşı kendi sahasında 14 yıllık yenilmezliğini sürdürdü.

Fenerbahçe: Volkan, Gökhan, Bekir, Yobo, Hasan Ali, Mehmet Topal, Meireles (Caner), Emre (Salih), Kuyt, Sow, Webo (Mehmet Topuz)

Galatasaray: Muslera, Eboue (Aydın), Gökhan, Semih, Riera, Melo, Hamit (Sabri), Selçuk, Elmander (Amrabat), Burak, Drogba

Fenerbahçe; hafta içi oynanan 120 dakikalık kupa yorgunluğuna rağmen, şampiyonluk rehaveti ile gelmiş rakibi karşısında maça oldukça baskılı başladı. Hatta sezon boyunca alışkın olunmayan, akıllara "şu ana kadar neredeydiniz?" sorusunu getirecek bir arzu sergiledi.

Ancak bu istek, önemli pozisyonlara rağmen henüz gole dönüşmemişken, konuk ekip adına bir penaltı şansı doğdu. Henüz 25. dakikada, Selçuk'un ceza sahasında bulunan Drogba'ya gönderdiği uzun pasta, Gökhan'ın, sinek kovarcasına garip bir refleksle elle müdahale ettiği pozisyonda, Galatasaray adına Burak'ın ayağından maçın ilk golü geldi. (0-1)

Fenerbahçe'nin sezon boyunca yaşadığı geriye düşme alışkanlığı, dolaylı da olsa bu akşam nüksetmiş oldu. Golden sonra reaksiyon gösteren takım 33. ve 36. dakikalarda Webo ile bulduğu gollerle maçı çevirmeyi başardı. (2-1)

Ancak 2. gol öncesinde Webo'nun Eboue'yi iterek düşürdüğü kanısındayım.

Son yıllarda Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan derbi maçlarında, futbolun önüne geçen saha içi şiddet görüntüleri maalesef bu akşam da kendini gösterdi. Maçın ilk 10 dakikası özellikle Fenerbahçe adına istenilen şekilde giderken, Hasan Ali ile Eboue'nin küçük bir tartışmasına, nev-i şahsına münhasır kişilik Volkan Demirel'in olaya müdahil olması ve Drogba'ya gösterdiği gereksiz reaksiyon, gecenin alev alan ilk fitili niteliğindeydi.

Sonrasında birbirini ateşlemeye çalışan iki aktör Emre ve Melo sahne aldı. Karşılaştıkları süre boyunca birbirlerine kart gördürme çabası içerisindeydiler. Yine sahanın gizli figüranları ise oyuna sonradan giren Caner ve Riera'ydı.

Ancak işin ilginç tarafı ise bu 4 oyuncudan sadece Caner sarı kartla cezalandırıldı. Oynadıkları süre boyunca rakiplerine centilmenliğe yakışmayacak sertlikle müdahalelerde bulunan bu 3 oyuncunun, maçı en azından sarı kart görmeden tamamlamaları, Cüneyt Çakır'ın oyunun kontrolünü sağlayamadığının bir göstergesiydi.

Çuvaldızı en azından kendi takımıma batırmam gerekirse; Volkan, Emre, Caner gibi futbolu çirkinleştiren oyuncuları izlemekten oldukça rahatsızım. Yönetimin ve teknik ekibin de bu tür yaklaşımlara çözüm bulmayışından, bu şiddetten nemalandığı gerçeğini ortaya çıkarıyor. Tıpkı bazı taraftarların, yaşanan bunca şeye rağmen stada meşale ile girmesine çözüm bulmadığı gibi. 

Hafta içi yapılan Mali Genel Kurulda ibra edilen Yönetim ile birlikte Aykut Kocaman ve ekibi de yine bu galibiyetle sezon içi yapılan tüm hatalara rağmen ibra(!) edilmiş oldu.

Yeni sezon hepimize hayırlı olsun. Tüm taraftarlarımıza sonsuz sabırlar, sağlık-sıhhat diliyorum.