Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '18

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Türk Kahvesi Aşkına

Türk Kahvesi Aşkına
 

Türk Kahvesi Aşkına


Gıda sektörünü ve yaşamımızda yer alan her türlü gıdayla ilgili mevzuları konuştuğumuz ( yazıyor ama konuştuğunu zannediyor.) bu güzel köşede sizlerle her hafta yeni bir şey paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Yeni projeler olsun, gündemimizdeki konular olsun, geleneksel gıdalarımızdı gıda güvenliğiydi derken bir bakmışız böyle sürüp gitmiş. Yazmayı en sevdiğim şeylerden biri de tüketicide gözlemlediğim hareketler ve konuşmalar. Bu haftanın konusu şu meşhur kahvemiz, aynen doğru tahmin Türk kahvesi. Bu nasıl da paylaşılamayan, değer verilen bir şey arkadaş? Özel saati bile var.

Senin özel saatin var mı mesela? Kahvenin var . “ Gel türk kahvesi saati… “ diyorlar. Ona göre.

Sürekli hayatımızda yer alan bu içeceğin biraz çınlatalım kulaklarını. Hep söylerim bilirsiniz, tarihçi değilim oradan buradan gelir diye satırlarca yazmak benim görevim değil, eskiye dayanıyor biliyorsunuz. Gelelim benim alanıma, kahve bir meyve. Bildiğin bitki… Bu meyvenin çekirdekleri kavruluyor ve öğütüldükten sonra bizler onu sıcak bir içecek haline getiriyoruz. Tükettiğimiz Türk kahvelerinin üretiminde genellikle “ Arabica “  cinsi çekirdekler kullanılıyor. Bunun dışında farklı çekirdekler de kullanılabiliyor tabi. Satın aldığınız zaman ambalaj üzerinden bu bilgiye kısaca ulaşmanız mümkün.

Herkesin damak tadı farklı, kahve bile tartışma konusu olur iki anlaşamayan insan arasında bilirsiniz.

    “ Ben sert kahve seviyorum canım. “
    “ Hiç de sevmem, kahve dediğin yumuşak içimli olmalı. “
    “Şekersiz kahve mi olur?? “
    “ Kahve dediğin şekersiz olacak ki tadını alayım. “
    “Köpük istemiyorum.”
    “Köpüğü olmadan bir yudum içmem. “

Ne diyorsunuz? Yazıma devam ediyorum. İşte bu sert- yumuşak kahve ayrımı çekirdeğin kavrulmasıyla ilişkili. Kavurma işlemi çok, orta, az olarak belirtiliyor. Tahmin edersiniz ki az kavrulmuş daha hafif bir tada sahip. Yıl olmuş 2018. Teknoloji de gün geçtikçe ilerliyor biliyorsunuz. Bir ocakta pişiren cezveciler var, bir de teknolojinin bize kazandırdığı Türk kahvesi makinelerimizi tercih edenler. Ben mi? O an hangisini seversem öyle yapıyorum. Ocakta pişirmeye devam eden kesim alışkanlıklarına bağlı, o durumdan kopamayanlar. Türk kahvesi makinelerine geçen kesim ise o rahatlığın tadını bir kere almış, dönmez ocağa. Teknolojinin bizlere kazandırdığı en güzel şeylerden biri de bu kolaylık sağlayan makineler, hepsi farklı isimlere (sevimli) sahip.

Hazır kahve muhabbeti yapıyorken, içinizden  “ Kumda kahveyi unuttun mu? “  diyen varsa : Onu hiç yazmadım bile, onun yeri ayrı.  Kumda kahve pişirilmesini gerçekleştiren makineler var ama boyutları büyük, cafelere uygun. Bunun ev için özel olanını yapamaz mıyız sevgili üreticiler?  Düşüncesi güzel ama bilirim ki her şey emek ister, yıllar sonra bu fikirle karşılaşmak dileğiyle…

Sağlıkla Kalın!

Not:  “ Kahvenin en güzel hali. “

Gıda Mühendisi

Nermin Özge Bilge

 
Toplam blog
: 385
: 303
Kayıt tarihi
: 20.02.15
 
 

Gıda Yüksek Mühendisi  ..