Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '10

 
Kategori
KOBİ
 

Türk kobilerinin küresel işbirliği

Türk kobilerinin küresel işbirliği
 

TİDAF Heyeti İle Avrupalı Türk KOBİleri için Bakanlık Ziyaretleri


1923 İktisad Kongresinin anlamlı mesajlarından biri “<ı>Milletimiz mazisinden değil, artık istikbalinden mesuldür.” şeklinde formüle edilmişti.

Ben de burada kalıcı bir adım dönüşmesi amacıyla, Bu mini iktisat kongresine katılan Türk KOBİLERİ sadece istikbalden mesul olmalıdırlar! Şiarıyla konuşmama başlamak istiyorum. Buralardan bilgi ve tecrübe yüklü olarak ayrılıp, elde ettiğimiz bilgiyi gerek kendi girişimlerimizde, dernek ve odalarımızda gerekse akademik kurumlarımızda doğrudan reel hayata uygulamaya yönelmeliyiz. Aksi halde şimdi sıralayacağım örneklerde olduğu gibi sadece bildiri sayfalarında tozlanacak kulağa hoş gelen doğruları yazıp çizmekten öteye geçemeyeceğiz.

17 Şubat 1923 de açılıp 4 mart 1923 de sona eren Türkiye İktisat Kongresi’nde kabule dilen

MISAK-I İKTİSAİ ESASLARI’nın

<ı>5. Maddesinde “Türkiye halkı (…) Vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar”

Bu madde tamamen tersi yapılacağından emin olunan bir eda ile formüle edilmiş olmalı diye düşündürüyor insanı.

<ı>11. Madde ise “Türkler, hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, (…) meslek, zümre itibariyle el ele vererek birlikler, memleketini ve birbirlerini tanımak, anlaşmak için seyahatler ve birleşmeler yaparlar.”

Bugün aranızda bulunmamızın gerekçelerini de yine 87 yıl önce bu madde gayet güzel bir ideal olarak dile getirmiş.

ÇİFTÇİ GRUBUNUN İKTİSADİ ESASLARI’nın

ZİRAAT VE MAARİF MESELESİ bölümünün

<ı>1.Maddesinde “Köylülere çiftçilere ziraatın muhtelif şubelerini ameli olarak öğretecek surette yazılmış kitap ve mecmualar bastırarak bedava dağıtılması. (müttefikan kabul)

<ı>6.Maddesinde “Köylerdeki iptidai mekteplerinin mutlaka beş dönümlük bir bahçesi ve iki ineklik fenni bir ahır ve kümesi yeni usul bir arılığı ve muallimler için iki odalı bir evi olması ve arazinin bir kısmı sebze ve bir kısmı çiçek bir kısmı da fidancılığa tahsis edilerek muallimlerinin nezareti altında bizzat talebe tarafından idare edilerek masraf ve hasılatının köy muallimlerine ait olması ve bu suretle çocuklara ameli olarak çiftçiliğin öğretilmesi ve münevver zevatın da köylere yerleşmelerinin teşviki. (sınai müstenkif, diğer gruplar müttefikan kabul)

<ı>8. Maddesinde “Kışla ve Askeri talimgahlarda ameli ziraat tedrisatı yapılması. (müttefikan kabul)

Bu üç maddeyi aslında 87 yıl sonra bile biraz günlük kullanılan dile çevrilse sanırım yine oybirliği ile kabul edilebilir.

Kongrenin yıl dönümü nedeni ile tarihsel bağlantıları ile birlikte değindiğim bu örnekler ışığında bakabilirsek TÜRK KOBİLERİNİN KÜRSEL İŞBİRLİĞİ sorunsalını daha iyi kavrama imkanı bulabiliriz.

Son 5-6 yıldır akademik çevrelerle yaptığım sohbetlerde, Mikro Girişimlerden bahsettiğimde, “onların nesini araştıracaksınız, çoğu zaten kayıt dışı merdiven altı, bodrum katı iptidai yerler onlar.” Mikro Girişimlerde Muhasebe çalışalım hocam dediğimde “onların muhasebeye ihtiyaçları mı var ki”, Mikro Girişimlerde vergiyi çalışalım dediğimde kendimi maliye bölümünde buldum. Ve nihayet bu konuyu severek hocalarımızla çalışıyoruz.

Gelelim Meslek Örgütlerine, “Bize masse değil Klasse lazım”, “çerçilerin işverenlerin derneğiyiz’ “sen Bakkalı çakkalı da KOBİlerden sayıyorsun.” “iki ineği bir çapası olanı işletme olarak sayamayız” “KOBİ tanımının içine sadece imalat sektörü girmeli! Hizmet ve ticaret giremez”

Üniversitelerimizden birinin İşletme Fakültesi Dekanı ile Avrupa Birliği Küçük İşletmeler Şartları’nı içeren Broşürü Teşvikler sorununu ele alırken “kaynaklar kıt milyonlarca küçük esnafa ve girişimciye bu sınırlı kaynağı dağıtırsanız israf olur.” Yanıtı ile karşılaştım.

Ancak dünkü oturumlardan birinde Prof. Dr. Yaşar Uysal hocam 2008 yılı verilerine göre Tarım sektörüne yapılan desteğin yaklaşık 5 Milyar olduğunu, buna karşın, iç ve dış borçlara yapılan ödemelerin

TARIMA VERİLEN DESTEKLER (Milyon TL)

YIL

TARIMSAL DESTEK

İÇ BORÇ FAİZ ÖDEMESİ

DIŞ BORÇ FAİZİ

(Milyon Dolar)

2008

4, 792

44, 516

11, 777

56 milyara yakın olduğunu ifade etti. Benim ve tabii ki KOBilerin de anlamak istediği tarım sektöründe doğrudan hasılaya katkı yapan, diğer sektörlerde ekonominin bel kemiği lokomotifi olarak şişirilen küçük girişimler söz konusu olduğunda kıtlaşan, sınırlı hale gelen kaynaklar dev bankalar, kürsel finans kurumları söz konusu olunca birden sınırsızlaşıp bolluğa dönüşüyor?

Doğru ve adaletli olarak, gerçekten halkın çıkarları, çalışanın üretenin çıkarları gözetilerek dağıtılacak olursa iki ineği olan küçük çiftçi, küçük esnaf ve sanatkarlar da emeklerinin karşılığını alabilme şansına sahip olacaklar, küçük küçük hücreler halinde yeni girişimlere yönelecekler, dolayısı ile yeni istihdam olanakları yaratacaklardır.

Unutulmaması gereken bir gerçeği daima göz önünde bulundurmalıyız. Her 100 küçük-mikro girişimden 9-10 tanesi orta işletmeye dönüşmekte ve bir tanesi de büyük işletmeye dönüşebilmektedir. Bu da iktisadi yaşamın başka bir gerçek yönü olarak açıkça ortada durmaktadır.

Buradan Türk KOBİlerinin küresel işbirliğine geçmek gerekirse, ki bu bağlamda Türkiye’de ve ülke dışındaki Türk KOBİleri rakiplerine kıyasla bir hayli şanslı sayılabilirler.

2010 YILINDA KOBİLER ARASI KÜRESEL İŞBİRLİĞİ KÜRESEL İSTİKRARIN VE LOKAL KALKINMANIN GARANTİSİ OLACAK!

Küresel ekonomik kriz derinleştikçe sosyal ve siyasal boyutlar da kazanmaya başladı. Bu gelişme bir yandan doğrudan doğruya Küçük ve Orta Ölçekli işletmeleri girişimleri etkilerken diğre taraftan kamu ve finans kurumlarını da etkisi altına alarak daha geniş boyutlu sorumlulukları gündeme getirdi.

KOBİLER kendilerine has esneklikleri ve krizler karşısındaki manevra yeteneklerini de devreye sokarak küresel kriz karşısında çok çeşitli önlemler almaya alternatifler üretmeye başladı. Ağırlıklı olarak kendi başlarına ve el yordamı ile önlerine çıkan uçsuz bucaksız küresel pazar ve iş olanaklarının değerlendirilmek gerektiği fark edildi. Ve dünyanın dört bir yanında küresel KOBİ fuarları eşleştirme kampanyaları, partner bulma arayışları hız kazandı. Türk KOBİLERİ için en yakın ve ulaşılması çok kolay bir Pazar olarak AVRUPA BİRLİĞİ ülkeleri ve başta Alman KOBİLERİ ile işbirlikleri gündeme geldi. Onlarca KOBİ AVRUPA BİRLİĞİ ülkelerinde kendileri için Küresel pazarların kapılarını açacak olan ortaklıklara ve iş birliklerine yöneldi. Hemen hemen her toplantıda ve konferansta; <ı>ALMANYAYA ihracat yapan bir Türk KOBİSİ dünyaya ihracat yapma olanaklarını elde etmiş olacağı dile getirilmeye başlandı.

Bu yönelim ülkenin çeşitli bölgelerinde şimdiden meyvelerini vermeye başlamış bulunmaktadır.

KOBİLER arası iş birliğinin üç boyutundan birincisi geleneksel olarak yüzyıllardır her küçük orta ölçekli bir girişimcinin önce en yakın pazara daha sonra komşu coğrafyaların pazarlarına el yordamı ile yönelmesi biçimindeki hareketin günümüzde mevcut iletişim ve medyatik olanaklarının da kullanımı ile çağdaş Pazar araştırması ile atılan adımlar şeklinde olmaktadır.

İkinci boyutunda ise meslek odaları, dernekleri tarafından yapılan daha örgütlü ve planlı programlı şekilde uygulanan kampanyalar, eşleştirme, bilgilendirme, yurt dışı gezi ve fuar ziyaret programları şeklinde yürütülen boyutu gelmektedir.

Ki bu boyut son zamanlarda giderek daha verimli hale gelmekte ve önem kazanmaktadır. Bu tür meslek odaları veya dernekler ve federasyonlar (EGEKOBIDER, TİDAF vb.) bir yandan üyelerini çıkarlarını ve taleplerini ve ihtiyaçlarını daha isabetli ve yalın paketler, program önerileri, dahası kanun teklifleri şeklinde gündeme taşımakta ve gündemde tutmaya çalışmaktadırlar. Tüm bunların bir doğal sonucu ve aktüel örneklerden biri olarak, Avrupa’da faaliyet gösteren yaklaşık 200.000 Türk KOBİSİNİ temsil eden TİDAF geçtiğimiz yıl birçok çalışma ile misyonuna uygun etkinlikleri doğrudan organize etti ya da aktif olarak katıldı. Hem Almanya’da çeşitli vesileler ile Türkiye’de faal olan KOBILERI hem de Avrupa’da faaliyet gösteren Avrupalı Türk KOBİLERİNİ çeşitli mesleki, bilimsel konferans ve ziyaretlerde bir araya getirmeye önem verdi. Bu çerçevede Federal Alman Hükümet temsilcileri ile görüşmeler yaparak taleplerimizi ve temsilcisi olduğumuz bu ekonominin lokomotifi, bel kemiği olarak adlandırılan kesimin önemini kamusal-politik çevrelere taşıdı. Aynı zamanda Türkiye’ye düzenlenen yatırım ve ticari amaçlı geziler ve ilgili bakanlıklara yapılan resmi ziyaretlerde aynı hassasiyetle konuyu ve önemini, alınması gereken önlemleri birer paket şeklinde yetkili şahıslara, makamlara, hükümet üyesi bakanlara ve siyasi partilerin dış ilişkileri birimlerine iletti.

Gelişmenin üçüncü boyutunda ise kamu kurumlarının KOBİ meselesine nasıl yaklaştığı önem taşımaktadır. Geçen son otuz yıl içinde KOBİ meselesini sıcak gündeminde tutmayı başarabilen ülkeler ve kurumlar KOBİLERE ve kendilerinin politik ve ekonomik programlarını uygulamalarına en önemli toplumsal desteği sunabilecek tabakaları etkilemek, memnun etmek için KOBİLERE dönük birçok önleme başvurmaktadırlar.

Bunun en somut örneğini Türk vergi kanununda değişiklikler yaparak sağlamaya çalışan hükümet ölmelerinde görebiliriz. Özellikle Birleşen KOBI’lere yönelik olarak Kurumlar vergisi kanununda yapılan değişiklikle birleşen KOBI’lere uygulanan indirimli vergi tarifesi konuya verilen cılız da olsa, önemi göstermektedir.

Bu kanundan faydalanmak isteyen KOBİ’ler bir yandan birleşmeye zorlanacak, diğer yandan bu tür önlemlerle zorlanarak da olsa programdan faydalanma koşullarına haiz olan KOBI’ler ölçeklerini daha rasyonelleştirecek ve kurumsallaşmanın adımlarını atacaktır.

 
Toplam blog
: 15
: 1082
Kayıt tarihi
: 11.10.08
 
 

İzmir'in ılık kış günlerinden biri 21 Ocak 1959 günü Bulgurca Köyü'nde dünyaya geldi. O günlerde ..