Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '11

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Türkiye: Hiç bu kadar Osmanlı olmamıştı.

Türkiye: Hiç bu kadar Osmanlı olmamıştı.
 

Resim internetten alıntı


Türkiye: Hiç bu kadar Osmanlı olmamıştı. 

Hatırladığım kadarıyla… 

Milliyet com. tr- 28 Nisan 2011 Tarihli “Kemal Kılıçdaroğlu yine ağzını bozdu” adlı habere istinaden: 

Anayı babayı atayı; sözlerini, öğütlerini, yaptıklarını, yapmak istediklerini unutmamak hatırlamak… 

Kazandırır. 

Mükemmel Hatibin taktiği de bir o kadar mükemmel; hele hele zamanlaması… 

Zaman: Çılgınların; aktif çılgınların lehine çalışıyor. 

Sadece düşünmek: Onu bir kez ben de yaptım. Sabahtan akşama kadar düşündüm. Bildiğim özgün sitemlerle veryansın ettim. 

Patates kendiliğinden soyulmadı, tencereye girmedi. Kirli çamaşırlar “Yahu berbat haldeyiz, şu çamaşır makinesine girelim de aklanalım paklanalım” demediler. Tozlar toz beziyle halvet olmadılar. 

Velhasıl düşün düşün bohtur işin… İşler: Ağız bozmalarla yürümedi. 

Kafa patlatacaksın ama… Ses getirecek işlere de el atmayı unutmayacaksın. 

Başbakanımızın elinde; Sultan Abdülhamit’ten veya Abdülmecit’ten kalma çılgın veya değil bir projesi var mı var. Hayata geçirmek için hazırlıklara başlamış mı başlamış. Yabancı medya aylar önce bu konuyu çarşaf, çarşaf yazmış mı yazmış. 

Yerli medyada bana denk gelmedi. 

(Avusturya/ORF vb.) 

Sizin elinizde kılıç gibi keskin eleştirilerden başka neleriniz var? 

Neden hep karşı tarafın kozlarına odaklanıp duruyorsunuz? 

Fikir proje, yenilikler üretsenize… Çılgından daha çılgın olmak henüz yasaklanmadığına göre… Ayrıca tarihe bir göz atmak da yeterli… 

Geriye kalan onlarca hünkâr arasında farklı bir çılgın projesi olup da hayata geçirmek nasip olmamış olanı yok mu yani? 

Ha madem o kadar geriye gitmek zor geliyor; yakın tarihin sayfalarını bir karıştırın. Mesela ömrü vefa etmiş olsaydı; Mustafa Kemal Atatürk’ümüz neler yapmak isterdi? 

Olmuyor işte; başkası ne yapıyor ne yapmıyor engeline takılıp kalınırsa değil baraj atlamak ip bile atlayamaz insan… 

Atamız: Ordularına ne demişti? 

Akdeniz’i hedef göstermişti. Yerinde ve doğru bir karar… 

Marmara ve Karadeniz… Doğa onları zaten birbirine bağlamış. 

İnsanoğluna yetmeyince… 

Düşünen insan da vakit geçirmeden kollarını paçalarını sıvamış. 

Marmara ve Karadeniz’i birbirine bağlamak için ilk adımını atmış. 

Her önüne gelen değil; Sayın Başbakanımız hedeflerini açıklamış. 

Ya sizler? Onu yalnız bırakmamak; divanı mecliste yer almak için hedeflerinizden düşlerinizden ne zaman söz edeceksiniz? 

Hangi denizlere deryalara açılmak isterdiniz? 

Değerli siyasi partilerimiz ve değerli liderleri! 

Seçmene kendinizi anlatsanız...Düşlerinizi hedeflerinizi… 

Hani vakit daralıyor ve sizlere bel bağlayan gönül veren seçmenin de içi… 

28 Nisan 2011 Perşembe 

Alev Meisel /İzmir 

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..