Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '09

 
Kategori
Spor
 

Türkiye' nin spor politikası olmadı...

Türkiye’nin 1938'den bu yana hiçbir zaman bir spor politikası olmadı.

AKP'de diğerlerinden farklı değil. Gençlik spor genel müdürlüğü kurumu sporun icra merkezidir. Spor bakanı ise sporun cumhurbaşkanı gibidir. Ama bu makamlar yıllar yılı iş bilmez konuyla uzaktan yakından alakası olmayan insanlarca işgal edildi.

22 Temmuz genel seçimleri sonrası cumhurbaşkanlığı seçim sürecini bir hatırlayalım. AKP seçim sonrası herkesin kabul edeceği bir cumhurbaşkanı seçmeyi düşünüyordu. Öyle ki ortada kalan Abdullah Gül bu duruma isyan etmiş ve Tayyip Erdoğan ile araları açılmıştı.

O dönemde cumhurbaşkanı adayları içinde en kuvvetlisi Murat Başeskioğlu merkez sağ kökenli olduğu için kabul görür diye düşünülüyordu. Fakat MHP gitti seçimlerde meclise girip kendi gösterecekleri adayı destekleyeceklerini açıklayınca tüm planlar değişti ve Abdullah Gül köşke çıkartıldı.

Haliyle Başeskioğlu’na da bakanlıklar içinde itibar görmeyen bakanlık spor bakanlığı kaldı. Buradan anlaşılıyor ki iktidarlar kültür ve spor bakanlıklarını laf olsun torba dolsun cinsinden makamlar olarak görüyor. Çünkü sanatın kültürün sporun bu iktidarların gözünde hiçbir değeri yok. Haliyle bu konularla ilgili herhangi bir politikaları da yok.

Çok defa spor bakanı ve gençlik spor genel müdürü olan kişilerin sporla hiçbir alakası olmamış kimseler oluyor. Özellikle gençlik spor genel müdürleri iktidarların yandaşları arasından seçiliyor.

“Gençlik Spor Genel Müdürlerinden Mehmet Atalay” bir edebiyat öğretmeni.

Ve gerçek şu ki gençlik spor genel müdürü' nün kapısının önünden geçmemesi gereken biri sırf AKP'den torpili sayesinde sporu yönetiyor. Haliyle yönetemiyor. Sporu okullara sokamadığımız sürece ve önce sporcuyu yetiştirecek olan spor eğitmenini yetiştiremediğimiz sürece sporda asla başarılı olamayız.

Çünkü toplumun sporla bir alakası yok. Futbola ilgi duyuyor o kadar. Toplumu spora yöneltmek zorundayız. İnsanlar küçük yaştan itibaren bir şekilde yeteneği olan ya da hevesli olduğu bir spor dalına yönlendirilecek. İlla ki profesyonel sporcu olması şart değil. İleride amatör düzeyde de devam etse ya da sporu bıraksa da aktif olarak sporla ilgilenmiş olduğundan spor kültürünü içselleştirecek bireyler yetiştirmiş oluruz. Ve durum böyle olunca spor'a olan ilgi artacaktır. Toplumun spor kültürünü kazanmış olması sporda başarıyı da beraberinde getirecektir.

Spor' un kaderi budur. Türkiye de insanlar spor yapmıyor. Futboldan başka bir sporu takip etmiyor. Zaten eğitim seviyesi ortalama 3.8 yıl. Haliyle böyle bir toplumda iktidara sahip olanlarda 3.8 yıllık bir eğitimin tercihi oluyor. Sonuçta her alanda politikasızlık oluyor.

 
Toplam blog
: 5
: 789
Kayıt tarihi
: 31.07.09
 
 

1981 İstanbul doğumluyum. Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye bölümü mezunuyum. Hep Kemalis..