Türkiye' nin üzerine oynanan oyunlar

Mondros Mütarekesi’ nin ( 30 Ekim 1918) ağır maddelerinden biri olan 7. Maddesine İtilaf Devletleri herhangi bir stratejik noktayı güvenlikleri gerekçesiyle işgal edebileceklerdi. Mütarekenin yine diğer bir ağır maddesi olan 24. Maddesine göre altı Vilayette yani Van, Bitlis, Erzurum, Diyarbakır, Sivas, Elazığ’ da karışıklık çıktığı takdirde İtilaf Devletleri bu vilayetleri işgal edebileceklerdi. İngilizce metninde bu altı vilayetten altı Ermeni vilayet olarak söz ediliyordu. Bu nedenle 24. madde gerçekte Doğu Anadolu da bir Ermeni devleti kurmak projesini açıklıyordu. Bu sebeple dış güçlerin PKK ve Güneydoğu politikası üzerine bazı bahaneler bulup ve asıl amaçları özlü bir tarihi geçmişe sahip olan Türkler’ in bölünmesi, parçalanması ve yutulmasıdır. Buradan yola çıkarak ne zamanki ülkeler ekonomik ve siyasi otoritelerini sağlam bir şekilde kuramamışlar, işte o zaman dış güçlerin diğer ülkeler üzerindeki etkisini göstermeye başlamıştır.Hemde en feci ve acımasız şekilde dış güçler tarafından Güneydoğu ‘da kurulmak istenen Bağımsız Ermenistan ve Kürdistan Devleti ilk etapda sözde o bölgede yaşayan bir kesim insan grubu ve ırkına tanınması gereken bir hak gibi görünsede daha sonraki dönemlerde böl parçala, yut politikasının bir parçası olacaktır. Yani dış güçlerin rahat rahat kullanabilecekleri bir piyon. Bunun için yürütülen yol ise o bölgede yaşayan halkı kullanarak onların cehaletlerinden ekonomik durumlarından istifade edilerek birbirlerine ve devlete düşman kılarak izlenen yoldur. Bu amaçla görünüşte bize dost fakat gizli hesaplar yapılarak düşmanlığımızı yapan dış güçler vardır. PKK’ ya kuçak açmış bu amaca hizmet edecek kişilere de maaş bağlamak suretiyle bize en büyük kötülüğü yapmışlar, yapmaya da devam etmektedirler. Hatta kendi askeri güçlerini kullanarak PKK’ lılara askeri ve siyasi eğitim bile vermişlerdir. Gayeleri ise kurulması düşünülen devleti kendi amaçları doğrultusunda kullanmak, yeri ve zamanı gelindiginde Türkiye Cumhuriyeti’nin başına bela kılmaktır. Bunun içinde Ermeni, Suriye’li Güneydoğu’lu küçük yaşta kaçırılıp beyinleri yıkanarak, azınlık olarak da diğer ülkelerden görevlendirilen sapık ruhlu, akli dengesi bozuk insanlar kullanılmaktadır. Bu tür olayların arkasındaki güçler ise Fransa, İtalya, Almanya, Suriye ve Ermenistan gibi bir takım ülkelerdir. Bu tür insanlara yer yer yurtiçi, yurtdışında silahlı, silahsız eylem yaptırmaktadırlar. Güneydoğu’da yaşayan masun insanların mallarına, canlarına ve ırzlarına tecavüz ederek, canice ve vahşice yaşamlarını devam ettirmektedirler. Güneydoğu’da yapılan zalimane ve insanlık dışı, acımasız olayları ise dış kökenli, sapık ruhlu insanlar gerçekleştirmektedirler. Halbuki yapılan olayların Kürt kökenli vatandaşlarımız tarafından yapıldığı yayılarak Türk’ü Türk’e kırdırarak. Bölgeyi bir kaos ortamına sürüklemek istemektedirler.

Sonuçta ülkemizi dış güçlerin bu parçalam taktiklerini yeni uygulamamakta, daha öncede bu planları uygulamak için fırsatlar kollamaktadır. Devletimiz ve tüm vatandaşlarımız hep daima uyanık olmak zorundayız. Çünkü bu vatan hepimizin...

Tüm Türkiye'nin Yeni yılı ve Bayramı kutlu olsun...