Türkiye 100 yıllık planda...

TÜRKİYE 100 YILLIK PLANDA

YAPIMCI MI REJİSÖR MÜ AKTÖR MÜ?

YOKSA “YAPIMCI REJİSÖR AKTÖR MÜ?”

Kerem Çalışkan'ın 100 yıllın rövanşı adlı kitabında bir bölüm:

“…

HUNTINGTON VE FRIEDMAN

 Goltz’un -Alman Mareşal Colmar von der Goltz, Osmanlı ordusu kurmay başkanı-

Osmanlı’ya önerdiği  ”Batı’yı bırak, Doğu’ya yönel, Ortadoğu ve Arapların hâkimi ol” teorisi herhalde çok kişiye tanıdık gelebilir.

Bu teoriyi ABD’li Samuel Huntıngton 1988’de kaleme aldığı “Medeniyetler Çatışması” kitabında da öne sürmüştür. Türkiye’ye aynı önerileri yapmaktadır. “Batı’yı bırak, Doğu’ya yönel!”

Günümüzde ABD’li George Frıedman da aynı şeyleri söylemektedir.

 Bu kişi, son olarak ortaya çıkan Wikileaks’in açıkladığı Stratfor yazışmaları ile Türkiye’yi sarsan skandal’da adı geçen Stratfor’un başkanı George Frıedman’dır.

Frıedman, Başbakanlığın davetlisi olarak 2 Haziran 2010’da İstanbul’a gelmiş ve bir konuşma yapmıştı.

Frıedman da Türkiye’ye “Batı’yı bırak, Ortadoğu ve Müslüman dünyasının lideri ol” önerisi yapmış ve çok alkışlanmıştı.

Aynı önerinin 100 yıl önce Goltz Paşa zamanından beri ısrarla Türkiye’nin önüne gelmekte olduğunun altını çizmek istiyoruz.

Son olarak CIA eski Türkiye ve Ortadoğu istasyon şefi Graham Fuller de açıkça Türkiye’nin Irak Kürdistan’ını da kanatları altına alarak Doğuya genişlemesini önerdi. Kürdistan’ın başkentinin de Diyarbakır olmasını istedi. Suriye’den de Türkiye’ye toprak vaat eden görüşler ortaya atılıyor.

Batının düşünürleri Türkiye’yi Batıdan ve Avrupa’dan koparıp Doğuya Müslüman dünyasına yöneltmekte 100 yıldır kararlı ve istikrarlı görünüyorlar.

Ya hepsinin bildiği bizim bilmediğimiz ve anlamadığımız bir mevzu var…

Ya da resmen bizi Avrupa’dan tümüyle kovup Ortadoğu’ya ve Asya’ya geri sepetlemek istiyorlar.”

(Kerem Çalışkan-100 yılın Rövanşı)

***

Tayyip Bey bu 100 yıllık plandan haberdar mı?

Yoksa bu 100 yıllık planda baş aktör mü?

Yaptıklarına, konuştuklarına bakıyor, dinliyorum…

Suriye’ye karşı takındığı “yanar- söner” tavrına bakıyorum… Ha keza İran’a karşı da…

Bakıyor, şaşırıyorum!

Bir insan dün- hatta dün bile sayılmaz, biraz önce- dostum dediğine biraz sonra düşman kesilemez!

Bu durum tam bir aktör tavrıdır! Rejisör ne yapmasını, ne söylemesini istiyorsa oyuncu onu yapar, onu söyler ya işte öyle bir şey…

Yazık demekten başka bir şey söyleyemiyorum şu an, yazık!

İkinci bir konu bu ülke ölmüş mü ya?

Bu ülkenin aklı başında insanları aydınları niçin bu konuda seslerini çıkarmıyorlar?

Yoksa ben mi uyumaktayım?

“Ört ki ölem!”…

Şu sorunun yanıtı verilmedikçe bu ülkenin Türklüğünün, İslamlığının bir anlamı olmaz!

Türk ve İslam sağlam insandır!

Tekrar soruyorum soruyu:

Tayyip Bey bu 100 yıllık oyunda; “yapımcı, rejisör ve başaktör” mü yoksa yapımcı mı, rejisör mü, başaktör mü?

Onun şu BOP eş başkanlığı nereden geliyor yani… Atandı mı, yoksa bizzat edindi mi?

“Milletim, milletim” diye, diye yere göğe sığdıramadığı milleti vermedi yalnız bu açık! 

Saygılarımla…