Türkiye’de taciz ve tecavüzün sınırları belli değil; laf atsan taciz, elini tutsan tecavüz

Özellikle ceza belirlenirken olayın boyutlarının belirlenmesi ve ona göre ceza verilmesi gerekir. Sadece yapılan işe bakarak bu taciz/tecavüz etmiştir denilmesi adaletsizliğe neden olur. Olay nazik, mağdur hassas olabilir ama her vakanın teknik bir incelemesi vardır ve ceza buna göre verilir.

Tecavüz etti. Nasıl? Kucakladı. Bu kadar mı? Ya da öptü filan işte. Suç gerçekleşmiştir. Yok ya!

Eylem, gerçekleşmediği sürece teşebbüs safhasında kalır. Teşebbüsün suç sayılması da duruma bağlıdır. Tecavüze teşebbüs diye bir suç olamaz; kişiye bedeni olarak zarar verme, darp, rahatsız etme gibi suçlar söz konusu olur.

Bu konu önemli, adalet yanılmaz da halkı aydınlatmak lazım. Halkımızın tacize tecavüze nasıl baktığı malum. Erkek kadını yere yıktı, üzerine çıktı; yakaladık. Bu, halkımıza göre tecavüz. 20 yıl ceza alan var, insaf yani! Bir kadının üzerine çıktık diye 20 yıl yatacaksak yandık yani!

Bu şekilde yakalanan kimse eylem gerçekleşmediği için “kişiye bedeni olarak zarar verme, darp, rahatsız etme” gibi suçlardan ceza alır.

Keza taciz de çok belirsiz, laf atsan bile taciz etmiş oluyorsun; arkadaş ya da sevgili olmak için konuşuyor olabilir. Ya aslında çok rahatsız edici olaylar dışında taciz diye bir suç olmaz; hele de ısrar yoksa… Bir şeyi bir kere söylemiş, “Aa bana bunu dedi!” 2 yıl hapis yatsın öyle mi?  Ne söylemiş olabilir ki? Bir kuru söz için…

Ha ısrar varsa, rahatsız ediyorsa burnunu sürteceksin. Taciz cezaları da artırılıyormuş. Evlenme teklif ettik. Terbiyesizin birine rastladık. İşine gelmedi, bizden hoşlanmadı. Beni taciz ediyor diye şikâyet etti. Sözle taciz olmaz gibi. El ile dokunma, cinsel anlamda rahatsız etme falan olmalı.

Kısaca ülkemizde neyin taciz neyin tecavüz olduğu bilinmiyor; bu nedenle bu konudaki hassasiyet de dikkate alınırsa taciz/tecavüz cezalarının adil uygulanmayacağı endişesini taşıyorum. Ülkemizde öyle kadınlar var ki bırak dokunmayı laf atmayı uzaktan baksan namusu elden gidiyormuş!