Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '09

 
Kategori
Haber
 

Türkiye İnternet'le savaşmaktan vazgeçmelidir *

Türkiye İnternet'le savaşmaktan vazgeçmelidir *
 

Youtube erişimi 5 Mayıs 2008 'de ENGELLENDİ


Youtube yasağının 1 yılı doldurması üzerine, İnternet Teknolojilari Derneği'nin (İNETD) ın basın duyurusunu* yayımlıyoruz:

*Türkiye İnternetle Savaşmaktan Vazgeçmelidir!*

Mustafa Akgül İnternet Teknolojileri Derneği İnterneti yasaklamak, interneti ve çağı algılamanın sonucunda en hafifinden "*Pire için Yorgan yakmaktır*". Ülkemiz, internetden korkan onu kontrol etmeye çalışan, *Donkişot* vari internete savaş açan bir ülke görüntüsü çizmektedir. Yasaklar, en iyisinden, Türkiye'nin kafasını kuma gömmesidir. Başbakanımız, yasağı deldiğini TV'de açıklamakta, medya yasağın nasıl delineceği anlatmakta, yurttaşlarımız da bu yasakları delmenin yollarını kolayca öğrenebilmekteler. "zararlı içeriği", yönetişim ilkeleri ışığıda modern dünyaya paralel bir şekilde çözmek mümkündür. Ülke olarak yasaklama reflkesinden vazgeçip, interneti demokrasimi geliştirmek, toplumsal kalkınmayı sağlamak, dünya ile nasıl rekabet ederiz konusuna odaklamız gerekir. Ülkemiz, adı konmadan, dünya internetine savaş açmıştır. Yasakçı bir bakış açısıyla, dünyadaki tüm yer sağlayıcıların Türkiye'de kayıt olmasını istemekte; mahkemelerimiz uluslarası hukuku tesis etmeye çalışmaktadır. Tedbir olarak verilen kararlar, yargılama yapılmadan kesin karar gibi uygulanmaktadır. Bu ise en çok yurttaşlarımıza zarar vermektedir. Ülkemiz matbaada geçikmeye benzer bir mantıkla, interneti yasaklamaktadır.

<ımg height="130" src="http://www.inetd.org.tr/imagex/top_r1_c1.jpg" width="187">


<ımg height="125" alt="" src="http://kampanya.org.tr/sansur/resimler/b_125x125.gif" width="125" border="0">

*İnterneti Nasıl Algılamalıyız ?*
İnternet bir bilgisayar ağının ötesinde, insanları ve insanlığın düşünce ve kültür ürünlerini kapsayan bir ağdır. İnternet üzerinde 1.6 milyar insan mevcuttur. 630 milyon bilgisayar İnternet alan adı sistemi DNS'e kayıtlı durumdadır. Yeni tarama motoru cuil.com 125 milyar sayfayı indekslediğini söylemiştir, yani en az o kadar da sayfa bulunmaktadır. netcraft.com 225 milyon web saymıştır. 180 milyon civarında alan adı mevcuttur. 100 milyonu aşkın kişisel web/günlük olduğunu düşünmekteyiz. Tüm İnternette 100 milyonlar ölçüsünde video olduğu düşünülmektedir. Facebook'un kullanıcı sayısı 200 milyona yaklaşıyor. İnternet, insanların buluştuğu, iş yaptığı, eğlendiği, öğrendiği, öğrettiği, çeşitli elektronik nesneleri değiştiği, paylaştığı, okuduğu, yazdığı bir ortamdır. İnternet, kütüphanelerin, gazete ve dergilerin, TV'lerin, müzelerin, laboratuvarların, sergilerin, konser salonlarının olduğu, insanlığın kültür mirasının paylaşıldığı bir ortamdır. İnsanlar arası iletişim, iş birliği ve dayanışmanın olduğu bir ortamdır. Yaşamın tüm boyutlarına, tüm mesleklere, tüm yaş gruplarına hitabeden, yaşamın yansını bulan, insanlığı etkileyen önemli bir gelişmedir.
Bilişim, bilgi teknolojileri ve İnternet, insanlığı yeni bir toplum biçimine taşıyan, tetikleyen ve temsil eden içiçe geçmiş araçlar bütünüdür. İnsanlık, sanayi ötesi bir toplum biçimine, adına "bilgitoplumu" demeye çalıştığımız yeni bir toplum biçimine geçişin sancılarını yaşamaktadır. Bu anlamda bilgi, temel zenginlik kaynağı, verimlilik, rekabet kaynağı ve istihdam aracıdır. Beyinsel emek yaratılan katma değer açısından, kol emeğinin önüne geçmiştir. Yer altı zenginliklerinden, bankalardaki paralardan çok entelektüel sermaye öne çıkmıştır. Bunun sonucunda ülkelerin zenginlik kaynağı, yetişmiş insanların beyinlerindeki bilgidir denebilmektedir. "Bilgi toplumu"na yönelişin bir sonucu olarak, sektörlerin yapısında önemli değişimler gözükmektedir. Telekom, basın, medya, eğlence sektörleri köklü olarak değişmektedir. Kamu yönetimi, bu gelişmeler sonucunda ciddi bir yeniden yapılanma arayışına girerek, kendini e-devlet uygulamaları şeklinde ortaya koymaktadır. Ülkeler ve Birleşmiş Milletler, AB, Dünya Ekonomik Forumu gibi uluslararası yapılar, ülkeleri ve tüm dünyayı "bilgi toplumu"na taşımak için planlar yapmaya, eylem planları ortaya çıkartmaya, her çocuğa bir dizüstü bilgisayar gibi tüm dünya yurttaşlarına yönelik projeler üzerinde çalışmaya başlamıştır. Kısaca tüm dünya, "bilgi toplumu" hedefini benimsemiş ve ona yönelmek için ciddi bir çabaya girmiştir. Bu bağlamda ülkemizde de 2006-2010'u kapsayan bir "Bilgi Toplumu Stratejisi" ve "Eylem Planı" bulunmakta ancak DPT Bilgi Toplumu Dairesi sekreteryasında, DPT ile ilgili Başbakan Yardımcısı'nın başkanlığında, bakanlar düzeyinde katılımla oluşan e-dönüşüm İcra Kurulu Başkanlığı'nda ağır aksak ilerlemektedir. *5651 Ne Getirdi ?* Ülkemizdeki yasaklamaları tetikleyen, 5651 nolu aceleye getirilmiş, internetten korkan bir felsefeyle yazılmış, ileride kullanılabilinecek maddelerle dolu "Truva Atı" görüntüsü veren bir yasadır. Bir tepki ve yasaklama yasasıdır.

Özgürlükler ve güvenlik dengesinin, özgürlük aleyhine
bozulduğu, "internette benim istemediğim kuş, ne pahasına olursa olsun uçmasın" bakış açısıyla, evrensel hukuk ve Anayasanın temel ilkelerinin feda edildiği bir düzenlemedir. Bu amaçla, BTK içinde İletişim Başkanlığına (TİB), hukukçu ve iletişimci ağırlıklı
93 kişilik kadro veriliyor, ve İnterneti temizleme görevi veriliyor. Yurt dışındaki webleri, TİB, resen, sorgusuz sualsiz, savunmasız, haber vermesiz kapatma yetkisine sahip. Bu yetki yurt içinde mahkemelere ait. *Ne Yapılmalı ?* Youtube 5 mayıstan beri kapalı. 3, 5 milyon kişinin günlüğünü tutan wordpress.com bir yazı nedeniyle aylarca kapalı kaldı. Geocities.com, Myspace.com, DailyMotion.com, alibaba.com gibi büyük, milyonlarca kullanıcının üye olduğu, içerik eklediği çoğu weblerin yanında, richarddawkins.net, turandursun.com, anarsist.com, ataist.org gibi aykırı görüşlerin ortaya atıldığı weblerde yasaklardan nasibini aldı. Bu yasaklamalar, her zaman 5651 nedeniyle olmuyor; kişisel haklar ve fikri ve sinai hakların ihlali nedeniyle Türkiye'nin her hangi yerinde bir mahkeme, hiç bir savunma almadan, bir bilirkişiye başvurmadan tedbir olarak bir yasaklama getirebiliyor. Blogger.com'u Diyarbakır, pek çok webi de Silivri ve Gebze mahkemeleri yasakladı. Yasakçı refleksten kurtulup, hoşgörü, katılım ve saydamlık temelinde, ifade özgürlüğünü esas alan, uzun vadeli ülke çıkarlarını gözeten süreçleri kurmalıyız. Kısa vadede bir kitap, hatta bir paragraf yüzünden koca kütüphaneleri yasaklamak düşüncesiden vazgeçmeliyiz. Başarılı olduğumuz sürece, kendimize zarar veririz; bu harakiri çabasıdan vazgeçmeliyiz. BTK'nın işini yapmaması nedeniyle, 1 video nedeniyle youtube'u 1 yıldır kapalı tutmak Türkiye'ye zarar veriyor. Nesne temelli filtreleme kolayca yapılabilir; BTK bunu yapacak, mali, idari ve teknik beceriye sahiptir. Ülkemizin hassasiyeti olduğu konulardaki "zararlı içeriği", Bilişim STK'ları ve intenret gönüllüleri ile birlikte harekete ederek çözebiliriz. Kamunun katı refleksi yerine, sivil toplumun olarak, katılımcı, diyalog temelli yapısı bu sorunu daha kolay çözebilir. Devletin, esas olarak, "zararlı içerik"le mücadeleyi yurttaşa bırkaması, demokrasilerde, esastır. Devlet bunu destek olmalıdır; ama işi yurttaşa bırakmalıdır. 5651 ilk fırsatta kaldırılmalı, yerine daha katılımcı ve demokrasi felsefesiyle uyumlu yeni bir yasa çıkartılmalıdır. Geçiçi olarak merkezi 1 ya da 2 mahkeme bu konuda uzmanlaşmalı; ictihat oluştuktan sonra doğal hakimler devreye girmelidir. Tüm hukuk camiasi bilişim konularında eğitilmeli, bilişimciler de hukuk kavramlarıyla eğitimde tanışmalıdır. Türkiye internetin marjinal problemlerine cok fazla enerji harcıyor. Asıl, İnterneti demokrasimizi geliştirmek, toplumsal kalkınmaya katkı vermek ve bilgi toplumu yönünde nasıl kullanırız konularına kafa yormamız gerekir. İnternet Yaşamdır !
http://www.inetd.org.tr/


<ımg height="125" alt="" src="http://kampanya.org.tr/sansur/resimler/b_125x125.gif" width="125" border="0">

<ımg alt="İnternet Yaşamdır" src="http://www.internethaftasi.org.tr/hafta08/resimler/bannerlar/468x60_internet_haftasi_1.gif" border="0">
 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..