Türkiye moda başkenti olsun!

Yanılmıyorsam bundan dört ya da beş yıl kadar önceydi… Fashion Tv’de (Nam-ı diğer Feeşın Tivi) her zamanki gibi yine birbirinden ince mankenlerin podyumdaki resmi geçitlerini izliyordum.

Evet her zamanki gibi dedim çünkü ne zaman ufacık tefecik içi dolu turşucuk kıvamından çıkıp şişko patates yarım kilo domates olma yolunda ilerlediğimi fark etsem, soluğu Fashion Tv’de alıp o güzeller güzeli kızların zayıflama konusunda beni galeyana getirmelerini beklerdim. İlk zamanlar bana iyi bir fikirmiş gibi gelmesine rağmen, maalesef durum içimdeki kıskançlık timsalinin “Of yaa, bu kızlar da kürdan gibi, ne sinir” şeklindeki kıskançlık nidalarıyla söylenip durma raddesine vardığından şu sıralar pek izlemediğim bir kanal Fashion Tv.

İşte, onu ilk kez orada görmüştüm. Acayip saçları vardı, önden bakılınca siyah ve küt kesimli bir model izlenimi veren saçlar, arkadan bakıldığında lepiska kıvamında neredeyse bele kadar uzanıyordu. Hadi çekinmeden söyleyeyim bari “Önler olmuş ama arkalar ııh”dı yani. Acayip olan sadece saçları da değildi. Kadın podyumdaydı ama manken değildi. Manken vücut hatlarına sahipti ama uzun değildi. Ama bunu ilk bakışta anlayamıyordunuz çünkü, ayakkabısının topukları daha o zamandan, günümüzün apartman topuk modasına uymuştu.

Üstünde müthiş seksi bir kıyafet, diğer mankenlerle birlikte podyumda arz-ı endam eden bu hatun kişi modacıydı hem de Portekizli ünlü modacı Fatima Lopes! Tabi ben o zamanlar onun ünlü olduğunu bilmiyordum ama tasarladığı kıyafetler, kadının ünlü olması için çok önemli bir özelliğe sahipti: seksiliğe!

Tıpkı kendisi gibi acayip ve bir o kadar da acayip seksi kıyafetler tasarlayan bu acayip ve acayip seksi kadının, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu öncülüğünde İstanbul’un moda başkenti olmasında ilk adım sayılacak bir organizasyon kapsamında İstanbul’a gelmesinin beklendiğini duyunca hem kendi adıma, hem de İstanbullular adına çok sevindim.

“İstanbul’u dünyadaki tasarımcıların buluşma noktası yapmayı planlıyoruz. Bununla ilgili önümüzdeki dönemde önemli çalışmaları yapacağız. Bu işin hareket noktası, tasarımcıların bir bölgeye ve şehre ilgi duymasıyla başlıyor. Önce biz tasarımcıların ilgisini çekip İstanbul’u onlara sevdirmek, kendilerine ait bir kent haline dönüştürmek, istiyoruz" diyen Orakçıoğlu’na tanıdığım bütün erkeklerin Lopes’e İstanbul’u sevdirmeyi de bir borç bileceğini buradan duyurmak isterim. Ne de olsa memlekete her zaman Fatima Lopes gibileri gelmiyor. Hem gelmişken belki 41 yaşında olup da nasıl hala 25 gösterdiğinin sırlarını anlatıverir ben de sebeplenirim

… Kendisini ve tasarımlarını merak eden varsa bi zahmet konuyla ilgili resimleri internetten aratıp baksın derim!