Türkiye'nin geleceği nerede?

Bugünlerde bir TV reklamı oynuyor. Bir ses, Türkiye'nin geleceğini soruyor, çeşitli mesleklerden ünlü simalar da "buradayım" diye yanıtlıyor. Böylece "Türkiye'nin geleceğinin burada" olduğu teması işleniyor.

Kısa bir araştırma yapıyorum Milliyet blog sayfalarında ve en fazla soru alan bloğun konusunun "yurtdışında eğitim" olduğunu keşfediyorum.

Aslında yazıya "Yorum yok" diye bir son cümle yazıp, yorumu sizlere bırakarak bitirebilirm yazıyı çünkü bu noktadan sonra, başlığa bakıp ve sonra da buraya kadar okumuşsanız az çok ne diyeceğimi tahmin ediyorsunuzdur.

Türkiye'nin geleceklerinden Türk Milli Futbol Takımımıza bakalım ilk önce. Bir zamanlar, Dünya Kupası'nda üçüncü olabilmişken, bu turnuvadan sonra katılmamız gereken Avrupa Şampiyonasına katılamıştık. Tabi ki, kabul edilebilir cinsten bişey değildi bu, oysa Dünya Kupası gibi bir arenada başarı kazanmışken, artık hata yapma lüksüne sahip olmamalıydık, gözümüzü daha yukarlara dikmeliydik. Başarısızlık, 3. sıradan daha alt sıralarda turnuvaya veda etmek şeklinde olmalıydı, değil ki turnuvaya katılamamak şeklinde olsun.

Veya atletizme bakalım. Süreyya Ayhan'ın Avrupa birincisi olduğu zaman gururlanmıştık. Artık Türk atletizmi gereken patlamasını yapmış, önündeki diğer derecelere veya birinciliklere bakıyor olmalıydı. Ancak geçen süre zarfında ne atletizmde (Elvan dışında) önemli bir derece elde edebildik ne de Süreyya Ayhan'ı koşarken görebildik.

Kuşkusuz, bu tip örnekleri çoğaltmak mümkün ancak hepsinin tek bir ortak noktası var, o da "altyapının olmaması". Eğer altyapımız olsaydı, Milli Takımımız Avrupa şampiyonsana da katılabilirdi, atletizmde yeni başarılar da elde edebilirdik...

Altyapımız olmadığı için, mesleğinde en iyi olanlar, konumlarında yalnız ve tek kalıyor, diğer kuşaktan birileri yetişmiyor...

Altyapımız olmadığı için, "saman alevi" gibi parlayan başarılarımız, gelip geçici oluyor ve kalıcı olamıyor. Altyapıyı sağlamak içinse, bunu kişiye küçük yaşlarda verme bilincinin oluşması gerekiyor. Ancak ülkemizdeki eğitim, "altı kaval üstü şişhane" şeklinde olduğundan(her sene yap-boz tahtasına çevrildiğinden bahsetmiyorum bile), altyapımız bir "kaval misali" olmaktan öteye geçemiyor.

Bunun farkında ve parası olan gençlerimiz de, eğitimi yurtdışında almak istiyor. İşte tam da bu yüzden, yurtdışında eğitim konusunu işlemiş olan bir yazı en çok soruyu alıyor. Bu noktada bana da şu soruyu sormak düşüyor:

Türkiye'nin geleceği nerede?