Türkiye'nin ve medyanın büyük ayıbı!

Türkiye’nin kalbi İstanbul’un en güzel köşelerinden birisi olan Büyükçekmece, içinde bulunduğumuz günlerde mükemmel bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor: “Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali”

Bu yıl 16’ncı kez düzenlenen Festivale katılan ülke sayısı 64. Bu ülkelerden gelen misafir sayısı 1600’ün üzerinde. Almanya, Arnavutluk, Bangladeş, Beyaz Rusya, Brezilya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Çin, Ekvator, Fildişi Sahili, Guam, Gürcistan, Hırvatistan, İran, İspanya, Kanada, Kazakistan, KKTC, Kore, Kosova, Litvanya, Macaristan, Makedonya, Meksika, Moldova, Özbekistan, Portekiz, Porto Riko, Romanya, Rusya, Sırbistan, Şili, Japonya, Tunus, Ukrayna, Yemen ve Yunanistan Festivale katılan ülkelerin bazıları.

Uluslararası Heykel Sempozyumu, Uluslararası Halk Dansları Yarışması, Uluslararası Fotoğraf Yarışması ve Uluslararası El Sanatları Sergileri ile Halk Konserleri, Festivalin öne çıkan önemli etkinlikleri olarak göze çarpıyor.

Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali, Uluslararası Folklor Festivalleri ve Geleneksel Sanatlar Konseyi (CIOFF:  http://www.cioff.org/events-festival.cfm/en/866/Turkey-Intern._Buyukcekmece_Municipality_Culture_and_Art_Festival__  ) tarafından iki yıl üst üste "Dünyanın En İyi Kültür ve Sanat Festivali" ödülüne layık görüldü. Festival aynı zamanda da, CIOFF’un (A) Kategorisi’ndeki Türkiye’nin tek festivali olma özelliğini elinde bulunduruyor.

Festival, Türkiye’nin tanıtımı açısından büyük bir öneme sahip. Uluslararası Spor Müsabakaları, Eurovision gibi Uluslararası Müzik Yarışmaları ülke tanıtımlarında ne derecede önemliyse, bu Festivalin de bir o kadar önemli olduğunu kabul etmek gerekir.

Festival Büyükçekmece Belediyesinin kısıtlı imkânları ile, bu imkânları ülke tanıtımı adına destekleyen bir avuç sponsor tarafından gerçekleştiriliyor. Konukların hafızalarında güzel ve olumlu anılar bırakacak hiçbir fedakârlıktan kaçınılmıyor. Bu fedakârlıklar ve özverili çalışmaların sonucu Festivale katılım ve ilgi her geçen gün artarak devam ediyor. Öyle ki; bu yıl  açılış seremonisinin yapıldığı Kemal Sunal Amfi Tiyatrosunun sahnesinin neredeyse yetersiz kaldığını gördük…

Ayıp konusuna gelince:

Festival dünya çapında. Bu yıl için 64 ülke Festivali önemseyerek onlarca sanatçısını Festivale konuk olarak göndermiş. Festivale Türkiye’den katılan konuk ve sanatçılar da mevcut. Ancak Festivali ülke adına ne kadar desteklediğimiz tartışılır…

Medyanın ilgisizliği ise kabul edilecek gibi değil…

İşte bu bağlamda böyle bir organizasyona sahip çıkmayarak gözleri ve kulakları tıkamak ayıp değil de nedir?

Şimdi internet ortamından ve Festival notlarımdan toparladığım bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum:

Festival, benim takip ettiğim kadarıyla sadece iki ulusal kanalda yer buldu. Ulusal basından ise sadece beş gazete Festival ile ilgili bilgi aktardı. Bunlardan üç gazete habere geniş yer verirken, diğer ikisi kısa bir paragrafla haberi geçiştirdi.

En büyük ayıbı ise, Festivali siyasileştirerek haber yapan bir gazete ile, bir başka gazetenin internet haber sayfası yaptı. Üstelik bu haberi, aziz şehitlerimizi istismar ederek verdiler. Haberlerinde Festivali düzenleyen Belediye’yi partisiyle ilişkilendirerek vermek suretiyle, amacı ve sloganı “Sevgi ve Barış” olan Festivali karaladılar, hem de şehit haberlerini vasıta olarak kullanarak…

Bir taraftan uluslararası organizasyonlarda Türkiye’nin temsil yoluyla tanıtımı olsun diye milyonlarca TL harcarken, diğer taraftan ayağımıza kadar gelmiş ve daha uygun maliyetli bir tanıtım fırsatını    görmezlikten geliyoruz ve geri tepiyoruz. Nedeni tamamen siyasi. Üstelik yapılan bu güzel faaliyeti karalamak için bir de şehit haberlerini art niyetimize alet ediyoruz...

“Şehit cenazeleri varken Festival açılışı yapmayı” eleştiren “a” gazetesinin internet haber sitesinin yetkililerine soruyorum: ”Şehit cenazeleri üzerinden haber yapanlar, siz şehitlerimiz için ne yaptınız? Örneğin hassasiyetinizi vurgulamak için Gazetenizi ertesi gün siyah beyaz mı çıkardınız, ya da siyah başlık mı attınız?” Ya da başka bir etkinliğiniz var mı? Ya da niyetiniz sadece “laf olsun, torba dolsun” mu?

Hayır. Bunların yapılmadığını interneti tarayıp görebilirsiniz. Malum, “internet çıktı, mertlik bozuldu”…

Olayı haberleştiren, olumlu olumsuz yazan medyayı benim yazmama gerek yok bu nedenle. İlgili haberlere ulaşmak için, “Festival, Büyükçekmece, 2015, haber” gibi etiket kelimeleri arama motorlarına girmek kâfi.  

Hatta bu gazetenin internet sitesinin daha büyük bir ayıbı daha var: Korteje katılan bir ülkenin Kortejdeki katılımcı genç kızların fotoğrafının omuz kısmını mozaikleyerek vermişler. Ne kadar ayıp, ne kadar haksız, yersiz ve art niyetli bir çarpıtma...

Söz konusu fotoğrafa bakınca sanırsınız ki o kızlar korteje üstsüz çıkmışlar…

Bu fotoğrafların da aslını internetten bulabilirsiniz.

İşte Türkiye de bir medya klasiği.

"Ciddiyim" diyen bazı medya organları bile magagazin gazeteleri gibi hareket edebiliyor. 

“Haber yapamıyorum, bari ne yapayım, yapılmaması gerekeni yapayım. Yani haber veriyor(muş) gibi yapayım”…

Kulakların çınlasın Doğan Cüceloğlu! Onun, "Mış gibi yaşamlar" ı, benzer güzel örneklerle dolu...

Ya TRT?

Onun nerede olduğunu duyan, gören yok maalesef…

TRT bir “Devlet Televizyonu” olsaydı, eminim ki bu Festivali canlı yayınlardı, üstüne de para harcamaz, para kazanırdı…

İlgilenenlere; Festival 09 Ağustos tarihine kadar devam ediyor. Program Büyükçekmece Belediyesi WEB sayfasında mevcut.(http://www.bcekmece.bel.tr/tr-tr/Festival/Sayfalar/default.aspx)

Nice başarılı Festivallere Büyükçekmece!