Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye’nin yüzde kaçı Müslüman?

Türkiye’nin yüzde kaçı Müslüman?
 

İnsanların aklına zaman zaman takılmıştır bu soru. Öyle ya, Anadolu denen coğrafyada kimilerine göre yirmi, kimilerine göre otuz dokuz ayrı etnik kökenden insan yaşıyor. Acaba bu insanların ne kadarı Müslüman, ne kadarı başka dinlere mensup?

Böyle bir soru ortaya attığınızda böbürlene böbürlene karşınızdaki “Türkiye’nin %98 i Müslüman diyecektir. Teyit içinse inanmazsan bak insanların nüfus kâğıdına diyecektir. Haklıda olacaktır. Her doğan insanın nüfus kâğıdına Müslüman yazarsanız o kadar Müslümanınız olur.

Din bir vicdan işidir. İnsanlar alllaha inanış şekillerini kendilerine göre benimserler. Bu benimseyiş metotlarına, kurallarına “din” diyoruz. Allah inancı her ne kadar kişi ile Allah arasında ise de, kurallar manzumesi olan din büyük ölçüde insanlar arasında bir olgudur.

Bizim dinimizden olmak öyle “Elhamdülillah Müslümanım” demekle olur mu? Bu iş bu kadar kolay mıdır. Büyük bir kesim Müslümanlığın göstergesi olarak namaz kılmak, oruç tutmak gibi şekli ibadetleri çok önemser. Onlara göre bunlar Müslümanlığın en önemli belirtileridir. Oysa ibadetler tamamen kişi ile Allah arasındaki bir ilişkidir.

“Bana kul hakkı ile gelmeyin” derken yüce Allah, günde yirmi dört saat ibadet etsen de, hiç etmesen de karşıma geldiğinde ben karar vereceğim. Ama kul hakkı ile gelirsen beni aşar diyor. Yani dinler tamamen uymanız gereken sosyal kuralları öne çıkarıyor.

O zaman namaz niyaz gibi kişi ile Allah arasındaki durumların kimseyi ilgilendirmeyeceği ortadadır. Ama bir dine mensup olmanın, önemli kuralları ortak uygulamak olduğu da kesindir.

Bizim dinimizin de birçok kuralı vardır. Bence en hayati ve göz ardı edilmeyecek kurallardan biri, belki de birincisi , haramı helali bilmek ve harama el uzatmamaktır. Haram, bir başka bakış açısı ile “kul hakkı” demektir. Dinimize göre kul hakkına el uzatanların Müslümanlıkla ilgileri yoktur.

Bu konuda bilmiyordum, Allah af etsin, gibi mazeretlerin de geçerli olmayacağı kesindir.  Yüce Allah daha ilk kuran ayetinde “oku” emri vermiştir. Buradaki “oku”  birilerinin canına okumak olarak algılanmamalıdır. Yüce Allah okuyup bilgilenmemizi, haramı helali iyi ayırt etmemizi istemiştir.

Bu gün gazetede rastladığım bir haber beni derinden yaraladı.

“Katılım bankalarının en tepedeki danışmanı olan ünlü İlahiyat Profesörü Hayrettin Karaman, Hazine’nin çıkardığı gelire endeksli senetlerin (GES) devlet tahvilinden farksız olduğunu yani faiz içerdiğini belirtti.

Devlet vatandaşından borç para alır, buna karşı üzerinde faizi veya başka bir şekilde getirisi yazılı senet verirse “faizli borç” almış olur. Verdiği getiri faizdir ve fertlerin birbirinden alıp verdiği faize nispetle manevi-din sorumluluğu daha ağırdır. Bir kişiden faiz alanın yediği haramı ve kul hakkını telafi etmesi mümkündür; günahına tevbe eder, aldığı faizi de sahibine iade eder. Devletten faiz alan kimse ise, devlete vergi ödeyen milyonların hakkını yemiş olur.

Bankaların ve şirketlerin ihraç ettikleri tahviller ve bonolar faizli borç senetleridir. Bunları satın alanlar, üzerlerinde yazılı olan faiz oranlarında faiz gelirini alıp yemektedirler ki, İslam’a göre bu işlem ve bu gelir haramdır. Hazine’nin çıkardığı gelire endeksli senet (GES)ler de bir iki yıl önce çıkarılanın devamı olsa gerektir. GES’ler ilk çıkarıldığında “endekslendikleri gelir kaynakları” helal gelirlerin kaynakları olduğunu ve devletin bu kaynaklardaki hakkını senet mukabilinde satın alana devrettiğini göz önüne alarak (böyle olması gerektiğini, buna çevrilmesi lazım geldiğini söyleyerek) müspet karşılamıştık. Bu gelir kaynakları şunlardı: T.Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Devlet Malzeme Ofisi (DMO), Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nden (KIYEM).”

Yukarıdaki haberin ilginç yanı şüphesiz hangi gelirlerin haram olduğu veya hangi şirketlerin senetlerinin helal faiz getirdiği gibi tamamen anlamsız bir yaklaşımdır. Eğer ben Allah’ın “oku” emrini yerine getirip neyin haram neyin helal olduğunu araştırmaz ve birilerinin lafına bakarsam, Allah’ın sorguda benim için açabileceği ferah kapılarını kapatmış olurum.

Sadece “haram” ile ilgili duruma bir göz attık. Sevgili okur diğer kuralları da göz önüne getirip bir bak bakalım Türkiye’nin yüzde kaçı Müslüman?  Bulacağın cevaba göre de dindar gençlik yetiştirme sevdasında olanların gerçek niyetlerini bir inceleyiver.

İzmir 2012

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..