Türkiyede seçim evreleri

Türkiye ne zaman bir seçim sürecine girse hep meydanlarda tek bir kelime edilir olur. Söylemler ise iktidar partisine yönelikse hep işsizlik ve soygunculukla itham edilirken muhalefete ise hep eskiler hatırlatılır ve onları icraatsızlıkla suçlanır. Ama nedense daha aktif olunacağı dönemde zatece birbirlerini suçlamaktan öteye gidemezler. ileri demekrosinin olduğu ülkelerde parti liderleri biraraya gelip tartışabilirken bizimkiler bir araya geldiğinde birbirlerinin boğazını sıkmamak için kendilerini zor tutuyorlar. Anlaşılamayan durum ise herbirinin hep Türkiye'nin refahı için çalışacaklarını beyan ederlerken iktidara gelsin ya da gelmesin meclise girdiklerinde hep bu sözlerini unuturlar. 

Neden bizim ülkemizde iktidara gelen bir parti tek başına gelmiş olsun yada koalisyonla gelmiş olsun farketmez diğerlerinin görüşlerini yok saymadan yönetemiyor. Bu iş gerçekten bu kadar zor mu? Aldığın oylar ve yetki sana senin dışında olanlarında görüşlerini kabul etmeyeceksin diye mi veriliyor yoksa bu ülkenin bütününü temsil etmek için mi veriliyor? 

Türkiye'de bu genelde benim iktidarım benim yönetimim benim görüşüm anlayışı çerçevesinde diğerleri doğruda söylese benden olmadığı için kesin yanlıştır anlayıştan kaynaklanmaktadır. Bunu defalarca anayasal süreçlerde, mecliste yaşanan yasa tasarılarında, meydanlarda ve her platformda farklı partililerin olduğu noktalarda hep gördük. Aslında sıkıntı da burada. Sadece görmekle yetinip önlem almıyoruz. Türkiye'de neden bir işte başarılı olsa da sırf diğer partiden diye yaptıkları tüm doğrular yanlış kabul ediliyor. Artık yeniden bir bütün bir birlik ve ortak hareket etmek zamanı değil mi? işte bu süreçleri yaşamak için biraz daha var mı. İşte aslında ileri demokrasiden dem vuranlar herşeyi özgür kılmak yerine bu anlayışı yerine getirmeliler. Her zaman hoşgörü ve anlayış hep daha ileri götürecektir. İşte zamanı beklemek ve görmek lazım.