Türkmen Dağı -2(Gölcük Yaylası)

Çifteler çeşmesinden çıkıp orman yolundan Lütfiye ve Güllüdere köyünden geçip Gölcük yaylasına ulaştık. Yaklaşık 1700 metre yüksekliğinde olan bu yaylada ağaç gövdeleri biraz daha kalınlaşmakta, 300-400 senelik Sarıçam çam ormanına ulaşmış bulunmaktaydık. Güllüdere köy sakinleri buraya harika bir orman evi inşaa etmişler, ocağında ateş yakabileceğiniz bir ev. Ne ilginçtir ki yakındaki çeşme kurumuş, yaklaşık 700 metre ilerde aşağıda bir çeşme bulunmakta, Allahtan onun suyu akmakta. Diyeceksiniz ki göl nerede göl falan yokmuş, geçmiş zamanlarda olduğu söylenmekte. Gökyüzü ve bulutlar el uzatsan yakalayabileceğin yakınlıkta gibiydi. Tam karşıda doğu yönünde Eskişehir – Kütahya il sınırında Türkmen dağının en üst zirvesinde gözetleme kulesi ve Türkmen Baba Türbesi görünmekte. Aslında daha erken gelinmiş olsaydı zirveye de çıkıp, tepeden görüntüler sunmak isterdim. Türkmen dağı tepesi 1826 metre yüksekliğinde, Eskişehir il sınırları içersinde, Sarıçam ormanlarıyla kaplı bir tepedir.

Trekking meraklılarının ilgi alanına girebilecek yerlerden biri olan Türkmen dağı ve etekleri kamp kurmaya elverişli güzel ve harika bir yer, en uygun zamansa Haziran ayı. Hem serin hem her taraf yem yeşil. Yalnız zirveye çıktıkça rüzgarın biraz daha sertleştiği, yolların biraz daha daraldığı ve dikleştiği, çamların biraz daha yükseldiği eşsiz doğa da kaybolabileceğiniz büyük bir orman alanı. Avcıların av mevsiminde, geyik, domuz, tavşan ve bıldırcın avladığı bu dağda ayılara da rastlarsanız şaşmayın. Tam bir tabiat harikasıyla iç içe olduğumuz bu alan doğa severlerin görmesi gereken yerlerden biri. Bu çevrenin sakinleri tepeden Eskişehir ve Kütahya’nın çok net göründüğünü söylediler, Türkmen dağı tepesini uzaktan görsekte başka bir sefere orayı yakından görmek için daha erken yola çıkacağım. Artık dönme vakti de gelmişti. Havada serinlemiş, güneşe karşı yol alacaktık. Gün batımına yetişemedik maalesef hareket ettiğimizde, güneş çoktan batmıştı.

Not: Tavsiyem 1.bölümden başlayarak okumanız.