Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

TÜSİAD, HSYK, yargıtay, danıştay, YÖK vs…

TÜSİAD, HSYK, yargıtay, danıştay, YÖK vs…
 

Ümit Boyner TÜSİAD başkanı oldu mu diye iki arada derede bir alakasız toplantının alakasız bir yerinde sormuştum.. Güncel eksende önemli bir gelişme idi.. Önceki günlerde de Ümit Boyner şöyle cümleler kurdu..

"Demokrasinin sivilleşmesi, askeri bürokrasinin, bürokrasimizin tüm kesimleri gibi siyasal otoriteye tabi olmasını ve kamu yönetiminde gerçekleştirilen iş bölümü gereği ulusal savunma görevini yerine getirmek üzere düzenlenmesini gerektiriyor...” Demokrasi diyor…

"Sürecin süratle yürütülmesi için soruşturmayı yürüten birimlere kaynak ve kadro desteği sağlanmalıdır. Ayrıca tüm siyasi kesimler yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına gölge düşürebilecek açıklamalardan kaçınmalıdır..."Ergenekon için diyor..

"Özünde vatandaşla devlet ilişkisini yeniden düzenleyen, vatandaşını öne koyan, vatandaşının etnik ve dini kimliği, inancı ne olursa olsun yeni bir sosyal kontrattan bahsediyoruz. Devlet Kürt vatandaşları ile barışmalıdır, devlet Alevi vatandaşları ile barışmalıdır. Devletin vatandaşına küsme hakkı yoktur." Anayasa, toplum sözleşmesi; toplum devlet ilişkisi üzerine de böyle diyor… Günaydın...

Nerden diyor TÜSİAD’tan belirleyici… Tabi ülkede ki diğer gürültülere karışıyor.. Lafa değil icraata bakmak şart.

HSYK kararlar alıyor, diğerleri yüksekte olanlar destekliyor; Adalet Bakanı açıklamalar yapıyor, sonuç: Yargı reformu şart.. ! Günaydın..

Sonra katsayılar YÖK bilmem ne.. 657/ 4c ‘ler.. her şey yeniden yapılanıyor..

2. Şemdinli vakası, isterse 5. olsun kimin umurunda… Her gün suikast planları ve bombalar bulunuyor, artık muvazzaf generaller ifade veriyor, yeni iddianameler yazılıyor..

Diğer taraftan yeni kapatma davaları hazırlama ve tahrik etme peşinde hala umudu olanlar var.. Tabi ki memlekette uygulanan zorunlu eğitimin sonucu bunlar…

Taa Ergenekon sürecinin başından beri güncele gömüldükçe ne darbe gerilimleri yaşadık koyverin gitsin oynaya oynaya didişe didişe doğru düzgün bir devlet işletmesi kuracaklar kendilerine.. Aradan biz nasıl bu maskeli balonun dışına çıkacağız onu aramaya devam... Hayat bu heyecanlı TV gürültülerinin dışında..

Gelişmeler her şeye rağmen olumlu... Olan 2. Şemdinli’dir ancak sonuç aynı mı olur göreceğiz, zaman farklı insanlar farklı..

Sonu K ile biten 12 Eylül kurumlarına sahip çıkmanın alemi yok..

Hepsi kapatılsın; yeni anayasa ile otoriter hukuk biraz liberalleştirilsin.. 15 yıldır reformlar şart diyoruz, sivil anayasa filan.. Bu keyfiyete son verin hukuk olsun diyoruz..

Yine de Hukukun şövalyelerini ezdirilmemeli; bu memleketin demokrasi tarihi onları yazacak..

Onlara sahip çıkan da elbette devrimci sendikalarımız, güzide solcularımız olmayacak TÜSİAD, hükümet falan olacak.. Tüm bu beceriksizliğin acısını daha çok gelecek nesiller çekecek..

Değişen değişiyor, olacak olan oluyor, bahar tüm güzelliği ile geliyor, ama sularda feci yükseliyor, akıllıca içerlere çekilmek şart, hep küresel ısınma alemeti bunlar, yirmi yıldır söylüyoruz eski göllere nehir yataklarına sanayi kurup “bugün bu küresel ısınma bişey yapamayız” demenin alemi yok..

“Gerçekte özgürlük âlemi ancak, zorunluluk ve dünyevi kaygılar tarafından dayatılan emeğin bittiği yerde fiilen başlar” demiş, Marks. İyi demiş.. Yani önemli olan boş zaman atıl zamandır… Çalış didin öğün bunun sonu yok, hayat kayıp gidiyor... (Melih Altınok’un geçen günkü yazısında vardı, marks ın tespiti.. yazıyı facebook ta paylaşmıştım.)

Bilmem kaçıncı tez

bir dostun varsa,
bir senin hayatın, bir de onunki,
bir ömür içinde iki
hayat bahşedilmiş demektir sana,
bilirsen değerini.

iki dostun varsa,
bir senin hayatın, iki de onların ki,
bir ömür içinde, bir artı iki
hayat bahşedilmiş demektir sana,
bilirsen değerini.

kaç dostun varsa,
işte o kadar bağ, bahçe
bahşedilmiştir demektir sana,
bahçe içinde bahçe,
bahçe içinde insan,
insan içinde hayat,
insan içinde erinç ve neşve,
bilirsen değerini.

23 Temmuz 2008 /Cahit KOYTAK

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..