Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '11

 
Kategori
Eğitim
 

Tuttuğu Eğitim Meşalesiyle Soba Yakamayan Hoca Köye Geri Döndü Malesef

Aldığımız Diplomalar Ne kadar Sağlam? 

Sizce evde klavye kullanan çocuk, okulda elinde tebeşir tutan hocayı dinler mi?

Daha önce Turkcell reklamında oynayan Doğu'da görevli ve soba bile yakamayacak kadar beceriksiz ve hayatın gerçeklerinden kopuk Köy öğretmeninin analizini yapmıştım. 

İlk okuldan başlayarak okulda aldığımız eğitime bir bakın allah aşkına, Üniversiteyi bitiren insanımız ne ingilizce biliyor nede Polonya'nın başkentinin neresi olduğunu. 

Evde bile internete bağlanıp google'dan istediği bilgiye klavyeye yazacağı kelimeyle ulaşan öğrenci okulda hala kara tahta, tebeşir, keçe silgiyle uğraşıyor. 

Sizce evde klavye kullanan çocuk, okulda elinde tebeşir tutan hocayı dinler mi?

İstediği, video, müzik, bilgiye internetten ulaşabilen bir çocuk için okulda tebeşir tutmak benim gibi yaşı 42 olan birinin gençliğinde evde kalemle yazı yazarken okulda taş tabletlere çivi ve çekiçle yazı yazmakla aynı mesefede bir ölçüdür. Bilmem anlatabiliyor muyum?

Bir sınıf düşünün, 40 kişi, faklı sosyal yapı, ekonomik sınıf, kişilik ve burçlarla aynı sınıfa tıkılıyor, her öğrencinin eğilimi, karakter yapısı ve yetenekleri farklı farklı iken herkese benzer ezberler dayatılmakta deyim yerindeyse beyinler öğrenmekten iğrendirilmektedir.

Hükümet, akıllı tahta, tablet bilgisayar ve bilgi teknolojilerinin okullara yerleşmesi için vizyon belirledi. Bu harika bir plan, fakat o tabletleri, barko vizyonları, bilgisayar tuşlarını o akıllı tahtayı o sınıf hocasına nasıl alıştıracaklar merak ediyorum?

Bir sınıf hayal ediyorum, tüm öğrenciler bilgisayarla eğitim alıyorlar, hoca akıllı tahtayı ustaca kullanıyor, hayal ediyorum öğrenciler matematiği fiziği kimyayı animasyonlı belgesellerle desteklenmiş derslerle öğreniyor. Bir sınıf hayal ediyorum öğrenciler National Geography izler gibi Coğrafya öğreniyor, Histori Channel tadında tarih dersleri alıyor. Bir sınıf düşünüyorum çocuklar sınıfta ders bitmesin istiyor, eve gelip internette Facebook'a girip saçma sapan geyik yapmak onu iğrendiriyor.

Bir sınıf düşünüyorum her çocuk burcuna, doğum haritasının belirlediği yetenek ve ileride keyif alacağı mesleğe yönelik eğitim alıyor.

Bir okul düşlüyorum devlet verdiği diplomaya ve diploma notuna güveniyor ve mezun ettiği öğrenciyi defalarca sınavlara sokup psikolojisini bozmuyor.

Bir Üniversite hayalliyorum öğretim görevlileri tezlerini Yurt dışında yazılmış tezlerin kolajlarıyla yapmamış, alnının teri elinin emeği ile emeğe saygı duyan temiz akıl sahibi, makale yazan üreten proflarla donanmış ve Dünyada ilk 50 üniversite arasına girebilen.

Bir toplum hayalliyorum sokağında bulunan 200 bin yetime "Pis Tinerci" gözüyle bakmayıp onları topluma kazandırmanın derdinde olan.

Bu kadar hayalcilikle sanırım Martin Luther'i geçtim galiba, o bile Obama'nın Başkanlığını göremedi, umarım ben bu hayallerimin gerçekleştiğini görebilirim...

Hayal ediyorum öyleyse varım....

Saygılar

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..