Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Tutuklu milletin vekilleri

Tutuklu milletin vekilleri
 

Seçim döneminde uzun çabalar sarf edilerek karşı kaşıya bırakılmak istenen BDP’lilerle MHP’liler konusunda istenilen başarı sağlanamayınca olaylar bugünlere geldi dayandı. 

Bugün YSK ve mahkemeler tutuklu Milletvekillerine izin vermeyerek bu oyunun son perdesini oynuyorlar ve işi daha da büyüterek BDP’lisini, MHP’lisini, CHP’lisini sokağa dökerek karşı karşıya getirmeye çabalıyorlar. 

Bir noktada çevremizde komşularımızı sarıp kavuran Arap Baharı’nı , Türk Baharına çevirmeye adım adım yaklaşma çabasındalar. 

Bu gelinen nokta bir yerde bugüne kadar AKP hükümetine uygulanan yol göstermelerin finale doğru yaklaşmasıdır. AKP hükümeti uyum yasaları idi, açılımdı, ileri demokrasiye geçişti gibi isimler altında gelinmek istenen noktanın alt yapısını hazırlama görevinde bulunmuştu. 

Bu planın ilk adımı olarak zaten yıllardır düzenli şekilde Silahlı Kuvvetlerin yıpratılması çalışmaları devam etmekteydi. Cumhuriyet’in koruyucu unsuru konumundaki Silahlı Kuvvetler bir şekilde bu olaya müdahale edemeyecek hale getirilmek istenmektedir. 

Şimdi halkı çeşitli bahanelerle sokağa dökmek için ellerinden geleni yapanlar dün Sünni-Alevi çatışmasını, Sağcı-Solcu, ayrımcılığını kullanmışlar bunda istenilen hedefe varamayınca bugün gelinen noktada ise Kürt-Türk ve Etnik Köken-Cumhuriyet Birlikteliği çatışmasına işi çevirmeye çabalamaktadırlar. 

Aslında bu olay bir nokta AKP hükümetinin bu senaryonun üreticisi değil sadece bir figüranı olduğunu göstermektedir. 

Çünkü bu durum AKP hükümetine menfaat sağlamadığı gibi elindeki gücü kaybetmesine de neden olacaktır. Şimdi baktığımızda oluşturulmak istenen zeminden menfaat sağlayacak olanlar kimlerdir. 

Bunu araştırmak için uzman olmanın anlamı yoktur. Libya’ya insani müdahale için zaman kaybetmeyenler muhakkak ki, oluşacak bir Türk Baharında derhal insani müdahalede bulunacaktır. Sonrasında ise resmiyette dile getirilmese de Irak’ta olduğu gibi bizde de bölgesel yönetimler oluşturularak ülkemiz parçalanacaktır. 

Burada asıl saldırı Cumhuriyet rejimine karşı yapılan saldırıdır. İşte bu noktada aslında cezaevinde tutuklu bulunanlar sadece bireyler değildir, Türk milletinin kendisidir. 

Bulduğum çok eski bir kitapta üzerinde yazan basım tarihi Kanunuevvel 1932 yazmaktaydı, çöpe atılmış bir kitaptı dikkatimi çekmiş almıştım. Bu tesadüf belki kitabın ikinci şansı belki benim şansımdı. 

Kitapta Rauf Ahmet tarafından DÜNYA İŞLERİNİN 1932 BİLANÇOSU ismi ile bir makale kaleme alınmıştı. 

Makalede özellikle İngiltere ile ilgili kısım aslında bugün gelinen noktadan ülkenin nasıl yara almadan kurtarılabileceğinin de bir nevi göstergesi konumunda… 

Kurtuluş Savaşında Türk Milleti karşısında başarısızlığa düşüldükten sonra İngiltere’de Amele Fırkası 1924-1929-1931 tarihlerinde ülke yönetimine geçmiş ve bu fırkanın güçlü yükselişi sonrası 1929 Dünya krizi ile ülkeyi iflasın eşiğine getirdiği ama buna rağmen yükselişini sürdürdüğünü anlatıyordu makale. 

İşte bu durum karşısında İngiltere’nin Muhafazakar partileri çözümü birleşip bir Milli Hükümet kurmakta bulmuşlardı. Oluşturulan Milli Hükümet ile iflasın eşiğine getirilen İngiltere kurtarılmış ve Amele Fırkası bir noktada yok edilmiştir. 

Şimdi durumu incelersek oluşan durum ülkemiz açısından gelinen noktada aslında Milli benliğimizin yok edilme durumudur. Yapmamız gereken şey çok açık ve nettir Milli Birlik ve Beraberliğimizi korumak… 

Bu durumda mücadele partisel görüşten öteye gitmiştir. Yapılması gereken mücadele Milli Birlik ve Beraberlik için olmalıdır. Bu ise ancak ülkemizin Milli değerlerine ve Cumhuriyete sahip çıkan partilerin ve toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi ile olmalıdır. 

Aslında gündemde olan tutuklu milletvekilleri konusuna bu yönden baktığımızda görünen şudur; Tutuklu Milletin Vekilleri… 

Diğer bir bakışla söyleyecek olursak % 50 alan AKP’nin silmek için çalıştığı diğer %50’lik kitlenin Milli Birlik ve Beraberliğini koruma çabası… 

Şimdi AKP hükümeti ve dış mihraklar bu % 50’lik kısmı bir şekilde karşı karşıya getirip bir birine kırdırma çabası içindeler. İşte bu oyunlar ise uygulanan senaryonun içinden sahnelerdir aslında… 

Tutuklu olan milletvekilleri, aydınlar, subaylar değildir aslında, Tutuklu olan bu Milletin kendisidir… 

Burçak YAZICI 

 
Toplam blog
: 168
: 1098
Kayıt tarihi
: 02.07.10
 
 

4 kasım 1996 yılında İstanbul'da dünyaya geldim. Bu sene ilköğretimden mezun oldum. Okul hayatımd..