Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Tutukluluk sürelerinin uzun olması, insan haklarına aykırı değil midir?

Tutukluluk sürelerinin uzun olması, insan haklarına aykırı değil midir?
 

Hepimiz, İnsan Haklarına Saygı Göstermeli


Son günlerde gazetecilere yapılan gözaltı ve tutuklamalar, Ergenekon Dâvâsı tartışmalarını, başka boyutlara taşıyarak yeniden alevlendi... 

Ergenekon soruşturmalarının; Türkiye'de, Yargı'ya müsbet mânâda müthiş bir îtibar kazandırdığına/kazandırmakta olduğuna/kazandıracağına inananlardanım. Bu Dâvâ hakkında çok şey söylendi, yazıldı/bundan sonra da söylenip, yazılacak... Dilerim çok fazla uzun sürmeden sonlandırılır da, bu memleket ve millet rahat bir nefes alır. Bu konuyu bir yana bırakalım... 

Elbette ki gazetecilerin ve hiçbir kimsenin; hiçbir zaman ve hiçbir yerde şuç işleme özgürlüğü yoktur. Ancak, kim olursa olsun; tutukluluk süresinin uzun yıllara yayılması, yargı üzerinde birtakım kuşkuların oluşmasına sebep olduğunu, artık herkes fiilî olarak görüyor. 

Daha evvel de yazmıştım; Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan veya kim olursa olsun, fikirlerimiz ve görüşlerimiz yüzde yüz zıt ta olsa hiç doğru değil ve şık ta gözükmüyor. Yargının işine ne karışma yetkimiz, ne de gücümüz var... 

Şöyle bir karşılaştırma yapayım; 

Hükümet'te CHP olsa, Savcılar; Fehmi Koru'yu, Hasan Karakaya'yı, Taha Akyol'u vs...İçeri alınıp yargılama süreci yıllarca hapishanelerde geçen süreç yaşasalar, buna içimiz nasıl yanar ve üzülürsek/üzülebileceksek; bugün, Mustafa Balbay ve diğerleri için de üzülmemiz gerekmez mi?

Bediüzzaman Said Nursî, nerede ise ömrünün yarısını; defalarca beraat etmesine rağmen, sırf; Devletin Lâik düzenini değiştirmeye yönelik faaliyetler içerisinde bulundu/bulunuyor iddiası ile, haksız yere hapishanelerde, zindanlarda geçirdi. Bu çarpıcı bir misal değil midir sizce de? 

Ve daha niceleri... Niceleri!.. 

Elbette ki olaylar farklı, konular farklı, kişiler farklı ama mağduriyetler aynı bence. 

Benim fikriyatımdan değilse; ''oh olsun, hak etmişttir mutlaka, cezasını çeksin!..'' diyerek bayram edip, benim fikriyatımdan ise; '' Özgürlüklerimiz kısıtlanıyor, bu kada zun tutukluluk süresi mi olur, yandaş yargı bu, böyle yargı mı olur?!..'' diye feryatla etmek, ne dar ahlâkî dir? Siz karar verin atık. 

İnsan hakları bir dönem bana lâzım olduğunda nasıl feryat ediyorsam/ediyorsak; bugün de aynı gerekçelerle bir başkasına lâzım olduğunda susuyorsam, benim insanlığımda bir problem var demektir. 

Onun için, bu memleketin; herkes için gerçekten her mânâda yaşanılabilir olabilmesi adına, herkesin, hangi hükümet döneminde olursa olsun; yanlıişlıkların, haksızlıkların, insan hakkı ihlâllerinin her tür kısıtlamasının karşısında olmamız gerekir. 

Özgülüklerin ve insan haklarının her zaman ve her dönemde herkese lâzım olduğunu/olacağını hiç unutmamamız gerekir diye düşünüyorum... 

Sağlık ve Muhabbetle 

09.03.2011, çarşamba
Bektaş Azizoğlu
İSTANBUL
 

 
Toplam blog
: 344
: 580
Kayıt tarihi
: 24.11.07
 
 

İlkokul'u Düzce'nin Gölyaka İlçesi, Açmaköy'ünde bitirdikten sonra, Ortaokul'u Gölyaka'da okuyup,..