Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '07

 
Kategori
Blog
 

Tüyap Kitap Fuarında blog buluşması

Tüyap Kitap Fuarında blog buluşması
 

4 Kasım pazar günü Tüyap Kitap Fuarında gizli bir blog buluşması düzenlendi. Kimseciklerin haberi yoktu ve sadece 3 kişiydik. Hep siz mi buluşacaksınız? Biz de, ufakda olsa bir buluşma yaşayalım istedik. Sevgili Çoşkun Karabulut'un orada olacağını ve çok değerli şiir kitaplarını imzalayacağını duyunca zaten gitmek için planlar yaptığımız kitap fuarı gitmek için daha ilginç hale gelmişti. Oraya gitmeli ve blog yazarlarından biri olan Çoşkun Bey'i muhakkak görmeliydik.

Öyle de yaptık. Saat 2 civarında fuara ulaştık. 1 nolu salondan başladık dolanmaya. Eh malum her yayın evinin önünde epeyce bir vakit geçirip, ağır ağır ilerliyorduk. Benim gözüm her yayın evinde imza atan kişilerde Çoşkun Bey'i arıyordu. Blog sayfasındaki resminden tanıyacağımı ümit ediyordum. İlk iki salon bitince bir ihtiyaç molası verdik. Çayımızı kahvemizi içip diğer salonlarda devam ettik kitap ziyaretlerimize. Ben ve özellikle eşim serhatt (blogdaki adıyla) ilgi alanlarımıza göre kitap alıp duruyorduk. Ben 5 yaşındaki oğlum için kitap alma olayını her sene Tüyap'a saklıyorum. Hem ucuz oluyor hem de çok çeşit var. Bir yıllık kitap ihtiyacını gideriyorum açıkcası. Yeri gelmişken hemen söyleyeyim "Hiç resim uçar mı?" oyunlu göz yanılsamaları diye değişik bir kitap satın aldım. Daha doğrusu çocuk kitapları satılan stanttaki bir arkadaş önerdi. Şu an dünyada en çok satılan kitapmış. Büyük küçük herkese tavsiye ederim. Yazarı diyeceğim ama yazı yok. Kitap üzerindeki isim Colin Ord.

3 ve 4 nolu salonda bitti. Bizim elimizdeki yük ağırlaşmaya başlamıştı. Benim gözlerim halen Çoşkun Bey'i arıyordu. Sonra aklıma geldi. Girişte bulunan arama bilgisayarı gibi bir şey vardı. Ona isim girelim nerede bulalım dedim. Derken bir ekranda imza verenlerin adları ve bulundukları stantın adı ve numarası geçmeye başladı. Sırayla geçen isimlerin ikincisi Çoşkun Karabulut oldu. O an fark ettik ki, birazdan geçeceğimiz salondaymış kendisi. Zaman kaybetmeden o salona girdik ve Edebiyatçılar Derneği'nin stantında kitaplarını bir poşete doldururken yakaladık kendisini. Hemen tanımıştım. Elimi uzattım ve "Çoşkun Bey" dedim. O da kibarca ve şaşkınlıkla elimi sıktı. "Gül'ün içinden" dedim. "Oooo. Nerden tanıdınız beni?" diye sordu ilk önce. "Blogdaki resminizden" dedim. Hemen ardından beni çok duygulandıran ve etkileyen bir şey söyledi. "Ben de sizi bekliyordum. Gelmeyince toparlanıyordum artık." İnanabiliyor musunuz? Bir gün önce gelen sevgili Özge Dinç söylemiş geleceğimi. Bir önceki blogumda yazmıştım. O da sağolsun beklemiş ve beni görmeyi ümit etmiş. Hemen sanki uzun zamandır tanışıyormuş gibi ayak üstü de olsa bir sohbete başladık. Eşimin de blog yazarı olduğunu öğrenmesi onu hem daha da şaşırttı hem de sevindirdi. Yani 3 blog yazarı ile bir blog buluşması gerçekleşiyordu. Ve çok verimli geçti. Ne uçtuk, ne mangal yaptık ne de fayton'a bindik. Biz sadece gönüllerimizden geçenleri paylaştık. Hemen oracıkta bloglardaki sorunları tartıştık. Kendimizce çözümler bulduk. Birbirimiz hakkında kimseciklere söylemeyeceğimiz sırlar öğrendik. Ve en nihayetinde sevgili Çoşkun Karabulut'un o çok değerli kitaplarını imzalı bir şekilde poşetlerimize yerleştirmenin mutluluğunu yaşadık. "Bizim olan ne var ki? , Taramak Gökyüzünü, Çizgi, Beni zamansız bırak." adlı şiir kitapları dolu dolu yaşanmış bir hayatın yalın anlatımı . Ben çok beğendim. Herkese tavsiye ederim. Özellikle şiir okumayı sevenler eminim ilginç tatlar alacaklardır bu kitapları okuma fırsatı bulurlarsa.

Buluşmamız sona ererken bir hüzün kapladı elbette. Bir dahaki buluşma da tekrar görüşmek üzere sözleşip ayrıldık kendisinden. Eminim çok kıskanan, ahh biz de orada olsaydık diyenler olmuştur. Olsaydınız efendim. Gelseydiniz siz de. Biz davetimizi yaptık. Katılsaydınız. Oraya buraya gitmeyi biliyorsunuz. Kitap fuarından daha ilginç bir yer var mı buluşmak için? Hiç sanmam. Hem alışveriş hem buluşma. Hangi buluşma da yaşandı bu? :)))

Neyse uzatmayalım. Bir buluşma da böyle sona erdi efendim. Sürç-ü lisan ettikse affola...Hepinize kucak dolusu sevgiler...

Dipnot: Bu yazı pazar gününden beri neden yazılmadı sorusu aklına gelen varsa onu bir sonraki yazımda ayrıntılarıyla yazacağım. Başımıza neler geldi bir bilsenizzz????

 
Toplam blog
: 144
: 2928
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

İzmir Cumhuriyeti'nde yaşıyorum... Sarmaşık Sanat Atölyesi'nde ebru sanatı ile uğraşıyorum. En es..