Tuzluçayır

İnsanlar sokaklarda geleceğini arıyor, geleceğine karar veriyor. İstemediği bir şeyi belirtmesine niçin karşı geliyoruz…!

Seksen ve öncesinin Küçük Moskova'sıdır Tuzluçayır. Yoksul ve emekçi bir semttir.  Okuma yazma ya gelince düzeyi yüksektir. Kendini yetiştirmiş, kültürlüdür, Tuzluçayır. Kitap ekmekten  önce gelir Tuzluçayırlı için. Her hangi bir eve girin, odalardan birinde bir kütüphane ve binlerce kitap göreceksinizdir.

Neden Tuzluçayır?

Yüzde doksanın alevi olduğu bir semttir Tuzluçayır. Çoğunluğun Sivas, Çorum, Yozgat ve daha birçok ilden gelip kendi kültürünü ve yaşama biçimini oturdukları semte yansıta bilmiş, ortak kültürlerin buluşup kaynaştığı ve bu insanların kurduğu bir semttir. 

İnsan nasıl dayanır, bunca güzel insanı öldürülen bu ülkede nasıl yaşamaya çalışır!

Cami ve Cemevi bir arada nerede, Ordu da, Hatay da sanırım birkaç yerde daha var. Buna kimse itiraz etmedi. Çünkü orada ibadet edecek olanlar karar verdiler ve kendi maddi imkanları ile yaptırdılar.

Ama bu projede Tuzluçayır'lının hiçbir fikri sorulmadı. Kurgulanmış, yazılmış, sermayesi belli amacı belli... Bu proje masum değil inanç temelli hiç değil. Tamamen siyasi bir proje. Yıllardır inanışları siyasete alet ettirmeyelim, denilende de tam bu konuyla örtüşüyor maalesef.

Cami ve cem evinin Fethullah Gülen hareketinin desteğiyle yapıldığı biliniyor. Böyle bir cem evi istemiyoruz, diyerek sokağa çıkan insanlara nasıl müdahale edildiği belli. Basınçlı su, biber gazı, plastik mermi. Gerçekten insan hayatının hiç önemi anlamı yok.

 Bu projeye yönelik tepkiye; çok abartıldığı, barış ve kardeşliğin engellenmeye çalışıldığı havasıyla devam ediliyor. İnsanların sesine hiç kulak verilmiyor. Olan bir arada yaşayan insanlara oluyor.

Çok acıdır ki genç çağlarında yaşamına son verilenlere.

Gördüm babaların ağlamasını da,
Anaların ağlaması bir başka
Anaların ağlaması bir ayrı
Anaların ağlaması bir beter
Dövülen döş, yolunan saç
Kan damlayan bir çığlık..

Hasan Hüseyin Korkmazgil