UEFA'dan Fenerbahçe'ye 5 yıl

Fenerbahçe – UEFA savaşı giderek kızışıyor. Artık hak hukuk falan bir tarafa bırakıldı, işin tehdit şantaj bölümüne geçildi.

Aslında Fenerbahçe’nin UEFA ile arasındaki bu savaş bir anlamda Avrupa’nın hak ve adaletten yana olan diğer takımlarını da çok yakından ilgilendiriyor. Bu durum belki de emperyalizmin leşini spor üzerinden söküp atmak için bir fırsat oluşturacaktır. Ufak ufak homurdanan bazı büyük Avrupa kulüpleri de bu aşamada Fenerbahçe’nin yanına çekilebilir, UEFA ya güzel bir ders verilebilir. Eğer kulüpler varsa UEFA nın varlığından söz edilebileceği onlara hatırlatılabilir.

Tabii bunun için öncelikle ülkemizdeki diğer kulüplerin iç rekabeti bir yana bırakıp Fenerbahçe’nin yanında saf tutmaları, birlikte hareket etmeleri gerekmektedir. Bu da Trabzonspor’un yaptığı gibi Fenerbahçe’nin hiçbir hukuki kanıt olmadan alınmadığı Şampiyonlar ligine balıklama atlaması ile olmaz. Eğer bir takımımıza karşı haksız, hukuksuz bir yaptırım söz konusu ise diğerleri de o takımımızın yanında durup oraya gitmeyecek. Bu noktada maalesef bir Fransa kadar olamadık. Üç kuruş para kazanacağım diye balıklama atlamak bir tek sizleri işine geldiği bir keyfilikle yönetmeye çalışan emperyalistlerin ekmeğine yağ sürer.

Bilindiği gibi Fenerbahçe “CAS” da UEFA aleyhine dava açtı. Hak ve hukuk Fenerbahçe’den yana. Hep biliyoruz ki emperyalistler ve uşakları hukuku kendilerine uydurmakta ustadırlar. Normal şartlarda Fenerbahçe’nin kazanması bu bakımdan mümkün görünmüyor. Ancak UEFA emperyalistleri arasındaki denge savaşları, ibreyi Fenerbahçe’den yana döndürüyor.
Bu da tabii olarak birilerinin eteklerini tutuşturuyor. Fenerbahçe’ye UEFA yetkililerinin "Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Eğer TFF sizi düşürmezse biz gerekeni yapacağız. Gerekirse sizi 5 yıl Avrupa Kupaları'na almayız. Dünya tarihinde ilk defa bir kulüp başkanı UEFA Başkanı'nı mahkemeye veriyor. Bunun da size elbet bir yaptırımı olacak”, şeklindeki tehdidi,  eğer baş eğilirse önce Fenerbahçe ardından federasyonumuz ve diğer kulüplerimiz üzerinde her zaman istedikleri oyunları oynama yoluna gideceklerinin bir kanıtıdır.

Fenerbahçe’ye davanızı geri çekin ve diz üstü çökün diyorlar. Tanıdığım Fenerbahçe asla bunu kabul etmez. Diğer kulüplerimizin ve federasyonun tavrı Türk futbolunun yarınını belirleyecektir.

Bakınız, aynı şike iddiaları ile tutuklu bulunan herkes dışarı çıktı. Bunların, yapıldığı iddia edilen şike olaylarında Aziz Yıldırımdan ve Fenerbahçe’den ne farkı vardı ki Aziz Bey hala hapiste? Eğer Fenerbahçe’de emperyalistlere diğerleri gibi boyun eğse, UEFA nın önünde diz çökse, muhtemelen bu gün artık şikeden, tutukluluktan kimse söz bile etmeyecekti.

İzmir 2012