Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

Ulan…

Ulan…
 

Başbakanımız, mutat grup toplantısında “Ulan” diye bir söz söyledi…
 
Söz, başbakana yakışıp yakışmadığı üzerinde durmaya gerek yok, nasıl olsa yakışsa da söylüyor, yakışmasa da…
 
Bu kelimenin uluorta söylenmesi, ortamına göre kavga çıkmasına neden olacak kadar Türkçemizde kaba bir söz olarak biliriz. Kavganın sonucunun da n’olacağı belli olmaz elbette…
 
Başbakanın konuşması üzerine TİKA başkanı, “Ulan” kelimesinin Türkçedeki karşılığının “Delikanlı” olduğunu beyan ederek, üslubu itibariyle de neredeyse bu konuda kalem oynatan veya fikir beyan edenlerin tamamını “Bilgisizlik” ile ya da “Cehalet” ile suçlama havasına girmiş…
 
Girdiği yer hayırlı olsun, diyeceğimiz bir şey yok…
 
Bir şey var ki, burası Türkiye ve Türkiye’nin de konuştuğu bir dil var, bu dilde de “Ulan” demek kabalıktır. Başbakanın “Öz Türkçe” bilgisiyle “Ulan” dediğini savunmak kadar saçmalamak olamaz herhalde… 
 
Mesela Moğolcada da “Ulan” kelimesi “Kızıl” demektir. Moğolistan’ın başkenti Ulan Batur. Ne demek Moğolcada? “Kızıl yiğit” anlamına gelir… Çünkü “Batur”, savaşlarda üstünlük ve cesaret gösteren yiğit kişi demektir.
 
Ben de şimdi “Başbakan, gurup toplantısında Ahmet Kaya’yı savunurken ‘Kızıllar’ diye seslendi” mi diyeyim?
 
Ben “Başbakan ‘Ulan’ dedi” diye peşine düşenlere hayret ediyorum aslında. Bugüne kadar benzer birçok laf etti, artık alışık olmamız gerekmiyor mu?
 
Belki de “Ulan” kelimesini, yeni bir gündem yaratmak için söyledi… Bakın nasıl da gündeme oturdu değil mi?
 
Oysa uğraşacak daha başka önemli meselelerimiz var…
 
Mesela… 
 
Aslında Ahmet Kaya imiş, Şivan imiş, bırakmak lazım bunları, hata ediyoruz. Gündemi, gelecekle ilgili irdelemek, gerekir ki doğruyu bulabilelim…
 
Birinci TBMM’inde Atatürk’ün “Kürdistan” sözünü kullanması ile bugün “Kürdistan” kelimesini kullanmak aynı şey mi mesela?
 
Aslına bakarsanız, bu konuyu enine uzununa araştırmadım. Ancak bilebildiğim kadarıyla Atatürk’ün “Kürdistan” diyerek Anadolu’da “Ayrışmış” bir bölgeden söz ettiğini sanmıyorum. Ayrışmış derken de “Özerk” anlayışından söz ediyorum elbette.
 
Böyle bir şey söz konusu bile değil, olamaz da.
 
Birilerinin Atatürk üzerinden konuya bodoslama girmelerini garip karşılıyorum.
 
Değerli okurlarım…
 
Elbette herkes bir şeyler düşünecektir, savunacaktır. Saygı göstermek boynumuzun borcudur. Ancak konu “Ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü” noktasına gelince, geriye kalanın hepsi teferruattan ibarettir.
 
21 KASIM 2013 
İBRAHİM PEKBAY
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..