Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '09

 
Kategori
Psikoloji
 

Ülkemizde gay'ler!

Ülkemizde gay'ler!
 

düşünce bilincin açığa vuruşudur...


Türkiye de gay sorunu ele alındığında direk bir yaklaşım var. Dinsel boyutu...
Bu tutumun çok yanlış olduğuna inandığımı belirterek yazıma başlamak en doğalı olsa gerek. Gittikçe yobazlaşan bir millet olmamız bir yana, bu yobazlığın getirdiği bir anlaşamama problemimizde daha fazla artmaktadır. Hayvansal iç güdülerimiz, insanlığımızdan daha fazla ötede bir durumun içinde varlığını fazlası ile sürdürmekte ya da sürdürmesine yardımcı olmaktayız. Bu özellikle cinsel kimlik sorununda kendini fazlası ile göstermekte...

GAY konusuna girmeden; bu vahşetin doğurduğu bir sonuç üstünde durmak istiyorum. Hayvansal iç güdülerin arttığı bir toplum, normal ilişki ya da sex adı verdiğimiz süreci de buna bağlı olarak, canavar gibi gerçekleştirmekte. Kısaca artık normal ya da istekle olan birleşmeler çok sıradan ya da basit geldiği için tecavüz, en acısıda herhalde aynı yaş seviyesinde olanlar birbirlerini ki özellikle erkekleri olsa gerek tatmin etmiyor ki, çocuklarımıza tecavüze yeltenebiliyorlar. Ülkemizde hatta bence tüm dünya da en önemli sorunlardan biri olan bu konunun yanlış bir biçimde ele alınması, ürkütücü sonuçların çıkmasına neden oluyor. Bu sapıkların bir suçlu olduğu açık ve kesin. Fakat benim gözümde birisni öldürmüş başka bir bireyden daha da ötede ayrı bir ideolojisi olan, belki de çocukluğunda yaşadığı belirli bunalımların etkisi altında kalan birisi bunları gerçekleştiriyor. Yalnız kurallar var, sınırlandırmalar var ve sonunda DSM 4 kitapçığı var. Ne gerek bunlarla ilgilenmeye....

Kendi konumuza dönecek olursak ve yukarıda yazdığımız veya belirttiğimiz bir cümleden yola çıkarak devam etmeye çalışırsak; "bu bireylerin çocukluk dönemlerinde ne oldu da bu durumun içine düştüler." Gibi bir soru...

Aile fertleri kendilerini hiçbir vakit bu konularda sorumlu kılmazlar. Çoğu aile dışlamadan başka birşey yapmaz. Ben bu olaya yaklaştığımda, dışarıdan gelen baskılardan ötürü ailenin getirdiği saçma bunalım, daha doğrusu ailenin bu şekilde yaşayan bireye yüklediği suçluluk duygusu, hayatının geri kalanında, hiç beklenmedik olayların oluşmasına neden olmaktadır. Çoğu insan var olan adet ya da gelenek ve görenek gibi kavramlar nedeni ile kendisiyle barışık yaşamadığı için, bu durumuda tek başına kaldırabilmesi mümkün olmamaktadır. İstisnalar mutlaka her grupta olduğu gibi burda da yerini almıştır mutlak...

Ben şuan ekonomi okuyorum ama amacım; klinik psikolojisi eğitimi almak. Bunun için herşeyi göze alabilirim. Bu işe şimdiden soyunmam ne kadar yanlış ya da ne kadar doğru bilmiyorum. Ben kendimce birşeyler yapmak istiyorum sadece. Bu aşamada Gay konusunu ele aldığımda bu kadar zorlanacağımı hiç düşünmedim. Çok kısa bir zaman dilimi içinde onlarla konuştum. Karşıma çıkanlar eğer ki tesadüf değilse bir çoğu, birebir gay değiller. Birebir gay ne demeye gelince, konuştuğum bir çok birey kızlarla ilişkisi olan, onlar çıkmaya devam eden ve çıkmayanlarda kızlarla çıkma hayali olan bireylerdi. Bu aşamada onlara gay demek ne kadar doğru bilmiyorum.

Bunlardan biri ile buluştum. 26 yaşında bir bey ve kesinlikle gay değil. Sadece yaşadığı toplumun getirdiği sınırlandırmalardan sıkılmış olsa gerek ki, onunla tanıştığımız gay sitesinde üyeliği bulunmaktadır. Korkuları vardı. Sosyal değildi. Çalıştığı dönemde iş ve ev arasında sadece yollardan başka bir dostu yoktu belkide. Burda suçun onda da olduğunu kabullenmek gerek. Çünkü kendisini aşağılık konumuna sokan bir tavrı vardı. Tabi psikolojik aşaması çok farklı. Birebir anlatamadığım için; çokta ayrıntıya giremiyorum. Fakat önemle üstünde durduğum ya da durmaya çalışmak istediğim, bu kişiler eğer ki, böyle bir tercihte bulunmuşlar ise onlara saygı duymak zorundayız. Yolda iki erkek birbirine sarılmış durumunda gördüğümüzde, mutlaka bakışlarımız değişecektir ama onlara da birer katil zanlısı veya birer tecavüzcü gibi bakmamız, onların o hale gelmesini sağlamaktan ve bizleri birer canavar gibi görmelerinden ötürü başka bir şey değil. Çünkü bunlardan bazıları hormonsal salgılar nedeni ile olduğu için, bireyin isteği dışı, artık vücudunun diyemi tanımlasam ya da ruhunun diyemi belirtsem bilmiyorum ama kendilerini birer bayan gibi hissetmelerine neden olmaktadır. Bunun bir özenti hali alması çok doğal olmayan bir varsayımdır.

Gelişmiş bir ülke olmak, bilinçli bireylerin içinde yetiştiği bir toplumdan ibarettir. Önemli olan kimle yatıldığı değil ya da kimle gezildiği değil, bireyin topluma katkısıdır. Eğer dinsel boyutu ile ele alınacak olunursa, elinde sonunda bu bir suç ve günah niteliğinde ise, bunun cezasını onlar çekecek bizler değil. Ben inanıyorum ki bir insanı dine çağırmaya yeltenebilirsiniz, ben inanıyorum ki bir insanın namaz kılmasını, Kur'an öğrenmesini isteyebilirsiniz. Ama maalesef ki insanların yaşam biçimlerini size göre düzenlemesini bekleyemezsiniz. Artık dar bakış açılarından kurtulmamız gerekiyor. Onlara saygı duydukça görülen rağbet farklı bir boyut kazanacaktır ve toplum kendi normunu belirleyecektir. Burada psikologlara çok fazla görev düşmekte. Umarım onlarda kendi görevlerini yerine getirirler.

Bir yanlışım, kusurum olduysa affınıza sığınırım. Yaklaşık olarak on gündür bir şey yazamadım. Artık okulum bitti. Başlayana kadar da bir çok bilgiyi sizinle paylaşmak ve sizin paylaştığınız bilgileri okumaktan gurur ve zevk alacağım. Saygı ve sevginin ışığı ile kalın.

 
Toplam blog
: 59
: 588
Kayıt tarihi
: 08.05.09
 
 

Hayata dair çok fazla beklentim var aslında, fakat bu beklentileri karşılayabilcek zamanı yaratma..