Ümit Özat

Şimdi diyebilirsinizki "Niye Ümit Özat hakkında yazı yazdın?"

Bende size derimki "Saygımı belirtmek için".

Hoş çok büyük bir futbolcu olmadığını hepimiz biliyoruz hatta yetenekli bile diyemeyiz. Saygım tamamen kendisinedir. Bu saygımıda bir blog halinde sizlerle paylaşmak, bir süredir kafamdaydı ancak şimdi gerçekleştirebiliyorum.

Ümit Özat'ı ilk olarak Gençlerbirliği'nde kullandığı sert frikiklerle tanıdım ve bir Fenerbahçeli olarak takımıma transferiyle dahada çok tanıma fırsatı buldum.
2001 yılında sessiz sedasız Fenerbahçe'ye libero olarak getirilen bu adam 2007 yılında Fenerbahçe ve milli takımın sol beki olarak ayrıldı. Üstelik bu adam solak bile değil. İşte ben buna başarı derim.

Hani bilirsiniz maçlardan sonra futbolcularla yapılan röportajlarda genelde söylenenler aynıdır. Genellikle kaybeden takımın oyuncusu "üzgünüz , önümüzdeki maçlara bakacağız" , kazanan takımın oyuncusu "bu galibiyeti taraftara hediye ediyoruz" , " galip geleceğimize inanmıştık " gibi benzer cümleler kurar. Ümit Özat'ın röportajlarında ise futboldan anlayan birinin konuşmalarını gördüm. İlk başta şaşırmıştım daha sonra alıştım. Bu mantıklı ve dolu konuşmaları daha sonraları katıldığı tv programlarındada gördüm.

Sadece röportajlarıyla şaşırtmadı beni profesyonelliği ve çalışkanlığıyla da şaşırttı. Hayatında sadece iki idman kaçırdığını öğrenince şaşırmamak mümkün değildi.
Köln'e transferi sırasında "Neden Köln'e gidiyorsunuz ?" sorusuna "Çocuklarım orada Almanca öğrenecek bu onlar ve eğitimleri için iyi olacak bende orada Köln spor akademisine gideceğim, benim içinde iyi olacak, " diye cevap vermişti. Bu cevabıyla bir kere daha benim saygımı kazandı. Köln'e transferi öylesine yapılmamış; uzun vadeli planların bir parçasıydı. Yani futbol kariyerinin sonlarına gelen bir insanın teknik direktörlük kariyeri için yapması gereken en doğru hareketlerden biriydi üstelik bu hareketin sadece kendisi için değil ailesi içinde kazanımları vardı.

Ümit Özat hiçbir zaman Fenerbahçe'de maç kurtarmadı, maçın yıldızı olarak gösterebileceğimiz bir maç varmı hatırlamıyorum. Hatta kötü zamanlarda tribünlerden en çok tepki alan oyunculardan biri oldu ama sevin yada sevmeyin sırf yukarıdaki nedenler bile bu adama saygı göstermek için yeterli ve Fenerbahçe seyircisi bu saygıyı son lig maçında alkışlar ve "büyük kaptan" tezahuratlarıyla gösterdi.

Bende o maçta bulunamayışım nedeniyle saygımı bu yazıyla sunuyorum.
Saygılar Ümit Özat, yolun açık olsun.