UNUTULMAYAN VALİLER

“ Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin, kimseyi üstün görmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, ülke için gerçek idealin ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. …”  

                                                                  M.K. ATATÜRK

                                                                             ***

Valilik makamına kavuşunca ailesini ve halkını unutan bir insanın, helallik alamadan kaybettiği annesinin acısıyla ve duyduğu bir şiirle değişen hayatının anlatıldığı Kanal 7’nin TV Filmi  “Vali” …Bugün ilgiyle izledim.

Annesinin büyük özverileri sonucu eğitimini tamamlayan Faruk, kariyer basamaklarında hızla yükselerek valilik makamına oturur. Halkına hizmet etmek için büyük hayalleri olan Faruk, göreve başladığı kentte yıllardır kalıplaşan kurallar ve yasalarla karşılar. Vali yardımcısı ve özel kalem müdürü, halkı kentin valisine yaklaştırmaz.

Bir süre sonra makamın büyülü havasına ve bürokratik engellere kapılan Faruk, kurulu düzene ayak uydurur. Bu sırada kendisinde büyük emeği olan annesini ve memleketini arayıp sormaz olur. Bir gün annesinin rahatsızlığı haberini alır ne ki görevi gereği gidemez. Sonraki gün ölümünün acı haberini alır ve memleketine gider. Bir süre önce hayata veda eden yaşlı kadın, oğlunun işlerinin aksamaması için hastalığını oğluna haber verdirmemiştir. Bir helallik isteyemeden annesinin ölümü Vali Faruk’u derinden sarsar!

Artık ulusunun valisi olmak için çalışmaya karar verir. Geceleri kılık değiştirerek (tebdil gezmek) sokaklarda dolaşır ve halkın sorunlarına daha yakından tanık olmak ister. Kenti dolaşmaya çıktığı bir gün gecekonduda yaşayan nine ve üç torununun yaşamına tanık olur. Felçli olan Ömer adındaki küçük çocuğun Mehmet Akif’in “ Kocakarı ile Ömer ” adlı şiirini okuduğunu can kulağı ile işitir!

“ Kenâr-ı Dicle´de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer´den onu! Bir ihtiyar kan bî-kes kalır, Ömer mes´ûl! Yetîmin, girye-i hüsrân alır, Ömer mes´ûl! ”

Duyduğu şiirin içeriğinden bir hayli etkilenen Vali Faruk, karşısına dikilen dağ gibi bürokratik engelleri aşmak için savaşmaya yemin eder. Ne ki aşamaz… Acı ama gerçek!

                                                                           ***

Yapımcı: Osman Sönmez-Ahmet Sönmez, Yönetmen: Edgü Karaadam Özdemir… Senaryo: Mehmet Uyar’a aittir. Oyuncular: Ümit Yalaza, Murat Çağlar, Arzu Budak, Ergül Çoşkun, Banu Ergin, Cumhur Korkmaz, Ahmet Kayacan, Harika Özovalı, Zafer Nedim, Çetin Özkan, Ali Veysel Çullu… Başarılı oyun sergiledikleri için vali rolündeki Ümit Yalaza’yı ve ekibini kutlamak gerekir! (https://www.kanal7.com/tv-filmi/tv-filmi-vali)

                                                                           ***

İhan Atış, Mevlüt Duman, Necdet Calp, Cemal Orhan Mirkelam ve Bedri Nazlıoğlu; görev yaptığım yıllardan bugüne değin unutamadığım ve takdir ettiğim onurlu duruş gösteren, bende iz bırakan mülki amirlerim oldular! Ayrıca, Turan Eren'i de Naim Cömetoğlu'nu da Fethi Aytaç'ı da Şenol Engin’i de  Fahir Işıksız’ı da unutamadım… Makam odalarının duvarını bezeyen  M. Kemal Atatürk'ün o özgün sözcükleri, şimdilerde de belleğimde durur:

“Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin, kimseyi üstün görmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, ülke için gerçek idealin ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes sana karşı çıkacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır; önüne sonsuz engeller yığacaklardır, fakat sen bunlara dayanıklı olacaksın. Kendini büyük değil, küçük, bir hiç sayarak, kimseden yardım görmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Bütün bunlardan sonra da 'büyük' derlerse söyleyenlere gülüp geçeceksin.”

                                                                               ***

Ne yazık ki, kimi olumsuzluklarını gördüğüm mülkiyelilerin bana karışı olan haksızlıklarını unutamadım! Bunlar; Isparta  valilerinden Erdinç Büyükakalın (1979-1980) , Isparta valilerinden Coşkun Akmeriç (1980-1981), Bilecik valilerinden Ahmet Elbeyli (1981-1985)ve Edirne valilerinden Fahri Yücel (2000-2004  )…

Gerçek şu ki, insanlar ya da mülkiyeliler; yaptıkları olumlu çalışmaları ile anıldıkları gibi, olumsuzlukları ile de unutulmuyorlar… Vicdanının sesine uyarak görev yapmak ve kişilik, bambaşka değerdir.

                                                                                *