Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '11

 
Kategori
Siyaset
 

Usame Bin Ladin neyi temsil eder?

Usame Bin Ladin neyi temsil eder?
 

Usame Bin Ladin aslı Yemenli sonrası Suudi Arabistanlı bir iş adamının 54 çocuğundan biri. Adı ve kendi Afganistan’da, Pakistan’da Somali’de ABD’de bir çok silahlı kalkışma, terör; savaş olaylarına karışmış ve en sonunda dünyanın en tehlikeli teröristi ilan edilmiştir. 

Aslında Usame Bin ladin ve Takımı Afganistan’da Rus Ordusuna karşı durmak için ABD birlikleri tarafından özel eğitime tabi tutulmuş gruplardan biridir. Ruslara karşı savaş bitince , Usame ve arkadaşları kanun dışına düşmüşler bir bakıma yok edilmeyi hak etmişlerdir. Onlar da bunu kabul etmeyince yer altına inmişlerdir. 

Bugün Suudi Arabistan’da Amerikan Eğitim sistemi hakim bir eğitim sürüp gitmektedir. Halk yediden yetmişe ABD’den gelen uzmanlar tarafından sıkı bir eğitimden , aynı zamanda bir beyin yıkamadan geçirilmektedir. Amerikan karşıtı fikirler söküp atılmakta; gençler ABD’ lerine yakın bir anlayış , zihniyet içinde yetiştirilmektedirler. Veya bu şekilde olduğu farzedilmektedir. Oysa Usame gibi tipler bu eğitim biçiminden , tam tersine ABD karşıtı ve düşmanı tipler olarak yetişmektedirler. Onlar çok çabuk kendilerine benzer insanları bulup hızla örgütlenmektedirler. Suudi Arabistan içinde Suudiler ve akraba aşiretler ağırlıkta olmakla birlikte , diğer yanda Özellikle Basra Körfezi kıyısında toplanan Şiiler de daha çok muhalefeti temsil etmektedirler. 

Usame Bin Ladin zaman içinde Suudi Arabistan’daki pozisyonunu çoktan aşmış , İslami kütleler içinde genel muhalefetin, bütün resmi hükümetlere karşı olan “Şeriat” yanlılarının ve Amerikan karşıtlarının bir sözcüsü durumuna girmiştir. Her ülkede ABD’den nefret eden insanlar vardır. Bunlar bir çok ülkede , bilinçsiz bir muhalefet , yükselen bir ses olarak duyulurken; buna karşılık bazı Müslüman ülkelerde yeraltına inmiş bir terör hareketi olarak ABD’nin dünya hegemonyasına karşı silahlı bir muhalefet olarak ortaya çıkmıştır. 

Bunlar bütün Orta Doğu; İran; Afganistan; Pakistan , Hindistan; Bengaldeş, Türkiye, Endonezya gibi ülkelerde rahatlıkla yer altından hareket edebilmekte; istedikleri anda bir ülkede kaybolup , bir başka ülkede ortaya çıkmaktadırlar. Bir ülkede silahlı eğitim alırken, bir başka ülkeden taktik destek almakta; bir başka ülke maddi yardımda bulunmaktadır. 

Her türlü muhalefet grubu, esrar ve silah kaçakçısı mafya elemanlarınca desteklenmekte; karşılıklı destek sürüp gitmektedir. 

Nedir bu ABD’ne karşı olan nefret? 

Aslında görülmemeye çalışılmaktadır ama bu nefret her iki tarafta da var. ABD’de papazlar Kuranı halkın önünde yakmakla veya yakmaya kalkışmakla fena halde kışkırtıcı bir suç işlemektedirler. Bu durum, ilgili devletler tarafından da cezalandırılmamaktadır. 

Bu gibi davranışlar çok tutucu olan bazı İslami gruplar üzerinde şiddetli tepkilere neden olmaktadır. Bu gruplar içinden silahlı kalkışma, ve karşı grupları silahla cezalandırma yanlıları ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de bazı hristiyanlara ve misyonerlere karşı yapılan hareketleri de böyle aşırı düşüncelerin elemanlarına sayabiliriz. 

Eskiden Sovyetler Birliği ve Batı arasında olan “Soğuk savaş” şimdi adeta “Müslümanlarla” “Hristiyanlar” arasındaki soğuk savaşa dönmüştür. Ülkeler bu anlayış içinde kamplaşmaya başlamıştır. “Biz Hristiyan milletleriz, siz Müslüman… Öyleyse sizi aramıza alamayız; ve siz bizim karşıtımız olarak kalacaksınız…” Bu ideoloji açıkca söylenmese bile, gizli de olsa hüküm sürmekte ve Türkiye Cumhuriyeti Avrupa birliği kapılarında, sinsi bir gülücükle bekletilmektedir. 

Aslında bizim ülkemizin de bu Hristiyan Klubünün hakiki bir üyesi olmaya hiç de niyeti yoktur. Ama taktik icabı… Kapıda durup : “Bizi niye almıyorsunuz..? “ diye bağırmayı , üye olmaya tercih etmektedir. Eğer yarın AB bizi arasına almak istese, bizimkiler hemen Referanduma gidecek, doğal olarak “Hayır” oylarına bakarak, “Biz katılmak istemiyoruz …” diyeceklerdir…. 

Daha doğrusu karşılıklı bir oyun sürüp gitmektedir. 

Evet Usame Bin Ladin öldü. Besbelli. Lamı cimi yok. İsteyen inanmasın, isteyen inansın… Ama o yok… Ama onun gibi insanlar yeryüzünde çok. Anarşist, terörist.. ne derseniz deyiniz.. Ama bunları söylerken dünyanın öteki yakasında oturduğunuzu unutmayın. Çünkü dünyanın bu yakasında manzara farklı. İnançlar farklı… Yollar farklı… Bu durum Nasıl mı değişir? 

Belki bilimle , belki sanatla, belki hakiki sporla.. Ve Eğitimle… En çok da Demokrasiyi öğrenerek ve yaşayarak… Emeğin hakkını vererek… Nihayet HAKÇA paylaşarak… 

ABD Usame bin Ladin’i öldürerek ondan kurtulduğunu mu sanıyor? Her gün ona benzer bin tane çocuk doğuyor ve nefretle eğitiliyor.. Bu nefret, gizli savaş, , işi kolay kolay bitmez. Çünkü bu biraz da ABD’nin iki yüzlü siyasetinden ötürüdür. Bir yandan “Teröre karşıyız…” Diyorlar ve hala gizli gizli PKK’ya yardım ediyorlar. Onları bir denge unsuru olarak görüyorlar. Bize de ikide bir de “Anlaşmaya gidin…” diyorlar. Olur…Kiminle anlaşıyorsun.. Onların kökleri artık bizde değil ki, siz de. Biraz kendi içinize dikkatlice bakın onları görürsünüz… Niye boşuna Usame Bin Ladin’n peşine düşüyorsunuz ki; o bitti. Ama onu da besleyen kaynaklar var . Onları görseniz ya. 

Nasıl mı değişir bunlar? Bir kez daha tekrarlayalım : Bilimle , sanatla, gerçek sporla.. Ve Eğitimle… En çok da Demokrasiyi öğrenerek ve yaşayarak… Emeğin hakkını vererek… Nihayet HAKÇA paylaşarak… Başka çaresi yok.. 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..