Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Üüüü.. Yerli ve ucuz et yemek istiyor tüketici...

Üüüü.. Yerli  ve ucuz et  yemek istiyor tüketici...
 

-Üreticiler düşük süt ve et fiyatları nedeniyle hayvanlarını kesmek zorunda kaldıklarında neden aynı duyarlılık gösterilmedi?

-Sütü çiftçi 40 kuruştan satarken pastörize süt 2 lira, süt fiyatı 80 kuruşa tırmandığında ise pastörize süt 2, 2 lira ...

Kâr süt fabrikalarının elinde .

SEK 'in özelleştirilmesi sonrası çoğu fabrika kapatıldı.

-Piyasada hâkimiyet kuran şirketler hem tüketici hem de üretici eline geçen fiyatlar üzerinde tekele yakın bir güç oluşturmadı mı?

-Cevabı tek vede net.

***

Ette de üretici eline geçen fiyatlarla market ve kasaptaki fiyatlar arasında bir Mersin -İstanbul yolu kadar uzun uçurum var abi.

Türkiye’deki et fiyatlarının dünya fiyatlarıyla mukayesesinde de ayni uçurum karşımızda.

Teklif edilen fiatlar bu uçurumu tüm çıplaklığıyla ortaya koymakta.

Bulgaristan’dan İstanbul teslimi karkas dana eti kg fiyatı 5 lira 60 kuruş..

Polonya’dan İstanbul teslimi karkas dana eti kg fiyatı 7 lira 60 kuruş..

-Karkas dana etinin, Türkiye’de kilogram fiyatı?

-16 lira 50 kuruş civarında

***

Burda hemen bir noktayı unutmamak gerekir.

AB bütçesinden her yıl yaklaşık 55 milyar euro tarım ve hayvancılık için üye ülkelere dağıtılır.

AB bütçesinin yüzde 45’i yani.

Bulgaristan ve Polonya’lı üreticiler AB tarım desteklerini kullandığından ve üretici, kendi devletinden de ayni ve nakdi destek aldığından yardım miktarı oldukça yüksek tutarlara ulaşıyor.

***

-Türkiye'de?

Abi biz daha AB'nin arka kapısında değil, bahçe kapısındayız.

Adım dahi atamadık.

Atacağımıza inancım hiç olmadı ya neyse...

Bizde 2010 yılı bütçesinde tarım ve hayvancılığa verilen toplam devlet yardımı 2, 7 milyar euro.( Tarım politikamızda ;süt için verilen prim litrede 4 kuruş, Anaç sığır başına 225 lira .Süt tozunu destekleyen politika ise çok büyük oranda süt ve et şirketlerine yaramakta.Buda banbaşka bir ikilem ya neyse)
Yani Bulgaristan ve Polonyay'la aramızdaki fiat farkının oluşmasında, AB başrolde yine.

***

Et Balık kurumunun kombinaları ve satış mağazalarının olduğu dönemde kurum hem tüketici hem de üreticiyi kollanıyordu deniyor.

Eh!

Hiç yoktan iyiydi.

Özelleştirme yine sahnede ve bu alanda da güçlü şirketlerin egemenliğini pekiştirdi.

***

Üretici , ismi lazım değil iki yılda, sekiz büyük et şirketinin sessiz sedasız , altı aylık 500 bin erkek dana topladığını ve bu hayvanları kestirmeyerek fiyatları yukarı çektiklerine” şahit olduklarını ve üreticinin bu fiyat artışlarından çok bir yarar sağlamadığından yakınıyor.

-Haksız mı yakınmasında?

-Cık...

Haklı abi.

Vallahta haklı .

Billahta haklı.

-Peki üretici et ithalatına inanıyor mu?

-Bazıları için bir cık olsun cevabım abi.

Lobi yapma gücüne sahip sektördeki bu kişi ve kuruluşlarının bundan zarar göreceklerini düşünüyorlar. Ben üreticiden biraz daha farklı düşünüyorum bu konuda açıkçası. Süt tozunu destekleyen politika uygulandığı sürece, şirketlerin hayvancılık desteklerine bir itirazları olacağını düşünmüyorum.

-İthalatın sözünün bile edilmesi çiftçi eline geçen et fiyatlarını düşürmedi mi?

-Düşürdü.(üreticinin eline geçen fiyat hemen 1, 5 lira düşmüş)


***

Özal dönemindeki et ve süt ürünleri ithalatlarının tekrarı gibi yaşananlar.

Aslında pek çok yaşanan tarih tekrarı gibide neyseeee....

***

O dönem yarar sağlanamadı bu politikadan.

Politikanın maliyetini üretici ödedi.

Et ithalatı, sorunları çözeceğine arttırdı..

Yine ayni hüsranla karşılaşabiliriz.

***

Üretici, ithal etin yarattığı fiyat gerilemesi nedeniyle hemen hayvanlarını kesime göndelir, et fiyatları hızla düşebilir.

Besi hayvan sayısı yeterli değil.

Et fiyatları, bir müddet sonra hızla yükselerek şimdiki fiyatların iki katına çıkabilir.

Çıkar abi.

O zaman ne olacak?

Devletin A planı et ithalatı, peki sonuçta yazdığımız şeyler olursa ki çok fazla olma olasılığı

B planı,

C planı var mı?

Bir de deli dana tehlikesi var.

***

Gelecek etler haram mı helal mi birde o tarafı var, bazıları bunun hesabında. Sağlıklı mıyı bıraktık..!

***

Eeee...

Yapılması gereken ne ?

Süt ve ette aracıların yüksek kârlarının azaltılması.

Et Balık Kurumu iç piyasadan et alımı yapması.

Ve;

Maliyetine hatta çok az bir kârla satabilir.

Üreticinin eline geçen fiyatlar düşürülmeden, tüketici fiyatı düşürülebilir.

(Hah! işte Büyük şirketlerin hoşlanmayacağı bunlar olabilir.)


***

Tüketici olarak bizde et yüzü görürüz soframızda.

***

-Durunnnn, daha bitmediiii...

Gitmeyinnn...

Hah!

İşin hep bir tarafını ele almışım , ki bu bana uymaz pek.

Aslında bir çok tarafını ele almışım ya, esas olanı es geçmişim.

-Neymiş o?

***

- Et üretimi ve işlemesinde küresel gelişmelerden pek haberdar olmayışımız?

-Haaa?

Nasıl yani?

-Bonfile, kontrfile, pirzola, t-bone ve etin diğer değerli kısımları makinede çekilip kıyma olarak tüketiliyor.

-Ne olacak?

-Bonfilenin bir kilogramı uluslararası piyasalarda 50 $.

-Demeeeee...

-Dedim .Et üretimi ve tüketiminde büyük bir değer kaybı bu.

-Fuittttt....(bu bir ıslıktır )

***

Şimdi bitti....

Nefise Gitti:)))

 
Toplam blog
: 334
: 456
Kayıt tarihi
: 26.07.07
 
 

Yaşama değer veren bakış açısıyla biraz antika sayılabilecek düşüncelere sahip bir insanım. Geçmişte..